EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, sayın basın mensupları, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bülent Bey'in söylediklerinin üstüne, ben de usulle ilgili olarak, birkaç konuyu gündeme getirmek istiyorum.

Bir kere "Bu çalışma temposunun gerçekten yasama sürecinin olması gereken etkinlikte olmasını sağlıyor mu?" diye bir soru var benim kafamda. Çünkü bakın, bugün 44 maddelik bir yasa var ki ekleneceği de söyleniyor ve biz, bunu, böyle bir yerden mal kaçırır gibi böyle hızlı hızlı yapmaya çalışıyoruz. Fakat her bir konu esas itibarıyla başka yasalarla ilgili ve dolayısıyla da bizim sağlıklı argümanlar ortaya koyabilmemiz için bu madde değişikliklerinin veya yeni kanun maddelerinin değerlendirmesini yapabilmemiz için zamana ihtiyacımız var.

Şimdi, öte yandan, biliyorsunuz, bu hafta, dün itibarıyla bütçe süreci başladı. Bundan önceki iki yılda öğrendiğimiz, bildiğimiz kadarıyla uzun bir maraton ve gerçekten sıkı bir çalışmayı gerektiriyor. Fakat o arada bakıyoruz ki bu kanun ve üstelik de galiba yanılmıyorsam, bundan sonra da bir kanun daha gelecek veya belki birleştiriyorsunuz bilmiyorum. Yani, şimdi, dolayısıyla da "Biz neyi çalışacağız, neyi okuyacağız, neyi sizlerle tartışacağız ve bu tartışmanın sonucunda çıkacak olan argümanlar, fikirler gerçekten yasama kalitesini artıran bir biçimde olacak mı?" diye sorduğumda ben bunun cevabına "Evet." diyemiyorum. Yani bir başka biçimde söyleyecek olursam, bu tempo hem pandemi bağlantısıyla dikkate aldığımızda doğru değildir hem de zaten yaptığımız işin niteliği itibarıyla da doğru değildir.

Onun için, bir kere bunu belirtmek ihtiyacı hissettim çünkü bu böyle devam edecek gibi gözüküyor. Yani, sanki, üstünde çok fazla konuşmadan maddeler geçse de, bu iş bitse de gitsek. Dolayısıyla da bunu, bugünün mesaisi başlamadan önce, hepinizin dikkatine getirmek ihtiyacı hissettim. Gerçekten bu yasama sürecinin niteliği, yasama kalitesini artıran değil azaltan bir etki üretecek diye düşünüyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum.