| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Giresun Milletvekili Cemal Öztürk ve Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim ile 45 Milletvekilinin; İşsizsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/3147) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 23 .10.2020 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Yılmaz, benim önerim Nobel'e daha öncelikli aday olacak.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bir asgari ücret dediğimiz ücret nedir? Bir işçinin yasal olarak alacağı, işçiye ödenebilecek en düşük maaş seviyesi. Ülkemizde asgari ücret şu an itibarıyla açlık sınırının gerek işçi konfederasyonlarının da sürekli, her yıl, her ay açıkladığı açlık sınırının altında olan bir ücret. Şimdi öyle bir düzenleme geliyor ki bir ücrete 2 işçi çalışsın. Yani benim önerim şu, Sayın Yılmaz'ın Nobel Ödülü'ne aday olacak önerim: Her gün 1 işçi çalışsın, 30 kişi istihdam edilsin; dolayısıyla, Türkiye'nin istihdam sorununu çözmüş olursunuz. Yani sıfır işsizlik, her şey mükemmel, sorunsuz bir istihdam.
Değerli arkadaşlar, amaç nedir, amaç? Amaç "Kâğıt üzerinde işsizlik oranını ne kadar düşürdük, ne kadar çok istihdam yarattık?" görüntüsünü mü vermek, bir görüntü, bir halüsinasyon mu yaratmak ve toplumda "Ekonomi iyi gidiyor, işsizlik şu rakamda." deme fırsatını bulmak ve toplumda bu algıyı yönetmek mi yoksa toplumun yoksul, işsiz, emekçi kesiminin geçim standardını bir nebze olsun yükseltebilmek mi? Bu getirilen hüküm, bu getirilen düzenleme öyle "Yoksul kesimin, emekçi kesimin gelir düzeyi biraz daha yükselsin." değil; tam tersine, biz gelirin, sosyal refahın geniş tabanlara, bütün halkın her kesimine, işsize, yoksula, emekçiye adil, eşit dağıtımını beklerken onu, o alanı daraltıp onu kendi içinde bölüştürmeye çalışıyorsunuz. Yani zenginler, toplumun bir avuç -özür dileyerek söylüyorum ama bu ifadeyi yine kullanacağım- yandaş sermayesi palazlanırken yoksula düşen pay daraldıkça daralıyor ve "Bu payı da nasıl daha çok insana dağıtırız da, yoksulluğu nasıl böylesiyle yönetiriz de onların da sesini bir nebze olsun süreçte kapatırız, kısarız..." Benim önerim şu: Vazgeçin böyle şeylerden. Emeğin, alın terinin hakkını ve işçinin, emekçinin toplu iş sözleşmesi, grevli toplu iş sözleşmesi haklarını ve emeğinin hakkını alabilmesi için çaba gösterin; yoksul ve dar gelirli vatandaşlarımıza da aile sigortası gibi nakdî destek verin, işte o zaman belki derim ki sosyal refahı tabanda belli bir standarda çıkarıyorsunuz; geliri daha adil, daha eşit paylaştırıyorsunuz. Bu yaptığınız, geliri daha da daraltmak tabanda ve "Bunu kendi içinde nasıl bölüştürürüm?"ün hesabıdır bu madde, başka bir şey tartışmaya da gerek yok diye düşünüyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.