EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, sayın vekiller, sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım ve basının değerli emekçileri, ben de Halkların Demokratik Partisinin usulle ilgili olarak eleştirilerini bir iki cümleyle de olsa toplantımızın başlamasından önce söylemek istiyorum.

Bunlardan bir tanesi yani Sayın Kuşoğlu'nun söylediği, aşağı yukarı teknik olarak baktığımızda, bütçe yapma süreciyle ilgili olarak uyulması gereken sürelere uyulmamış olmasıyla ilgili olarak bizim de çok benzer eleştirilerimiz var.

Ayrıca, gerçekten de bütçe, hepiniz biliyorsunuz bir buçuk ay sürecek olan bir maraton gibi ve bu sürede diğer yasaların gündeme getirilmiş olması da gerçekten benim açımdan anlaşılır gibi değil. Yani bizim bütçeye yoğunlaşmamızı engelleyen bir etki ürettiği çok açık.

Değerli hazırun, ben şunu söylemek istiyorum: Biliyorsunuz, bu bütçe bundan önceki bütçelerden belli ölçüde bir farklılık içeren bütçe, buna "program bütçe" diyoruz ve program bütçe bütçeleme teknikleri açısından baktığımızda ileri bir tekniği gösteriyor fakat bu ileri tekniğin gerçekten yerine getirilip getirilmediğiyle ilgili olarak kuşkularım var. Bir iki eleştiri noktası olarak şunu söyleyeyim: Bir kere, bu performansa dayalı program bütçesi tekniği büyük ölçüde ademimerkezi ve katılımcı bir süreçten geçerek oluşması lazım. Şimdi, bu çerçevede baktığımızda, biz, iki tane sorun görüyoruz.

Bunlardan bir tanesi şu -ki biz her bütçe sürecinde bunu dillendiriyoruz- bu kadar dijital devrim yaşanan bir dünyada, biz, buradaki tartışmaların toplum tarafından izlenebilir olmasının sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Niye böyle düşünüyoruz? Çok açık, her parti seçilirken kendi seçmenine ilişkin olarak bazı vaatlerde bulunur. Şimdi, bu vaatlerin de somutlaştığı yer özellikle Plan ve Bütçe Komisyonudur ve bu Plan ve Bütçe Komisyonunda hangi partinin neyi savunduğunu halkımızın bilmesi gerekir. Bu şeffaflığı, ademimerkeziliği böyle sağlayabiliriz diye düşünüyoruz. Dolayısıyla da bugüne kadar hep talep ettik, bugün de yine bu talebimi kayıtlara geçirmek istiyorum. Bu bütçe tartışmaları süreci şeffaf olmalı, toplumun izleyebilmesinin sağlandığı bir çerçevede olmalı.

İkinci olarak, yine çok önemsediğimiz, yine bu söylediğim niteliklere ve ilkelere uygun olmak üzere, bu toplantılara bürokratların dışında sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de katılması lazımdır, onların da görüşlerinin alınması lazımdır. Bu konuda zaman zaman Sayın Komisyon Başkanı bunu yerine getiren adımlar atmıştır ama bu salon değişikliğiyle birlikte, sanki bundan sonra sivil toplum temsilcilerinin buraya gelemeyeceği gibi bir izlenim uyandı bende, nasıl ki danışmanlarımız giremiyor aynı şekilde böyle bir... Evet, pandemi olabilir ama pandemi, sonuç olarak hepimizin hayatını ve bir araya gelmemizle ilgili formatları etkiliyor, bunu görüyoruz ama yine de belli imkânların sağlanmasına ilişkin bir adım atılmasını arzu ederdik, ediyoruz da hâlâ, Sayın Başkana da söylemiş oldum bu arada.

Dolayısıyla da özetle, bu 2021 bütçesi gerçekten milletimize, halkımıza yararlı olsun diyorum, umarım başarılı bir süreç yaşarız, birbirimizi anlamaya çalışırız çünkü biliyorsunuz, Meclisteki en önemli sorunlardan bir tanesi bizlerin birbirini anlamak konusundaki sorunları; birbirimizi anlamaktan ziyade, birbirimize nasıl karşı çıkarız çerçevesinden yaklaşan -maalesef- bir kültür oluşmuş gibi gözüküyor. Dolayısıyla, bunu da bir yerden aşan, gerçekten samimiyetle ülkenin ihtiyacı olan meseleleri konuşurken kendi parti çıkarlarımızı değil, toplumun çıkarlarını öne çıkaran bir yaklaşım içinde bu görüşmelerin geçmesini dilerim.

Hepinize saygılar sunuyorum.