| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Antalya Milletvekili İbrahim Aydın ve Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi ile 17 Milletvekilinin; Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/3113) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 07 .10.2020 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Kamil Okyay Bey benim söyleyeceklerimin çoğunu söyledi. Bu metni hazırlayan yani bu maddeyi hazırlayan arkadaşlarımız her şeye bakmışlar yani niye böyle bir maddeye ihtiyaç var diye hepsine bakmışlar ama çevre ve insan sağlığıyla ilgili hiçbir şey düşünmemişler. Yani çıkaracağımız bu iki maddeyle nelere sebebiyet vereceğiz, ne olacak; bunlarla ilgili hiç kimseye bir şey sormamışlar, kendi akıllarına da gelmemiş. Böyle zaten, hep böyle yapıyorlar zaten.
Bir şey daha: Arkadaşımız kanunun geneli üzerinde yani teklifi takdim ederken dedi ki: "Bu coronavirüs dolasıyla işte EBA'yla, internetle bu işi kolaylaştırmak gerektirdi." Yani diyor ki operatörler açısından coronavirüs lütuf olmuş. Hani başkası da demişti ya "İyi ki bu iş lütuftur aynı zamanda, Allah'ın bize lütfudur." diye lütuf olmuş.
Değerli arkadaşlar, insan sağlığından daha önemli hiçbir şey. Bu çocuklarımızı niye okulla göndermiyoruz da internetle uzaktan eğitimden şey yapıyorlar? Sağlıklarını korumak için değil mi? Ama siz bu çocukların sağlığı için o iki aylık, üç aylık, beş aylık çocukların sağlığı için hiçbir şeyi aklınızın ucundan geçirmemişsiniz.
Bakın, değerli arkadaşlarım, Anayasa Mahkemesi elektronik haberleşmeyle ilgili altyapıların yapı ruhsatı ve yapı ruhsatına tabii olmayacaklarına ilişkin 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'na, 5189 sayılı yasanın 5'inci maddesiyle eklenen ek 34'üncü maddesini 2011'de iptal etmiş. Anayasa Mahkemesi iptal gerekçesinde şunu söylüyor: "Elektronik haberleşmeyle ilgili altyapı oluşumunda kullanılan yapılara ayrıcalık tanınarak bunların yapı ruhsatından ve yapı kullanma izninden de istisna tutulması, bu yapıların imar mevzuatı kapsamı dışında tutulması anlamını taşımakta, elektronik haberleşmeyle ilgili altyapı oluşumunda kullanılan taşınır, taşınmaz, mal ve teçhizatlar yönünden imar hukukundan denetimsiz bir alan oluşturmakta ve devletin bu konudaki gözetim ve denetim görevini yerini getirmemesine sebep olmaktadır." Şimdi siz, bu düzenlemeyi yaparken Anayasa Mahkemesinin gerekçesini falan, hiç orayla ilgilenmemişsiniz. Anayasa Mahkemesinin kararı zaten bahane, nasıl corona sizin için bahane olmuşsa Anayasa Mahkemesinin kararı da bu şekilde olmuş. Yani, getirmiş olduğunuz gerekçelerin hepsi havada değerli arkadaşlarım.
Bakın, teklifle arsa ve arazilere kurulacak 15 metrede bina ve yapılara kurulacak 10 metreden kısa kule ve direkler için imar planında gösterilme ve ruhsat alma zorunluluğu getirilmemesinin aynı gerekçelerle Anayasa aykırı olduğu da açıktı.
Bakın, değerli arkadaşlarım, Sizin bu yaptığınız şey var ya... Hep bütün işleriniz niye böyle, ben buna şaşırıyorum. Bu yaptığınız iş -hani bu teknik konuları, Anayasa'ya aykırılığı şunları, bunları bir tarafa bırakıyoruz- gerçekten insan sağlığı açısından çok ciddi bir iş yapıyorsunuz. Sayın Sındır ifade etti: "Bu baz istasyonlarından yayılan elektromanyetik dalgalar insan sağlığı için çok ciddi sorunlar oluşturmaktadır." Bunlarla ilgili birlerce, on binlerce bilimsel makale var, bilirkişi raporları var değerli arkadaşlarım, mahkemelerde bunların hepsi duruyor ama sizi hiç ilgilendirmedi. Üç yaşındaki çocuğun DNA'sında oluşabilecek değişiklik ve bu çocukta 25-30 yaşında ortaya çıkacak kanser filan sizi hiç ilgilendirmedi değerli arkadaşlar. Şaşıyorum ben size, hayretler içindeyim yani sizin bu durumunuza bakınca.
Bir de af getiriyorsunuz, bu 11'inci maddenin 4'üncü, en son fıkrasıyla beraber af getiriyorsunuz. Yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan elektronik haberleşme istasyonlarının kurulumuna mahsus kule ve direkler için 32'nci ve 42'nci maddeler uyarınca alınmış tüm idari yaptırımlar ortadan kalkmış sayılacak. E, cezalar, para cezaları hepsi ortadan kalkacak ancak ödenmiş olan idari para cezaları iade edilmeyecek. Af getiriyorsunuz burada. Peki, size soruyorum: Hiç araştırdınız mı bu konuyla ilgili devletin ne kadar para alması gerekiyordu şimdiye kadar ve bu alınmadı? Buna da hiç baktınız mı? Böyle bir şeyiniz var mı? Bu maddenin etki analiziyle ilgili bir çalışmanız var mı? Yapın. Yaptığınız her şey böyle değerli arkadaşlar; "Biz yaptık oldu." bu kadar. Niye? "Çünkü çoğunluğuz." Demokrasi çoğunluk sistemi değildir değerli arkadaşlar, demokrasi kurallar sistemidir değerli arkadaşlarım, demokraside kurallar var bu kurallara uyulur. "Biz yaptık oldu." olmaz. Anayasa'ya uymak zorundasınız değerli arkadaşlar. Yani, insan sağlığını dikkate almak zorundasınız, Anayasa'da da böyle diyor. Yok, biz biraz sonra el kaldıracağız, hatta çoğunluk olduklarını biliyoruz, şu anda çoğunluk değiller.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Bekaroğlu tamamlar mısınız.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İktidar çoğunlukta olduğu için onlar el kaldıracaklar ve iş bitecek. Böyle değil değerli arkadaşlarım, bu yanlış. Bin defa söyledik size, söylemeye devam ediyoruz. Tarih sizi yargılayacak değerli arkadaşlar, tarih sizi yargılayacak. Korkarım tarihten önce mahkemeler de sizi yargılayacak.
Arz ederim efendim.