KOMİSYON KONUŞMASI

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Şimdi, bakın, bir bilgiyi ortasından kesip verdiğiniz zaman söylediğiniz kısım doğru da olsa o manipüle edilmiş bilgi olur, yanıltmış oluruz. Bilgiyi vereceksek tam vermemiz lazım. İşin aslı şöyle oldu: Evet, ben de Baro Başkanını aradım, İstanbul Barosu Başkanını. Bu Komisyon başlamadan evvel, Komisyon Başkanımızı da arayarak böylesine önemli bir meselede, bir önceki hafta baro başkanlarının Türkiye'nin gözü önünde yaşanan o haksız hukuksuz, âdeta gözaltına alınmış bir şekilde, çembere alınmış bir şekilde -o fotoğrafın- bütün vicdanları kanattığını, en azından Komisyon başladığında büyükşehirlerin baro başkanlarının Komisyona davet edilmesi gerektiğini, şayet bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak da bu Komisyonda bir hakkımız varsa, en azından başlangıcına ilk başta İstanbul Barosu Başkanının bir gelmesini söyledik. İkinci, üçüncü, dördüncü gün seçenekler konuşulabilir; ben bunu kişisel olarak söyledim. "3 baro başkanı gelsin, 5 baro başkanı gelsin, bunu bir konuşalım." dedik ve bu talebimizi ben sözlü ilettim, dönüş bekledim, dönüş gelmeyince bir daha aradım, ilgililerle görüşüldüğü, kabul edilmediği, baro başkanlarının Komisyona gelemeyeceği bize iletildi, biz de kendilerine bunu söyledik. İlave: Bizim Komisyon üyelerimizden yazılı bir şekilde buraya da başvurduk o da reddedildi. Şimdi, bu reddedildikten sonra baro başkanları Meclisin kapısının önüne geldi ve orada Meclisin kapısının önündeki o görüntünün kamuoyundaki etkisi elbette, tüm kamuoyuyla birlikte sizi de rahatsız etti, doğru. Baro başkanını aradık, "İçinizden 3 kişinin buraya gelmesi konusunda bir irade var." dedik, bu doğru. Bu kısma katılıyorum, şahidim buna ama şu da var: Baro başkanları bizim dediğimiz gibi olsaydı kapının önünde öyle bir görüntü olmayacaktı. Kapının önüne 35 baro başkanı gelmiş "3'ünü içeri alıp 32'sini orada nasıl bırakalım?" dediler. Biz de bunun karşısında dedik ki "Ya, baro başkanları gelsinler meclise, 3 kişi gelir konuşur, Komisyon salonuna 3 kişi gelir, burada seçerler, aşağıda olur, Genel Sekreterlik salonunda olur, bunları misafir ederiz." Şimdi, olay böyle gerçekleşti. Velev ki biz iletişim kazası yaşadık, hukukçu, medeni insanlar olarak anlaşamadık, baro başkanları dâhil. Şimdi burada herkes şahit mi, bu dinlediklerimize? Ya şu anda Meclisin kapısında 30 küsur baro başkanı var, gelsinler Meclisin yerleşkesinde çay ikram edelim açık havada, içlerinden de diyelim ki "Seçin 3 kişi gelin meramınızı anlatın."

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Dönüşümlü.

ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Oradaki polislerimiz de yorulmasın, kamuoyu da basın mensupları da bundan çekilsin, Meclisin o kapısının önündeki çirkin görüntü de son bulsun. Buna var mısınız Sayın Bülent Turan? Varsanız bugün, hemen şimdi bunu halledelim. Bir engel var mı?