| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | (2/2999) esas numaralı Kanun Teklifi'yle ilgili olarak TBMM İç Tüzüğü'nün 26'ncı, 30'uncu, 31'inci, 35'inci ve 36'ncı maddelerine uyulup uyulmaması ve baro başkanlarının Meclise davet edilip edilmemesi hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 02 .07.2020 |
ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, kıymetli, katılımcılar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, temel bir konuda anlaşamıyoruz Sayın Başkan, o da şu: Adalet Komisyonu teknik bir komisyon, ağırlıkla hukukçulardan kurulu ve iyi niyet dediğimiz mesele karşılıklı olduğu sürece esasında hiçbir problem de yaşanmaz. Bakın, bize söz konusu teklifin ne zaman tebliğ edildiğini ben tam olarak bilmiyorum. Kendi danışmanıma sordum "Tahminî olarak öğleden sonra altı civarı." dedi. Bugün üstünden geçti, iki gün bile olmamış, kırk sekiz saat dolmamış, biz bu toplantıyı yapıyoruz. Şimdi, bizim tüzüğümüzdeki kırk sekiz saatlik süre asgari bir süredir, acil durumlarda uygulanması gereken bir süredir. Adalet Komisyonuna, istisnasız, hangi teklif gelse kırk sekiz saat içerisinde görüşmeye yönelik tebligat geliyor bize. Bakın, 2015 yılından beri Adalet Komisyonunda görev yapıyorum. 2015 yılından bugüne baktığımızda bile bu alanda ciddi bir şekilde geriye gidiş var. O zaman, bir hafta içerisinde, on gün içerisinde tebliğden sonra toplantı tarihi verilirdi, biz gider o toplantı tarihine hazırlanırdık.
Biz -bütün samimiyetimle söylüyorum- Adalet Komisyonunu ciddiye alıyoruz, sizlerin teklifini ciddiye alıyoruz, yaptığımız işe, Türkiye Büyük Millet Meclisine saygı duyuyoruz, ciddiye alıyoruz. Bize bir teklif geldikten sonra, kendi Komisyon üyesi arkadaşlarımla birlikte, Grup Başkan Vekilimin çalışmasının hazırlığının haricinde, ilgili hukuk fakülteleriyle, yargı mensuplarıyla, baro başkanlarıyla, mukayeseli hukuktan dünyadaki örnekleriyle, her biriyle, her açıdan çalışıp, hazırlık yapıp bu işin doğrusunu, yanlışını emsaliyle birlikte millet için ortaya koymak istiyoruz.
Bize bu tebligat yapıldıktan sonra, yine bir önceki Komisyon toplantıları gibi -bütün arkadaşlarımız da burada, ben dün yine üç saat uyudum- burada yapacağım konuşmayı hazırladım. Bu niye yapılıyor? Bir, şayet siz teklifinize güveniyorsunuz, teklifinizin Türkiye kamuoyunda da kabul göreceğine, hukukun evrensel ilkelerine de uyacağına inanıyorsanız bu şekilde bizim iki ayağımızı bir pabuca sokmazsınız. Bakın, sizin Komisyon olarak emrinizde çalışan, yanınızda çalışan uzmanlar var, Bakanlığın binlerce personeli var, her an istediğini kullanabiliyor, Cumhurbaşkanlığının Hukuk Politikaları Kurulu var, kuruluşları var, istediği kadar hazırlığı yapacak vakti var, süresi var. Bize tebliğ olduktan sonra biz bunu 2 danışmanımızla birlikte kendi çabamızla işin doğrusunu, yanlışını bulup sizlere ve topluma göstermeye gayret gösteriyoruz.
Sayın Başkan dolayısıyla burada, birincisi, iyi niyet yok. Kırk sekiz saatlik süre dahi dolmadan bu toplantının yapılması açık bir şekilde usule aykırıdır. İkincisi, sağlıklı bir yasama faaliyeti amaçlanmış değil burada. Bu teklife ilişkin, teklif sahiplerinin sunuşunda -iddialarında olduğu gibi- yıllara dayalı bir hazırlıktan bahsediliyor, daha önceki yıllarda yapılmış hazırlıklardan bahsediyor. Aylardır bu yönde süren tartışmalar var ve bütün bu tartışmalar karşısında biz burada Komisyon üyeleri olarak sadece ve sadece birkaç saatlik ciddi anlamda hazırlık yapacağız, Komisyon, grup olarak toplantılar yapacağız ve buraya katılabiliyoruz bu şekilde.
Değerli arkadaşlar, Barolar Birliği Başkanı burada mı? Yok. Ülkedeki baro başkanlarından kimse burada mı? Yok. Hiç kimse yok. Bizim görüşmemize dahi, baro başkanlarıyla görüşecek zamana dahi müsaade edilmedi. Şimdi, bakın, siz birinci parti olarak Parlamentoya gelmiş olabilirsiniz, sandalye sayınız bizden fazla olabilir ama siz nasıl milletin oylarıyla seçildiyseniz biz de milletin oylarıyla seçilip burada görev yapan milletvekilleriyiz. Dolayısıyla nasıl ki burası bizim tapulu malımız değilse sizin de değil, sizin ne kadar hakkınız varsa bizim de o kadar hakkımız var.
Komisyona gelecek, burada konuşacak gerek uzmanlardan olsun gerek Komisyona davet edilecek isimlerden olsun, bizim ısrarlı taleplerimize rağmen, tek bir kişiyi dahi Komisyona davet etmiyorsunuz, Meclise gelip burada bulunmasına müsaade etmiyorsunuz. Bu, Anayasa'ya, İç Tüzük'e, Meclisin işleyişiyle ilgili teamüllerine, kurallarına tamamen aykırıdır. Daha iş başlarken sakat bir hâle gelmektedir.
Teşekkür ederim.