| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti ile Filistin Ulusal Yönetimi Adına Filistin Kurtuluş Örgütü Arasında Geçici Serbest Ticaret Anlaşması ile Kurulan Ortak Komite'nin; Temel Tarım Ürünleri ve İşlenmiş Tarım Ürünleri ile Balıkçılık Ürünlerinde Taviz Değişimine Dair Protokol I'e Ait Tablo I'in Tadili Hakkında 1/2020 Sayılı Kararı ile Geçici Serbest Ticaret Anlaşması'nın "Menşeli Ürünler" Kavramının Tanımı ve İdari İş Birliği Yöntemlerine İlişkin Protokol II'sinin Tadili Hakkında 2/2020 Sayılı Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna ve Anlaşmanın Protokoller ve Eklerine İlişkin Değişikliklerin Cumhurbaşkanınca Doğrudan Onaylanmasına Dair Yetki Verilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/3003) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 07 .10.2020 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim.
Bir soru değil ama bir yorum, tespit aslında; tam da Berat Bey'in bıraktığı yerden devam etmeye çalışayım. Tabii ki Filistin ve Filistinliler bizim için öteden beri önemlidir ve Berat Bey'in söylediği gibi onların içinde bulunduğu izolasyondan kurtulması Türkiye Cumhuriyeti'nin siyaset üstü politikalarından biridir, bundan sonra da olmaya devam edecektir.
Bugün, siz de söylediniz, bazı anlaşmalar hani zamanlı olarak... Mesela Azerbaycan'la özellikle getirdiniz, muhtemelen Ürdün'ü ve Filistin'i de bu bağlamda düşünmüş olmalısınız. Belki Ürdün bölümünde bu yorumu yapmamız gerekirdi ama şimdi Filistin bağlamında... Şimdi bahsettiğimiz 2 ülke, Ürdün de bizim öteden beri gerçekten çok iyi ilişkilerimizin olduğu, daha da iyi olması gereken bir ülke. Anlaşma iptal edilmiş ama daha iyisini yapar mıyız diye konuşuyoruz, Filistin keza öyle. Ancak içinde bulunduğumuz yani bizim bulunduğumuz ortam sadece bu odadan ibaret değil, dünyaya baktığımızda başka gelişmeler de oluyor. Bundan birkaç gün önce, yedi gün önce 7 ülke bir araya geldi; Doğu Akdeniz Gaz Forumu diye bir şey ortaya çıktı. Şimdi bugün bizim "İlişkilerimizi geliştirelim, izolasyondan kurtaralım kardeşlerimizi." dediğimiz ve bizim de yürekten katıldığımız Filistin tarafı bu anlaşmanın bir tarafı. Yine az önce "Ticaretimizi geliştirelim." dediğimiz Ürdün, yine bir tarafı. Ben hani bunları imzalamayalım demiyorum ama bir taraftan da maalesef bugün hepimizin gördüğü ve "Aman buradan nasıl çıkabiliriz, biz de yardım edelim, Meclis bu konuda size destek olsun." dediğimiz Türkiye'nin yalnızlaşması meselesi var. Yani Doğu Akdeniz'de bir Gaz Forumu kuruluyor buranın kaynaklarının dünyanın pazarlarına aktarımı için ve bu bölgenin en önemli, en büyük ülkesi, en büyük kıyıya sahip ülkesi Türkiye bundan dışlanıyor. İşte Yunanistan'dı, Kıbrıs sorunuydu diyebilirsiniz. Ama burada bizim kadim dostlarımız dediğimiz, aman yalnız kalmasınlar dediğimiz dostlarımız, ben merak ediyorum, Ürdün, Filistin yetkilisi, bence ilişkilerin mutlaka düzeltilmesi gereken Mısır, İtalya yani bu anlaşmaya imza atarken ve bütün dünya bunu yazarken -kendi basınımız da dünya da yazdı Türkiye'nin dışlandığı anlaşma diye- acaba şerh düştüler mi bizim yalnızlığımızın ortadan kalkması için? Yani biz burada doğru bundan sonra onlarca anlaşma imzalayalım Filistinli kardeşlerimiz için, Ürdünlüler için ve yerindedir, asla itiraz etmiyorum ama benzer şekilde ben de Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak sadece bu Komisyonumuzun üyesi olarak değil, aynı duyarlılığı inanın oradaki parlamenter dostlarımızdan, oradaki vatandaşlardan görmeyi beklerim. Yani göz göre göre Türkiye'nin dışlandığı ve bence gerçekleşmesinin de yani hayata yani böyle bir anlaşma imzalamış olabilirler ama ben bunun -yani Dışişleri Bakanlığımızın da açıklaması o yönde sanırım- gerçek anlamda geçmesinin mümkün olmadığını düşünenlerdenim. Ama ben isterim ki bu forumlar, bu törenlerde bir liste çıksın hani tabii ki Güney Kıbrıs Rum Kesiminden beklemiyorum bunu, Yunanistan'dan beklerim aslında, ya Türkiye de olmalı... Ama gerçekten Filistinli, gerçekten Ürdünlü temsilcilerin ve onların yöneticilerinin yani sadece o anlaşmada bir alt düzey yöneticinin değil aynı sizin konumuzda olan bir Dışişleri Komisyon Başkanının, bir bakanın, bir başbakanın "Ya biz burada biz hata yapıyoruz, burada Türkiye'nin de olması lazım." demesi lazım. Bu anlaşmanın içeriğine asla muhalefetim olamaz. Oğuz Bey sordu işte 15 milyon dolarlık bir katkı sağlayacak Filistinlilere daha fazlasını da biz öteden beri sağladık. Yani milyarlarca dolar belki sağladık, sağlarız da. Ve Filistin'e karşı İsrail'in yaptıklarının kabul edilemez olduğunu bir kere daha kayda geçirmekte fayda var. Ama bir taraftan da ben karşılıklı değil tabi ama gönlüm bu tür bizim karşı karşıya kaldığımız haksızlıklarda da gerek Ürdün'ün gerek Filistinlilerin ya da diğer dostlarımızın söz söylemesini bekliyor ama öyle bir yalnızlık içindeyiz ki bu forumlarda Türkiye'nin dışlandığı açık açık belli olmasına rağmen bizim dostlarımız söz söyleyemiyor. Tabii ki onları da eleştirelim ama bir taraftan da kendimize de çuvaldızı batırmakta fayda var. Neden yalnız kaldık? Neden biz Ortadoğu'da bu hâle düştük diye?
Çok teşekkür ediyorum ama bakanlıktan da bu Forum ve bunun geleceğine ilişkin eğer açıklama yaparlarsa onu da dinlemek isterim, sağ olun.