KOMİSYON KONUŞMASI

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli arkadaşlar, öncelikle hepimize kolay gelsin.

Dün de bahsetmiştim, gerçekten arkadaşlarım da bahsediyor . Şimdi burada bahse konu olan mutlak tarım arazilerinin, insanlara gelecekte gıda temin edecek, gıda ham maddelerini üreteceğimiz arazilerin üretim dışına kaydırılmasıyla ilgili kaygılardan dolayı burada da bu konuşmaları yapıyoruz.

Şimdi Sayın Bakan Yardımcısı, Bakanın hassasiyetini söyledi. Ben de size bir örnek vereyim: Yani bu konu sakın yanlış anlaşılmasın, ben her zaman söylüyorum, üstüne siyaset yapılamayacak kadar önemli bazı konular vardır, işte topraklarımızı korumak da üstünde siyaset yapılmayacak en önemli konulardan birisidir, dolayısıyla bu yaptığımız konuşmalar... Evet, siyasetçiyiz, sonuna kadar, partimin ve kendimin bu konulardaki görüşünü savunurum ama çocuklarımın ve ülkemin de geleceğini düşünmek zorundayım.

Değerli arkadaşlar, sanayi çok önemli, evet ama sanayiye uygun arazileri kullanmak yerine tarım arazilerini siz sanayiye çevirirseniz burada bir çelişki yaşarız. Örnekleri çok, işte Hatay Milletvekilim var, Amik Ovası'nı Belen'e çıksın bir seyretsin Hatay'a kadar, eskiden ben çocukluğumda giderdim Mustafa Kemal Üniversitesinin dışında bir tane doğru dürüst ışık görmezdim. Şu anda bir bakın, Başkanım, gerçekten içler acısı, oradaki Amik Ovası yani dünyaya mal olmuş ova artık yapılaşmaya kurban ediliyor. Mersin ile Adana arası hem konut hem bu tür sanayi yatırımlarına heba edilmiş. Bakın, dün Mersin'den örnek verdim, aynı şey Çukurova'nın genelinde aslında bir sorun. Burada şunu söyleyeyim: Evet, ülkemizde Marmara çanağı doldu, artık araziler çok pahalı ve büyük sermayedarlar aslında kendilerine artık bir yer arıyor Anadolu'da. Her nedense bu yerler tarımın en fazla olacağı ya da kaliteli yapılacağı en verimli arazilerde ve mikroklima özelliğine sahip, iklim şartlarına sahip bölgelere geliyor, denizin kenarına geliyor.

Değerli arkadaşlar, burada Anadolu'nun dekara 160 kilo, 180 kilo buğday üretiminde kullandığımız toprakları var. İşte buraları belirleyin Sayın Bakan Yardımcısı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla beraber. Siz bir üretim sezonunda 700-800 kilo buğday aldığımız arazileri tutup sanayi yatırımlarına uygun hâle dönüştürürseniz bu ülkede ne çiftçi kazanır ne de bu ülke ihtiyaçlarını karşılayabilir. Dolayısıyla burada elbette ki Sayın Bakanın hassasiyeti önemli ama bu konuda birazcık da duygusallıktan uzak, objektif bakmak lazım olaylara. Niye Bakan inisiyatif kullanabilsin? Kanunlar burada mutlaka bu arazileri koruyabilsin. Evet, inisiyatif kullanılacak noktalar olabilir ama kanunla bu maddeler belirlenirse, kanunla güvence altına alınırsa yarın ben o makama oturduğum da kendi düşünceme göre hareket edemem, biz burada yasa yapıyoruz. Dolayısıyla burada siyasi de konuşacak olursam, 11 tane Büyükşehir Belediyemiz var, belediyelerimizin de imar çalışmaları, kamu yararı olacak yatırımları belki olacak ama burada kamu yararı var diye izin alınmadan mutlak tarım arazilerinin imara açılması gelecek açısından ülkemiz için bir risktir, tarımsal üretim için bir risktir, bunu kabul etmemiz mümkün değil. Az önce örnekler verdim, değerli kardeşim, İstanbul'da çok iyi biliyoruz, isim de vereyim, Sayın Çevre Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar. Belediye hizmet alanı olan arazi evet şahısların malıdır, ticareti yapılabilir, imarda belediye hizmeti alanı olabilir ama mülkiyet hakkı vatandaştadır satın alabilirsiniz. Şimdi, Sayın Bakan hassasiyet gösteriyor ama hep şahit olduk, belediye hizmet alanı olan arazi el değiştirdikten sonra vallahi ihya oldu, bu da bir gerçek. Bunları da göz önünde bulundurarak mutlaka bu kamu yararı konusunda arazilerin, tarımın dışına imar veyahut da sanayi ya da başka bir amaçla çıkartılmasına olanak tanımayan şekilde bu yasanın düzenlenmesinin ve grubumuzun teklifinin kabul edilmesinin ülkemizin geleceği açısından önemli olduğunu burada hatırlatmak istiyorum, hepinizin de bu konuda duyarlı davranacağını düşünüyor, teşekkür ediyorum.