SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, bu 6'ncı maddedeki düzenlemeyle temsilcilik açılmaması halinde aşamalı olarak idari para cezası, reklam ve sözleşme yasağı ve sonrasında internet bant genişliğinin daraltılmasıyla ilgili düzenlemeler var. Önce, 10 milyon TL tutarında, sonrasında 30 milyon TL tutarında idari para cezası uygulanacak. Bu tip cezalarla karşılaşmak istemeyen sosyal ağ sağlayıcı, kanunda belirlenen içerik kaldırma ve erişim engelleme, kullanıcı verilerini makamlara iletme gibi tüm şartları eksiksiz uygulayacaktır. Sonrasında, Türkiye'de mukim vergi mükelleflerinin sosyal ağ sağlayıcılarına reklam vermesi engellenecek. Türkiye'de KOBİ'lerin yaklaşık yüzde 60'ı reklam faaliyetlerini, sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden gerçekleştiriyorlar. Yurt içi ve yurt dışında olup Türkiye'de vergi mükellefi olan bir çok marka reklamlarını sosyal medya üzerinden, etkileyici kişiler aracılığıyla yapıyor. Bu, ticari hayata da müdahale anlamına geliyor. Bu konuda, hocamın da görüşlerini almak mümkünse dinleyebiliriz.

AYHAN EREL (Aksaray) - Bu saatte...

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bu saatte ama hocam oraya geliyordu zaten "Ticari faaliyete müdahale var." demişti, şeyde kesildi. Artık bu saatten sonra devam edeceğiz. Sonrasında, internet bant genişliğinin yüzde 90'a kadar daraltılması için sulh ceza hâkimliğine başvuru yapılabilecek. İnternet bant genişliğinin daraltılması Türkiye'deki kullanıcıların ilgili platformlara giriş yapamamasına, fotoğraf, video paylaşamamasına ya da mevcut yayınları izleyememesine sebep olacak, internet kullanıcıları sosyal ağ sağlayıcılarını kullanamaz hâle gelecek. Bu durumun da, sosyal medya platformları üzerinden faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişilerin ticari hayatlarına müdahale olacağı anlamına geldiği açık. Halkın haber alma ve ifade özgürlüğü hakkı darbe alacaktır. Bir de kullanıcılar tarafından sosyal medya platformlarında paylaşılan içeriklerin denetiminin sosyal ağ sağlayıcılarına bırakılması sosyal ağ sağlayıcılarına yasama ve yargı yetkisi tanınmasına yol açar. Kullanıcılar tarafından yapılacak olan şikâyetlerin içeriklerine ilişkin herhangi bir standardın belirlenmemiş olması kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriklerin hukuki denetiminin neye göre yapılacağı konusunda düzenlemede boşluk oluşturmaktadır. Bu durum, sosyal ağ sağlayıcılarını aslında hukukun, yasa koyucunun ve yargının da üstünde bir konuma koymak anlamına gelmektedir. Şikâyete konu içeriğin, yasal yahut hukuka aykırı olup olmadığının değerlendirilmesini sosyal ağ kullanıcılarına bırakmak her şeyden önce hukukun üstünlüğü ilkesine aykırılık teşkil edecektir. Sosyal ağ sağlayıcılarının kullanıcılar tarafından yapılan şikâyetleri değerlendirirken hangi tür mekanizmaları kullandıkları, hangi mevzuat usul kurallarını uygulayarak şikâyet, konu, içerik hakkında bir sonuca vardıklarına, varacaklarına ilişkin düzenleme olmaksızın sosyal ağ sağlayıcılarına bu şekilde bir içerik denetimi yetkisi verilmesi Anayasa'ya aykırılık teşkil edecektir.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Özet okuyacaktın!

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Efendim, ne okuyacaktık?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Özet, özet.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Sayın Güler, müdahale etmeyelim.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Özetini okuyorum.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - 3 sayfa gerekçe.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Siz hazırlatmamışsınız. Rapor hazırlattık, raporların özetlerini okuyoruz burada. Bilim adamlarına hazırlattık.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Sayın Bülbül, siz devam edin.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Gelen bilim adamı arkadaşa iki gün önce haber vermişsiniz, iki günden önce haberi yokmuş. Onu da öğrenmiş olduk biraz önce.

ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Madde çok uzun, zaten maddeyi okumak 10 dakika.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Madde uzun.

Sosyal medya içeriklerine hangi hukukun uygulanacağına, içeriklerin hukuki yahut hukuka aykırı olup olmadığına karar verecek standartlar belirlenmeksizin sosyal ağ sağlayıcılarına içerik kaldırma yetkisi tanımak, sosyal ağ sağlayıcılarını hem yasama hem de yargı erki mevkisine yükseltmek anlamına gelecek, hukukun üstünlüğü, adil yargılanma, düşünce ve inançlarını açıklama özgürlüğüne aykırılık teşkil edecektir. Nitekim yapılmış olan araştırmalar da şikâyet ve içeriğin kaldırılması şeklinde ilerleyen prosedürlerin daha ziyade meşru ve haklı sesleri susturmaya yönelik kötü niyetli şikâyetlere hizmet ettiğini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca raporlama faaliyeti, kişisel verilerin devlet eliyle toplanmasına ve kişilerin fişlenmesine kapı aralamaktadır. İstatistiki ve kategorik bazda raporların kuruma bildirilmesi ve söz konusu raporlama faaliyeti, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na, özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması haklarına aykırılığa zemin hazırlamakta, devletin ve ilgili kurumun elinde büyük bir veri tabanı oluşturulmasına hizmet etmektedir. Ayrıca şikâyete konu içeriği oluşturan sosyal ağ kullanıcısının savunması dahi alınmaksızın söz konusu içeriğin kaldırılması ve söz konusu içerik sahibi kişinin verilerinin yeteri kadar anonim hâle getirilmesine ilişkin bir yükümlülüğü sosyal ağ sağlayıcısı açısından belirlemeksizin bilgilerin raporda yer alması da ceza muhakemesinin en önemli ilkelerin biri olan "Şüpheden sanık yararlanır." ilkesine aykırılık teşkil edecektir.

Teşekkür ederim.