NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Yok, hayır, şöyle: Sayın Cumhurbaşkanının bazı söylemlerinden yola çıkarak yani siyasilerin şiddet konusu üzerindeki etkilerini anlatmaya çalıştım. Dün bir olay yaşandı, onu aktaracağım arkadaşıma. Belki kendisi için de bir veri olur. Oktay Saral, dün Mecliste bir basın toplantısı yaptı. Ben, kendisine de okumasını tavsiye edeceğim yaptığı basın toplantısının. Toplantısında aynen şunları söylüyordu, İç Güvenlik Paketi görüşüldüğü sırada: "Sebahat Tuncel'le Mustafa Elitaş'ın tartıştığını gördüm. Oturduğum yerden kalkıp tartışma yapılan yere gittim ve tartışmaya müdahale ettim. Sebahat Hanım'a 'Çek git.' dedim. O da çekip gitmedi. Çekip gitmeyince, tuttum onu elimle hafifçe ittim. Ee, hanım da hanımlığını bilmeli." Aynen böyle cümleler. Bu cümlelerle birlikte aşağıda, basın toplantı salonunda bir basın toplantısı yaptı ve bunu bütün Türkiye kamuoyuna da duyurdu. Yani bir kadın arkadaşı itmenin bir şiddet olduğunun bile farkına varmayan bir milletvekili var.

Şimdi burada şey de...

BAŞKAN - Ben de aynı şeyi okudum Sayın Aydoğan. Bununla ilgili özrünü de beyan etti, bunun yanlış olduğunu da beyan etti.

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Ben özrünü görmedim. Hayır.

BAŞKAN - Hiç kimse bu Komisyonda...

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Hayır.

BAŞKAN - Bakın şu anda bu odada hiç kimsenin böyle bir şeyi tasvip etmesi mümkün değil.

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Yo yo hayır, siyasilerin bu konudaki etkileri şu.

BAŞKAN - Gündem maddemiz bu değil. Tamam, kayda geçirdiniz, teşekkür ediyorum.

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Tabii, siyasiler böyle yaparsa halk da öyle yapar yani, illa ki kanun olması gerekmiyor.