KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Öncelikle Komisyon üyelerimize ben yeni yasama yılında güzel bir yıl olsun, memleketimize faydalı bir çalışma yapma imkânı olsun diyerek başarılar diliyorum, size de görevinizde başarılar diliyorum.

Üç konuyu dile getireceğim aslında gündeme geçmeden. Birincisi, az önce sizin ifade ettiğiniz yani pandemi nedeniyle, biliyorsunuz, başka komisyonlarda yani özellikle yasanın görüşülmesi gereken komisyonlarda-Adalet Komisyonunda bunu gördük geçtiğimiz günlerde- şöyle bir şey görüyoruz: Olabildiğince büyük salonlara taşımak yani tamam buranın, bu Komisyonun mekânı burası ama eğer müsaitse daha büyük başka bir salonda toplantıların yapılması. Örneğin Adalet Komisyonu Plan ve Bütçe Komisyonunda toplanıyor, buna benzer bir çalışma, eğer imkân varsa belki bunun araştırılması faydalı olabilir diye.

İkincisi, usul. Tabii, çok geçmişteki örneklerini en azından ben hatırlamıyorum ama burada bulunan değerli milletvekillerimiz belki biliyorlardır, hep diyoruz ya hani farklılıklarımız olmasına rağmen dışarıya karşı Türkiye'nin çıkarlarının birlikte savunulması diye; bazı komisyonlarda yapılan bir uygulama var. O da şu: Başkanvekilliklerinden birinin muhalefet partilerine verilmesi uygulaması. Acaba Dışişleri Komisyonumuzda da bunu yapamaz mıyız, sizin başkanlığınız döneminde başlatılamaz mı? Bugüne kadar yapıldı mı Dışişleri Komisyonunda bilmiyorum ama her şeyin bir ilki vardır, yapılabilir; 2 başkanvekili varsa 3 olur vesaire. Ben bu konuyu üyesi olduğum NATO Parlamenter Asamblesi'nde de Sayın Osman Aşkın Bak'ın dikkatine getirdim, henüz yanıt vermedi ama Dışişleri Komisyonumuzda da bunun faydalı olacağını düşünüyorum. Az önce sizin girişte bahsettiğiniz -Azerbaycan konusunda olsun, başka konularda olsun, Macron'a bakış vesaire- görüşlerinize katılmamak mümkün değil; bu yüzden bunu da takdirlerinize sunuyorum.

Bir de aslında belki gündemle ilgili ama girişte siz bahsettiğiniz için kısaca söyleyeyim Sayın Başkan, mesela geçtiğimiz günlerde Türkiye yoğun bir şekilde Doğu Akdeniz konusunu tartıştı; hem Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin çıkarları babında hem de Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Avrupa Birliği üyesi olduğu için Avrupa Birliğiyle ilişkilerimiz babında. O dönemde de biz söyledik, dün de Meclis açılır açılmaz Grup Başkan Vekilimiz bunu güçlü bir şekilde vurguladı. Biz bu konularda, Türkiye'nin çıkarlarının korunması konusunda yapılan görüşmelerde Türkiye'de yürütme organının Meclisi yanına almasının daha iyi olacağını düşünüyoruz. Bunun yolu, bir tarafı Genel Kurul ama bir tarafı da Dışişleri Komisyonu. Yani, işte Merkel'le, Macron'la tabii ki görüşmeler yapılabilir; Bakanımız, sizler yaparsınız ama keşke biz bunları basından, Almanya'dan, Yunan basınından vesaireden öğrenmesek, burada görüşmeler yapılabilse. Bakanımız, Bakan Yardımcımız anlaşmalar için geliyor ama keşke gündemde olan meseleleri konuşmak için de burayı bir platform olarak kullanabilsek. Umarım bu yasama yılı, buna fırsat verir. Geç kalınmış değildir. Doğu Akdeniz konusu, Avrupa Birliğinin geçtiğimiz günlerde Türkiye'yle ilgili aldığı karar bağlamında hâlâ burada konuşulmaya ihtiyaç duymaktadır. Benzer şekilde Kıbrıs'ta çok önemli gelişmeler oluyor. Dün yapılan açıklamalar var. Önümüzde seçim süreci var. Benim arzum bu tür gelişmeleri... Diğer partilerden de değerli milletvekillerimiz benzer düşünceler içindedir diye umut ediyorum. Hani, Dışişleri Komisyonumuz sadece anlaşmaların geldiği, sadece o anlaşmanın konuşulduğu bir platform değil; gündemde hangi mesele varsa ve Genel Kuruldaki siyasi tartışmalarda yer alacak konuların da burada, daha kendi aramızda teknokratlarla, işin uzmanlarıyla ve işi müzakere edenlerle konuşabileceğimiz, tartışabileceğimiz bir platform olması konusunda sizin ve Komisyonumuzun inisiyatif almasının çok faydalı olacağını düşünüyorum.

Çok teşekkür ediyorum.