KOMİSYON KONUŞMASI

AYHAN EREL (Aksaray) - Teşekkürler Başkanım.

Dün, 5 Temmuz 2009; Türk dünyasının göz bebeği olan Urumçi'de kızıl Çin yönetimi binlerce soydaşımızı katletti. Çin'deki bu zulüm hâlâ devam etmekte. Siyasi irade buna duyarsız, İslam dünyası sağır ama biz unutmadık, unutmayacağız, hatırlatalım dedim.

Yaklaşık üç saat sonra belki bu kanun Komisyonda kabul edilecek. Tekrar tekrar teklif metnine baktığımızda, bu kanun metninde, avukatlara bir tür kıyafet serbestisi bir de haklarında verilen cezalara karşı temyize gidebilme hakkından başka bir şey göremedim. Yani, tabiri caizse attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmedi. Tüm avukatlar gibi ben de bu yasaya ne gerek vardı, durup dururken böyle bir yasanın gündeme gelmesinin ne gereği vardı hâlâ anlamış değilim. Yani, siyasi irade, memur sendikalarında olduğu gibi avukatların tamamını kendilerine yakın barolara kaydedebiliriz düşüncesiyle hareket ediyorsa bunda yanılırlar çünkü avukatlar bugüne kadar öyle bir durumda hiç baş eğmemişlerdir; onurlarından, kişiliklerinden, meslek etik ve kurallarından taviz vermemişlerdir.

Keşke bu kanun teklifinde stajyer avukatlarımızın ekonomik durumlarını düzelten maddeler olabilseydi. Yine, keşke bu kanun metninde, yıllarca hukuk fakültesinde okuyup daha sonra avukatlık stajı yapmayı bekleyen ama işinden ve aşından olmayı göze alamayan kamu çalışanlarına staj konusunda bir düzenleme yapabilseydiniz. Yine, keşke bu kanun teklifinde, avukatların cübbeyi giydiğinde yetersiz oldukları hususundaki endişelerinizi ortadan kaldıracak staj eğitimiyle ilgili ciddi düzenlemeler olabilseydi. Yine, keşke bu düzenlemede, baroya kayıtlı avukatların yaklaşık yarısını oluşturan genç avukatlarımızın da baro yönetim organlarında görev alabilmelerini sağlayacak düzenlemeler yapabilseydiniz.

Yine, keşke, bu düzenlemelerde, tıpkı noterlerde olduğu gibi, her hukuki düzenlemede, ekonomik durumlarını düzeltecek benzer düzenlemeleri avukatlar için de yapabilseydik.

Yine, emekli olan avukatlarımızın ortalama 2.500 lira maaş aldığı bir durumda emeklilikle ilgili bir düzenleme yapabilseydiniz.

Yine, kamuda çalışan avukatlarımızın özlük hakları hususunda bir sesiniz çıkabilseydi.

Yine, burada, yaklaşık 5'inci güne girdik. Altmış saate yakındır çaba sarf ediyoruz, muhalefet milletvekilleri olarak gördüğümüz eksiklikleri, gördüğümüz boşlukları doldurmaya çalışıyoruz. Sizler, sağ olun, Komisyon çalışmaları bittikten sonra ve Genel Kurulda bu kanun metni kabul edildikten sonra aynen şunu söylüyorsunuz, bir daha bunu söylemeyin lütfen: "Komisyonda muhalefet milletvekillerinin çok değerli katkılarından faydalandık." Neyinden faydalandınız da bize teşekkür ediyorsunuz? Ya, altmış saattir burada dil döküyoruz, bizim makul ve mantıklı taleplerimiz var, bunlardan bir tanesini bile dikkate almıyorsunuz, ondan sonra çıkıyorsunuz Meclis kürsüsünde millete karşı nezaket gösterisi yapıyorsunuz ve "Biz muhalefet milletvekillerinin görüşlerini dikkate aldık, çok faydalandık, çok mutlu olduk..." Ya, geçin bunları. Ya bizim dediklerimizi dikkate alın ya da bize lütfen teşekkür etmeyin, deyin ki: "Kardeşim, muhalefet milletvekilleri altmış saat, beş gün çene yordular, bas bas bağırdılar ama onların söylediklerinin hiçbiri milletin yararına, avukatların yararına değildi, biz de dikkate almadık." deyin. Bize teşekkür etmeyin. Teşekkür edecekseniz de gerçekten... Bakın, burada hepimiz eşimizden, çoluğumuzdan çocuğumuzdan, sosyal hayatımızdan, memleketimizden fedakârlık yaparak burada bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bunları dikkate almayacaksınız...

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Sadece dinliyorsunuz.

AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Grup Başkan Vekili burada mı?

Bize teşekkür etmeyin.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Genel Kurulda, önergelerde değişiklik oluyor ya.

AYHAN EREL (Aksaray) - Onu Genel Kurulda göreceğiz. Yani, virgülüne dokunmadığınız, dokundurtmadığınız bu kanun teklifleri kabul edildikten sonra "Muhalefetin de değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz." demeyin. Sonra memlekete gittiğimizde vatandaş bize diyor ki: "Ya, siz de bunlara ortak oluyorsunuz." Ya, nerede ortak olduk? "Çıktı AK PARTİ'li arkadaş size teşekkür etti." Bize teşekkür etmeyin.