SELİN SAYEK BÖKE (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Adına "işten çıkarma yasağı" deyip ücretsiz izin paketi gelmişti, hakikaten bu biraz kalıcılaşıyor gibi bir izlenim var bu maddede, doğal olarak bir endişe yaratıyor. Biraz önce bu istatistikler paylaşıldı ama bir kez daha söylemekte fayda var: Günde 39 liraya geçinmeye mahkûm edilen insanlar esasında sefalete mahkûm edilmiş oluyor. Bunu kalıcı kılmak hak temelli bir düzende kabul edilemez. Ben bir hatırlatma yapmak amacıyla söz istedim. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinde partimizi ve ülkemizi temsilen görev alıyorum, orada Avrupa Sosyal Şartı Alt Komisyonu Başkanlığı yapıyorum. Avrupa Sosyal Şartı Türkiye'nin de taraf olduğu ve "Avrupa'nın Sosyal Anayasası" diye bilinen bir anlaşma ve Türkiye'nin de tarafı olduğu bu anlaşmanın birkaç maddesini hatırlatmak istiyorum sizlere. Şart'ın 1'inci maddesi der ki: "Herkesin çalışma hakkı güvence altındadır." 2'nci maddesi der ki: "Adil çalışma koşulları hakkı güvence altındadır." Yani yaptığı işin hak ettiği ücreti aldığı ve düzenin adil işlediğinin hukuken garanti altına alındığı esasında bu sosyal şartın gerekliliğidir. 3'üncü madde de der ki: "Güvenli ve sağlıklı çalışma hakkı güvence altına alınmıştır." Türkiye, Avrupa Sosyal Şartı'nın sağladığı emek güvencesinin altına imza atmıştır ve şimdi, emekçiye "Sen çalışmayıver, biraz köşede dur, ücret falan almayıver." demek, esasında bu hakkın gasbı ve tarafı olduğumuz Avrupa Sosyal Şartı'na da aykırı bir gelişmedir, bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Dünyadan kopan bir Türkiye, içine kapanan bir Türkiye, tarafı olduğu her şeyden vazgeçen bir Türkiye karanlık bir gelecek demektir. Bundan vazgeçmemeyi çok önemsediğimi, diğer bu tarz sözleşmeler gibi, bir kez daha altını çizerek söylemek istedim.

Teşekkür ediyorum.