ERHAN USTA (Samsun) - Yok tamam çok kısa Sayın Başkanım, doğru anlaşılması açısından.

Tabii, şimdi Sayın Bakan Yardımcısına bir şey diyecek halimiz yok artık. Bütçe Genel Müdürü nihayetinde Bakanlığın Bütçe Genel Müdürü, bunları Bütçe Genel Müdürü verecek deyip Sayın Başkan, Bakanlığa top atar gibi bir şey olmasın. Şimdi isterseniz hemen şuraya da küçük bir şekilde çıkardık. Bakın, bu sapma dediğiniz şey şimdi dünyadaki örnekleri... Kötü emsal olmaz. Biz yüzde 10 bütçe açıklarını çok yaşadık, 90'lı yılları bunlarla geçirdik. İşte o yüzden kaç yıldır sizin Hükûmetiniz de mücadele ediyor bunları aşağı çekmek için. Şimdi, tekrar kötü olan Amerika'yı örnek veriyorsunuz. Rezerv parası var Amerika'nın yani Amerika yüzde 10 da olur 20 de olur 30 da olur ve o artan ülkelerde... Zaten kritik olan şey şu bakın arkadaşlar, ne var anlayamıyoruz birbirimizi, şunu söylemeye çalışıyorum: Bir kısım ülkelerin bütçeleri arttıysa diyorum ki onlar vatandaşlara para verdi o yüzden arttı; bizimki öyle değil diyorum. Şimdi, gelirden oldu aksama diyorum. Gelirimizi 965,6 demişiz şimdi getirdiğiniz de 973, gelirde bir aksama yok. 16,5 milyar lira gelirimiz fazla başlangıç bütçesine göre. Yani hani açığımız artıyor ya... Ondan sonra faiz, yani yıl sonu için söylüyorum.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Tahmin midir o?

ERHAN USTA (Samsun) - Yahu, Berat Albayrak'ın iki gün önce açıkladığı tahmini söylüyorum. Bir tanesi bütçe, bir tanesi de Yeni Ekonomi Programı tahmini. Yani bugün, şu anda, ek ödenekten ziyade, ilave borçlanma limiti istemeye baz teşkil eden Sayın Bakanın açıkladığı rakamları söylüyorum arkadaşlar, şuradan alıyorum rakamları, şu kitapçıktan. Yani gelir tarafında bir aksama yok.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yıl sonunda belli olacak.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, arkadaşlar...

ERHAN USTA (Samsun) - Ya, o ayrı, onu ben söyleyeceğim. Yıl sonunda bu bundan kötü olur, iyi olur filan...

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Usta, lütfen tamamlayalım.

ERHAN USTA (Samsun) - Toplam harcamaysa, bakın, faizler astronomik gidiyor ama 2020 yılında öngördüğümüz gibi yani açığın yine artması faizden değil. Açık yıl başında buraya gelen bütçede 138,9 milyar tahmin edilmiş, şu anda Sayın Bakanın açıkladığı 137,4. Faizden de değil, 1,5 milyar da hatta faiz altında olacak. Bütün harcama faiz dışı harcamalar. 956'dan 1.074'e 118 milyar lira gidiyor, toplamda da açık 100 milyar lira artıyor, bunun için de borçlanma limiti isteniyor ve şunu da ama net bir şekilde biliyoruz. İşte kendisi de ifade etti rakam vermese de, Sayın Cumhurbaşkanı ifade etti: "35 milyar lira bizim pandemi nedeniyle doğrudan harcamamız var, onun da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının açıkladığı alt kırılımına baktığımızda bunun 25 milyar lirası yaklaşık İşsizlik Sigortası Fonu'nda, 8-9 milyar liralık kısmı bütçede. Yani bunu böyle bilelim de açık artmıştır, artmamıştır, artık o ayrı bir şey. Yani şurada başka ülkeleri örnek olarak veriyor ya, yani bu aslında nereden bakarsanız çok tartışılacak bir konudur. Hazine bakanları sıkar böyle, sıkar. Yani "Ben açığı düşüreceğim." demesi lazım. Şimdi, yüzde 10'luk ülkeleri... Biz onları çok yaşadık. İşte onlar Türkiye'yi batırdı zaten.

Şimdi, pandemide doğrudan destek veren ülkelerin bütçe açıkları arttı. Ya, bizim bütçe açığımız da artıyor ama doğrudan destek 100 milyar lira bütçe açığımızda bir artış var. Doğrudan desteğimiz 9 milyar lira. Kalan 91 milyar lirası nereden kaynaklandı, bunun analizini doğru yapmamız lazım ki çözüm bulabilelim. Bu bir.

İkincisi de Sayın Başkan, şu çok önemli: Biz size demedik ki şu 4749'un içerisinde şey getirin diye. Bunu nasıl anlıyorsunuz siz? Bu nasıl bir anlamadır, ben bunu anlamıyorum. Yani sanki biz "Ek ödenek lazımdır." diyoruz. Çünkü bütçenin, Meclisin verdiği hakkın üzerinde 100 küsur milyar lira fazla harcama yapacaksak bunun için bir ek ödenek ihtiyacı vardır, Meclise gelmesi lazım diyoruz, Sayın Bakan Yardımcısı bunu nasıl anlıyor, ben anlamıyorum, "Efendim, 4749'un içerisine bu konulmaz." Kardeşim, sana "4749'u içine koy." diyen yok ki. Bütçe kanunu değişir. Yani bunlar ilk kez yapılmıyor. Yıllarca ek ödenek istendi. Bu Hükûmet de istedi, son yıllarda hukuku hiç takmadığı için ek ödenek de almadan "Ben harcıyorum artık." diyor. Yani lütfen söylediğimiz şeyi doğru anlayalım. "4749'un içerisine, ek ödenek getirin." mi diyoruz da biz size, o şekilde benim soruma cevap veriyorsunuz? Asla ben kabul etmiyorum.