KOMİSYON KONUŞMASI

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, aslında Komisyon üyeleri ya da diğer vekil arkadaşlarımız bu yasadaki eksiklikleri, sakıncaları, bu yasanın sebep olabileceği sorunları defaatle anlattı. Bu söz konusu yasa teklifi, 80 baronun tamamının ve Barolar Birliğinin "Çoklu baroya karşıyız." demesine rağmen maalesef ki hiçbir şekilde sebebi anlaşılmayacak şekilde ısrarla geçirilmeye çalışılıyor. Dediğimiz gibi, 80 baro "Hayır." diyor, 78'i bildiri yayınlıyor, Barolar Birliği "Biz çoklu baroya karşıyız." diyor yani daha anlaşılmayan ne kaldı, gerçekten merak ediyoruz.

Siyasal bölünme ve partili baro sorunları çözmeyecek, aksine yenilerini ekleyecektir. Aslında yaratılmak, yapılmak istenen çoklu baro değil, partili baro. Yargı aslında partilerüstü, siyasetüstü bir konudur ancak AKP iktidarı döneminde yargının tamamıyla siyasallaştığı bir dönem yaşıyoruz. Baroları bölerek, parçalayarak ele geçirmek istiyorsunuz çünkü barolar insanların aklına özgürlüğü, hukuku, adaleti getiriyor. Bu sebeple savunmayı bölmek, etkisizleştirmek ve esir almak istiyorsunuz. Sırf baroların savunma mitingini engellemek için yeni bir tip corona virüsü icat ettiniz -tırnak içinde- "AKP usulü corona virüsü" diyebiliriz buna. AVM'de, restoranda, barda, markette hatta 2 milyon öğrencinin girdiği sınavda bulaşmayan, sadece Hükûmetin hukuka aykırı eylemlerini eleştirene bulaşan bir corona virüsü icat ettiniz. Avukatlar, Ankara'da bir miting yapacağını beyan etti, başvurusunu yaptı ancak her ne hikmetse bahsettiğimiz şekilde bulaşmayan bu virüs, mitingden hemen önceki gün Ankara için tehlikeli, bulaşıcı olarak iddia edildi ve miting yasaklandı. Aslında sadece bu mitingin, bu şekilde yasaklanması bile AKP iktidarı eliyle Anayasa'nın nasıl ayaklar altına alındığının göstergesidir. Bu durum yıllarca Kürt siyasi hareketine karşı, muhalif kesimlere karşı sürekli yapıldı. Kapıda sohbet ettiğimiz birçok baro başkanı aslında Anayasa 34'üncü maddenin diğer istisnai durumlarını, diğer fıkralarını belki daha önce okumaya bile gerek duymamıştı çünkü normal şartlarda her vatandaşın anayasal hakkı olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı vardır. Ancak AKP iktidarları döneminde diğer tüm temel haklar gibi, artık neredeyse toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı da komple askıya alınmış durumda. Eğer muhalifseniz sizin böyle bir anayasal hakkınız yok.

Şimdi, değerli arkadaşlar, yargıda ortaya çıkan durum fanatizmdir. Son dönemlerde birçok yargı kararında, birçok mahkemenin verdiği kararda aslında fanatizm ve hukuken cehalet açıkça gözükmekte. Fanatizm ve cahillik, daima açtır ve beslenmeye ihtiyaçları vardır. Ülkede şu an yaratılan iklim, yaşananlar, çok yakında, sayın milletvekilleri, çok yakında elimizde flamalar ve çalan davullarla geriye doğru yürüyor olacağız ancak dediğimiz gibi geriye yürüyor olacağız. Bağnazların insan aklına, zekâ ve aydınlanma getirmeye cüret eden adamı yaktıkları 16'ıncı yüzyılın o şanlı çağlarına doğru. Çünkü, modern hukukta olmaması gereken her şey AKP iktidarları döneminde var artık. Sadece, avukatlık yaptığım birkaç dosyada, müdafi olduğum birkaç dosyada yani yaşadığım örnekleri bile anlatsam aslında hukukun nasıl ayaklar altını aldığını hepiniz öğrenebilirsiniz.

Değerli arkadaşlar, şu an Şırnak'ta, Diyarbakır'da, Mardin'de ve Kürtlerin yaşadığı diğer birçok ilde sadece iki teşhis tutanağı beyanıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alabiliyorsunuz. 2015'te ve sonrasında başlayan, sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte başlayan çatışmalı süreçte birçok yargılama yapıldı. Hatta şöyle tezat bir durumda ortaya çıktı, yine benim takip ettiğim bir dosya, aleyhine 8 teşhis tanığının beyanı olan bir dosyada -ama sadece soyut iddialar ve PVSK ek 16'ncı maddeye aykırı alınmış, tutulmuş bu tutanaklar- yerel mahkeme hükmü esas aldı ve ceza verdi ancak istinaf mahkemesi hukukun gerektirdiği şekilde kesin, şüpheden uzak bir delil bulunmadığı hasebiyle hakkında beraat kararı verdi ve aradan sadece yirmi iki gün geçmişti, başka bir dosyada aynı daire, aynı heyet sadece 2 teşhis tanığı beyanının, belki kovuşturma aşamasında işkenceyle, baskıyla bu beyanların alındığı ve yine PVSK ek 16'ncı maddeye aykırı bir şekilde alındığı açıkça dosyaya yansımasına rağmen bu sefer ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası artı elli yıl ceza verdi müvekkilime. Şu an bunun gibi binlerce dosya örneği var arkadaşlar. Şu an aynı aileden 3 kişi, 5 kişi ağırlaştırılmış müebbette hapis cezaları alıyor.

Şimdi, Türkiye'de yargının geldiği durum buyken, zaten hâkim ve savcıların geldiği nokta ortadayken, bugün baroları da bölerek savunma makamını da etkisizleştirmeye, rehin almaya çalışıyorsunuz.

OTURUM BAŞKANI YILMAZ TUNÇ - Sayın Kaçmaz, son cümleyi alalım.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Tamam Başkanım.

Sonuç olarak, bu teklifin gündeme gelmesine yol açan siyasal olaylar, getiriliş usulü, gerekçesi ve düzenleme biçimi itibariyle Anayasa'yla bağdaştırılması imkânsızdır. Bunun da ötesinde teklifle, kamu yararı amacının güdüldüğünü söylemek de mümkün değildir. Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden de o kadar nefret eder. AKP iktidarının bugün barolardan, baro yönetimlerinden, muhalefetten bu kadar nefret etmesinin de temel sebebi bu çünkü gerçeklerden uzaklaşıyorsunuz. Ama çok şükür ki hızla sona yaklaşıyorsunuz. Zulmünüz arttıkça tez zeval bulursunuz diye ümit ediyorum.

Saygılar sunuyorum.