| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Giresun Milletvekili Cemal Öztürk ve Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim ile 46 milletvekilinin İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/3147) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 22 .10.2020 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Özerklik diyorsak, üniversite kendi kararını kendi verebilmeli, tabii ki YÖK çatısı altında var olan bir hiyerarşik bağ nedeniyle.
Şimdi, bu Sağlık Bilimleri Üniversitesi bir kamu üniversitesi, bir devlet üniversitesi ve bir mütevelli heyeti var. Ben başka bir devlet üniversitesi var mı mütevelli heyeti olan bilmiyorum. Mütevelli heyeti, yani niye diğer üniversiteler gibi benzeri bir özerk yapısıyla rektör ve işte üniversite yönetim kurulu, üniversite senatosu gibi yapılarıyla normal bir devlet üniversitesi gibi değil de bir mütevelli heyetiyle... Ki mütevelli heyetinin oluşumuna bakıyoruz; rektör... Kim atıyor rektörü? Cumhurbaşkanı. Eğitim ve araştırma konusunda görevlendirilmiş Sağlık Bakanı Yardımcısı, kim atıyor? Sağlık Bakanı ve dolayısıyla Cumhurbaşkanı. Sağlık Bakanının seçtiği 1 üye, Yükseköğretim Kurulu tarafından seçilen profesör unvanına sahip 2 üye, toplam 5 kişi. Yine bakarsanız, yürütmenin en az -YÖK'ü de bunun içerisine koyabilirim ama onu bir şekilde ayırarak en azından ben de üniversite hocası, emeklisi olarak YÖK'ü en azından oraya ayırayım, bağımsız olabileceğini düşünerek- 3 kişiyi rektör, Sağlık Bakanının seçtiği üye, Sağlık Bakan Yardımcısı olmak üzere. Zaten Anayasa Mahkemesi iptal kararına yönelik değişen bir şey yok, 5'in 3'ü yine yürütmenin vesayeti altında, yürütmenin atadığı kişiler tarafından belirleniyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar, mütevelli heyetine ne gerek var diye... Tabii, bir kanun bu, YÖK Teşkilat Kanunu'nda ek 158'inci maddeye girmiş, uygulanıyor ama mütevelli heyetinin plan bütçe teklifini "onaylama" yetkisi "görüş bildirmeye" dönüştürülmüş. Görüş bildirmek, yani stratejik plan, bütçe hazırlanacak, mütevelli heyeti sadece görüş bildirecek.
İkincisi; projeler yürütülmesine "karar verme" yetkisi "katkı verme" diye değiştirilmiş, yani bir süs konulmuş oraya.
Üçüncüsü; yurt içinde veya yurt dışında üniversiteye ait birimlerin ve bölümlerin kurulmasını teklif etme yetkisi kaldırılmış. Böyle bir yetkisi yok şu anda bu düzenlemeyle.
Dördüncüsü de rektör tarafından gündeme alınması önerilen konularda karar vermek. Ya çok iş yapacak bu mütevelli heyeti, ben acıyorum bu mütevelli heyetine, bu kadar görev, yetki, sorumluluk altında ezilecek yani.
Değerli arkadaşlar, yapmayın ya ne gerek var. Bakın, bir Sağlık Bilimleri Üniversitesi... Az önce Sayın Rektör Yardımcım üniversitenin büyüklüğünden bahsetti. Evet, ben de bakmıştım "web" sayfasına; 16 ilde Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi var, çok sayıda ülkede fakülteler var, burada sayılan fakülteler; Hamidiye Fakültesi vesaire neyse... Şehir hastaneleri, araştırma eğitim... Bir de o farkı bilemediğim için onu sormak istiyorum, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı olan eğitim araştırma hastaneleri yerine, Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri diye bir düzenleme değişikliği yapılmış. Ona da baktım 60'a yakın Sağlık Bakanlığına bağlı araştırma ve eğitim hastanesi var, 60 tane görünüyor. Şimdi, bütün bunlarla afiliye bir şekilde protokol yapıp ve bu kadar büyük, bu kadar devasa... Yani sağlık alanında, Bakanlığa bile, Bakanlık hastanelerine rakip olacak bir... Yani diğer hastanelerin günahı ne? Diğer üniversite hastanelerinin günahı ne? Diğer üniversitelerin tıp fakültelerinin veya sağlıkla ilgi diğer tıp, eczacılık, hemşirelik gibi fakültelerin günahı ne? Yani burada bir tekelleşme gibi bir şey de görüyorum yani bir Sağlık Bilimleri Üniversitesi sağlık alanındaki bütün yükseköğretimi egemenliği, hegemonyası altına almış bir üniversite. Şehir hastaneleri de vardı.
Şimdi, ben zaten daha önce çekilen düzenlemede mütevelli heyetiyle ilgili acaba Anayasa Mahkemesi kararına aykırılık yeni düzenlemede de vardı da bundan önceki Komisyon toplantımızda, bundan önceki kanun teklifinde, o nedenle mi çekildi diye merak ettim, şu anda getirilen teklifte de aynı şey var. Yani o mütevelli heyetinin oluşumuyla ilgili, yapılan düzenlemeyle ilgili aynı düzenleme önceki kanun teklifinde de var, burada da var, bunu da anlayamadım. Dolayısıyla buradan yani bu düzenlemeden üniversitenin bilimsel özerkliği çıkmaz, o çıkmaz. Daha çok hantal bir merkez tarafından yönetilen... Açıkçası, çok özür dileyerek söylüyorum, böyle olmaması gerektiğine, böyle olmayacağına da inanmak isteyerek söylüyorum. İşte, o daha önce bir tarikatın, bir cemaatin egemen olduğu yapılar... Şimdi başka bir cemaatin, başka bir tarikatın egemenliğiyle bütün Türkiye sağlık sistemi üzerinde bir hegemonya mı yaratılmaya çalışılıyor, öyle bir sonuç mu çıkar, ona mı yönelir, evrilir, o konudaki endişelerimi de belirtmeden edemeyeceğim.
Yani burada, biliyorsunuz, geçenlerde bu Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı işte bu çok eşliliği savunan ve Medeni Kanun'un kaldırılmasını isteyen başhekim yardımcısı, erkeklere ikinci eş alması yönünde çağrı yapan, kendisini eleştirenleri de "Klasik 'Ce-Ha-Pe' hazımsızlığı ve edepten ve hayâdan mahrum bir topluluk" olarak tanımlayan bir meczup vardı, çok şükür ki görevden alındı. Bildiğim kadarıyla hekimlik yapamayacağı konusunda basına da yansıdı ama bunların, böylesi meczupların artmasından da endişe duyduğumu ve bu yapının güçlenerek, mütevelli heyeti üzerinden güçlenerek Türkiye'de başka bir sorunun odağı, merkezi olabileceğini de özellikle belirtmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.