KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teklifin bu maddesiyle, 4857 sayılı İş Kanunu'nda değişiklik yapılıyor değerli arkadaşlar. İş Kanunu'na göre esas olan sözleşme türü belirsiz süreli iş sözleşmesidir ancak kanunun 11'inci maddesiyle bu genel sözleşme türünün bir istisnası olarak belirli süreli iş sözleşmesi tanımlanmıştır. Maddenin birinci fıkrasına göre, belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşulların varlığı hâlinde belirli süreli iş akdi kurulabilir. Maddenin ikinci fıkrasıyla da bu kısıtlara uymama hâli düzenlenmiştir. Buna göre, objektif neden olmadan üst üste belirli süreli iş sözleşmesi yapılmışsa bu durumda sözleşme başlangıcından itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüşmektedir.

Teklifle, 25 yaşın altındaki işçiler ile 50 yaşın üzerinde olan işçiler açısından nesnel koşullar olmadan belirli süreli iş sözleşmeleri yapılabileceği, bu sözleşmelerin birden fazla yapılabilmesi ve bu hâlde de zincirleme iş akitlerinin belirsiz süreli iş sözleşmesi türüne dönüşmeyeceği düzenlenmiştir. Teklif bu istisnayı düzenlemek için 25 yaş altı işçiler için 2 kısıt düzenlemiştir. Birincisi: 25 yaşına kadar bu tür sözleşme yapılabilecektir. İkinci kısıt ise her hâlükârda bu tür sözleşmelerin toplamda iki yıllık yapılabileceğidir. 50 yaş ve üzerindeki yaşlardaki işçiler için belirli iş sözleşmeleri toplamda iki yıl yapılabilecektir.

Bu teklif çalışma hayatını esnekleştirmeye yönelik bir düzenlemedir. 25 yaşın altındaki genç işçiler ile 50 yaş üstü işçilerin belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışanları için İş Kanunu'nun 21'inci maddesinde düzenlenen işe iade hakları ortadan kaldırılmaktadır. İkinci olarak, bu işçilerin belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle bir yıl ve daha fazla çalışmaları hâlinde 1475 sayılı İş Kanunu'na göre hak kazandıkları kıdem tazminatı hakkı, bir yıldan az belirli süreli iş sözleşmesi yapılabileceğinden ortadan kalkacaktır.

Üçüncü olarak, bu işçiler belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılmadığından İş Kanunu'nun 17'nci maddesinde tanımlanan ihbar önellerini kullanamayacaklar ve belirli sürenin sonunda ihbar önel süresi olmayacağından ihbar tazminatına hak kazanamayacaklardır. Söz konusu düzenleme, aynı zamanda toplu iş hukuku açısından da dolayı etkiye sahiptir. Her ne kadar bu işçilerin örgütlenme hakkı 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'na göre bulunmaktaysa da bu tür bir sözleşme yapan işçiler, belirli iş sözleşmesi süresi sonunda, işverenin belirsiz iş sözleşmesi imzalamayacağı korkusuyla sendikaya üye olmaktan imtina edeceklerdir. Diğer yandan, söz konusu işçiler, toplu iş sözleşmesinin kapsamı dışında kalacaklar ve sendikalı iş yerlerinde ikinci statüde bir işçi kitlesi ortaya çıkacaktır. Aynı şekilde, söz konusu işçiler, iş yerinde çalışmakta olan işçiler arasında sayılırken sendikaya üye olmayacakları nedeniyle sendikaların toplu iş sözleşmesi imzalayabilmeleri için gerekli olan iş yeri, işletme çoğunluğunu bulmalarında da işçilere oldukça sıkıntılar yaratacaktır bu madde; tümüyle gündemden çıkarılması gerekir.

Teşekkür ediyorum.