| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir ile 2 Milletvekilinin İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/3037) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 16 .07.2020 |
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
2'nci maddeyle, Cumhurbaşkanına kısa çalışma ödeneği süresinin sektörel olarak ayrı ayrı veya bir bütün olarak 31 Aralık 2020 tarihine kadar uzatabilmesi yetkisi veriliyor. Olumlu bir yetki olarak görüyorum ama yetersiz görüyorum ben bu düzenlemeyi.
Şimdi, tabii, Türkiye'nin geldiği nokta itibarıyla Covid-19 sürecinden sonra işsizlik son derece yüksek rakamlara çıkmış durumda. Henüz TÜİK rakamlarında bunu göremiyoruz, makyajlı TÜİK rakamlarında gerçek işsizlik sayısı gözükmüyor ama çok yüksek bir işsizlik olduğu net bir şekilde ortada. IMF, bu Covid-19 süreci başladıktan sonra 2020 yılında Türkiye'de yüzde 5 küçülme ve yüzde 17,2 işsizlik oranı olacağını öngördüğünü açıklamıştı. Yine, Dünya Bankası da Türkiye ekonomisinin yüzde 3,8 daralacağını ifade ediyor. Bunun gibi birçok uluslararası kuruluş da... Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ciddi bir daralma söz konusu. Salgının görüldüğü her ülkede de çalışanların sağlıklarını korumak için sosyal politikalarını destekleyecek ekonomik paketler açıklanmıştı; özellikle, çalışan kesime vatandaşların günlük hayatlarını idame ettirecekleri maddi desteği sağlayacaklarını ifade ederek birçok güvenceler vermişler idi. Bizim ülkemizde de en fazla yapılan yardımlardan birinin bu olduğu ortaya çıkıyor, devletin yapmış olduğu yardımlardan birinin bu olduğu ortaya çıkıyor ama yeterli mi? Yeterli değil.
Haziran ayı itibarıyla -bugün, asgari ücret biliyorsunuz, 2.324 TL ama- TÜRK-İŞ'in yapmış olduğu bir açlık ve yoksulluk sınırı araştırması var. Bu araştırmaya göre açlık sınırı 2.431 lira, yoksulluk sınırı ise 7.918 lira. Şimdi, dünyada ekonomisi güçlü ve sosyal devlet ilkesini tam anlamıyla uygulayan ülkeler, bir yandan çalışan kesimlerin işten çıkarılmalarını önlemeye çalışırken bir yandan da tüm çalışanların yaşadıkları gelir kayıplarını telafi edecek düzeyde ve sürede doğrudan nakdî destekler vermektedirler. Ama bizim ülkemizde ise yapılan uygulamalar son derece yetersiz kalmaktadır. İşte, sosyal devlet ilkesi çiğnenerek verilen rakam, şu anda -kısa çalışma ödeneğiyle- 1.752 TL yani kişi başı 1.752 TL. Şimdi, aralığın sonuna kadar bu kısa çalışma ödeneğiyle geçinmek zorunda kalacak olan işçilere aylık 1.752 TL verilecek. Yani burada 1.752 TL'yle geçinebilecek bir babayiğit var mı? Ben bilemiyorum, hangimiz geçinebilir burada 1.752 TL'yle? Üstelik yani uzun bir süre devam edecek olan bir süreç. E, bunların kiraları var, gıda harcamaları ayrı bir sorun, eğitim masrafları ayrı sorun; bir birçok giderleri var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Dolayısıyla bu rakamın, kısa çalışma ödeneğinin en azından asgari ücret seviyesine çıkarılması gerekiyor.
Bir başka konu: Kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşulları son derece zor. Mesela, son üç yılda 450 gün çalışma ve son 60 gün aralıksız çalışma koşulu gibi koşullar var. Dolasıyla kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşulları tamamen kaldırılmalı ve Covid-19 sürecinden etkilenen tüm işçilerin kısa çalışma ödeneğinden koşulsuz yararlanması sağlanmalıdır ve dediğim gibi en az da asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır diye düşünüyorum.