| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir ile 2 Milletvekilinin İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/3037) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 16 .07.2020 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Tabii ki partimizin komisyon sözcülerinin vurguladığı hususlar çok önemli. Benim söz alma gerekçem ise biraz daha bu komisyona neden ihtiyaç duyuldu ve kurulacaksa bu komisyon nasıl çalışması daha faydalı olur diye belki sizlerle birkaç naçizane görüşümü paylaşmak, o da şu: Bu komisyonun kurulması teklifi, önerisi hangi ortamda geldi? Türkiye'de sosyal medyanın sınırlanması, denetim altına alınmasının tartışıldığı bir dönemde geldi. Belki de hemen bir kanun çıkaralım, nasıl yasaklayacağımızı belirleyelim gibi bir yaklaşıma kamuoyundan gelen tepkiler üzerine de buna gidilmiş olabilir. Eminim, sizin önderliğinizdeki toplantıda da bizim sözcülerimiz ifade etmiştir, biz parti olarak tabii ki dijital hayata ilişkin bir komisyonun Mecliste ihtisas komisyonu olarak kurulmasını tabii ki önemsiyoruz, tabii ki destekliyoruz. Çünkü dijital teknoloji her ne kadar burada sadece sınırlamayla, denetimle vesaire geçse de aslında dijital teknoloji bizim hayatımızın bir parçası. Sadece burada değil ailemizde, evde, iş yerinde, okulda, her yerde biz bunu konuşuyoruz. Eminim, burada olan tüm milletvekilleri aile içinde de çocuklarıyla... Mesela, benim 2 yaşında kızım var, onun dijital hayattan ne ölçüde yararlanacağını biz her gün eşimle konuşuyoruz çünkü aklı fikri cep telefonunda, bizim kullandığımız cihazlarda. Ama aynı zamanda gençlerin dünyayla entegrasyonunda, Türkiye'nin dünyayla... Sadece haberi alma, öğrenme anlamında değil, ekonomik anlamda dijital ekonomi değimiz bir gerçeklik var. Dünyayı birbirine bağlayan, herkesin de anlamaya çalıştığı ve bütün ülkelerin rekabet içinde olduğu bir gerçeklikten bahsediyoruz. O yüzden böyle bir konuda, böylesine muazzam geniş bir alanda Türkiye Büyük Millet Meclisimizde bir komisyon kuruluyor olması gerçekten çok önemli.
Benim üzerinde durmak istediğim konu, buna sadece işte burada belirtildiği gibi internet ortamındaki suçları engellemek vesaire bağlamında bakmamalıyız. Sosyal medya dediğimiz, dijital hayat dediğimiz şey demokrasinin bir parçası. Dünyayla haberdar oluyoruz Türkiye'de en ücra köşedeki bir insan cep telefonundan attığı mesajla Türkiye'nin gündemi olabiliyor, birçok sorunu çözebiliyoruz, burada konuşurken bizim aklımıza gelmeyen ama hayatın gerçeği olan birçok mesele bir anda bir mesajla, bir Twitter paylaşımıyla, bir Instagram paylaşımıyla hepimizin saatlerce yapacağı konuşmanın önüne geçebiliyor. O yüzden, bence bakış açımız, Komisyonun -inşallah- çalışma ilkesi de demokrasi olmalıdır. Yani "Özgürlükleri nasıl engelleriz, nasıl kısıtlarız?" değil; tam tersine "Özgürlükleri nasıl koruruz, başta ifade özgürlüğü olmak üzere biz bunun nasıl korunmasını sağlarız?" olmalıdır. Hepimizin üzerinde mutabık kaldığı, yakın geçmişte de hepimizi üzen hadiseleri tabii ki biliyorum, sizler de biliyorsunuz, bunlara izin vermemeliyiz ama Komisyonun ana çalışma prensibinin her zaman bu dijital hayatta, bu rekabette Türkiye'nin nasıl önde yer alabileceği olmalıdır. Yoksa "Şunu yasaklayalım, bunu engelleyelim." dersek bu Komisyon arzu ettiğimiz amacın tam tersine yani Türkiye'nin itibarını yükselten değil daha da aşağıya çeken bir noktaya gelebilir.
Birkaç şeyi paylaşacağım Sayın Başkanım, ondan sonra da bitireceğim izninizle.
Eğer ifade özgürlüğünü korumayı değil de ortadan kaldırmayı amaçlar ise bu Komisyon, o zaman şöyle bir rahatlık içine...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Okudunuz mu? Öyle bir ifade mi var orada?
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Şöyle: Bütün şeylere baktığınızda...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Ama lütfen, metni okuyun, böyle ifadeler kullanamazsınız, lütfen...
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkanım, izninizle ben konuşmamı bitireyim.
Eğer böyle bir şey olursa -olacak demiyorum- diyorum...
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Ya, lütfen ya! Tutanağı alın bir bakın lütfen.
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkanım, bir milletvekili olarak bir ihtisas komisyonunun kurulması aşamasında fikrimi belirtmekten yani "Şu olmasa iyi olur." dememden daha doğal bir şey olamaz. İzninizle bitiriyorum zaten.
Yani Türkiye'de eleştirilmeme rahatlığının geleceği gibi bir zanna kapılmak yanlış olur. Öyle yasakçı bir zihniyet olursa -ki olmamasını arzu ediyoruz, ben inanıyorum bütün partiler de- tam tersine, Türkiye'de vatandaşın ifade özgürlüğünü ortadan kaldıracağı için sosyal patlamalara neden olabilir.
Bir de vurgulamak istediğim, son söz olarak: Uzun uzun konuştuğumuz, Türkiye'de vatandaşın haber alma hakkının engellendiği konularını burada, diğer komisyonlarda, Genel Kurulda hep beraber konuşuyoruz. Kanallara gelen cezalar, gazetelere gelen cezalar, internet sitelerinin kapatılması vesaire ama bir de şöyle bir gerçeklik var, ifade özgürlüğü konusunda birkaç rakam paylaşarak bitireceğim, o da şu: Bakın, ifade özgürlüğü konusunda ülkemizde 2019 yılı sonuna kadar 408.494 web sitesine erişim engellenmiş durumda, 130 bin URL adresine, 7 bin Twitter hesabına, 40 bin "tweet"e, 10 bin YouTube videosuna, 6.200 Facebook içeriğine erişim engellenmiş durumda. Dünya genelinde Twitter'ın mahkeme kararıyla kaldırdığı içeriğin yüzde 74'ü Türkiye'den gidiyor, 66 bin toplam talebin de yaklaşık yüzde 45'i, 30 bini yine Türkiye'den gidiyor. Türkiye'de zaten sosyal medyaya yönelik -işte ifade özgürlüğüne yönelik- önemli bir baskı var, içeriklerin kaldırılmasına yönelik vesaire. O yüzden, bu Komisyon kurulduğunda, dediğim gibi, demokrasimizi, hukuk devletimizi ve özgürlüklerimizi koruyacak, geliştirecek bir içerik esas alınmalıdır, diyorum.
Teşekkür ediyorum, hayırlı olsun.