KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Tabii, 5 ayrı madde ihdasını biraz daha inceleyeyim, bütün, eksiksiz göreyim de yanlış bir şey ifade etmeyim diyordum ama zamanım yetmedi.

Bu, belediyelerle ilgili zannediyorum hem Çevre Kanunu'na dayalı hem de 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'na dayalı bazı atık su ve katı atık borçlanmalarının ödemelerinin yapılandırması da var. Su ve atık su var da mesela yol harcamalarına katılma payı dâhil midir burada onu göremedim, daha doğrusu belki benim dikkatimden kaçtı. Şimdi, aslında, yerel yönetimlerin de bir yandan emlak vergileri yapılandırılıyor, bir yandan... Esasen benim partimin ve şahsımın dünyaya bakışı, siyasal anlayışı devletin bu tür yatırımlarının vatandaşa ödetilmesini de doğru bulmam yani yol harcamalarına katılma payı ödemeleri bana göre yanlıştır. O yol zaten devletin asli sorumluluğudur, yapmalıdır veya su ve atık su düzenlemeleri devlet yatırımıdır, kamunun yatırımıdır, bütçesinden yapar, kaynağını bir şekilde yaratmakta mükellef ama o yoldan yararlanan vatandaştan alınıyor o yolun bedeli. Neyse, bunlar yapılandırılıyor.

Peki, belediyelerin yapılandırılacak olan bu alacaklarının toplamı, yekûnu nedir, belediyeleri ne durumda bırakacaktır? Bunu merak ediyorum; bir. İkincisi, evet, çiftçimiz -gerçekten bunu samimi söylüyorum, siyasi bir vurgu olarak değil- çok zor durumda yani kredi borçlarını ödeyemiyor, BAĞ-KUR borçları, sulama kooperatiflerine, sulama birliklerine olan borçları, elektrik borçları var. Dolayısıyla bunların yapılandırılmasını da önemsiyorum ama, tabii, yapılandırma dediğimiz şey borcun ötelenmesi. Şimdi, bugüne kadar pandemi nedeniyle esnafa birtakım ödemeler yapıldı, kredi borçlandırmaları yapıldı. Bu ödemelerin uzatılmaları ve daha sonra bunların yeniden yapılandırılmaları gündeme gelecek. Bu yapılandırma, yapılandırma aslında taksitlere bölünen... Asıl bu taksitlerin her biri ayrıca bir yapılandırma ihtiyacı duyacak çünkü biriktikçe birikiyor, ötelendikçe öteleniyor ve üst üste bunlar birikiyor. Bu, çözüm değil, belki bir nebze sıkıntıyı rahatlatıcı bir önlem, belki de olması gereken bir düzenleme ama çözüm değil. Gene de çözüm getirici yani gerçekten bu sorunu ortadan kaldıracak, bir daha yapılandırmaya ihtiyaç duyulmayacak bir ekonomik yapı, ekonomik düzen üzerinde daha çok kafa yorsak daha çok sevinirim. Yapılandırma, tabii, devlete olan borcunu zamanında ve düzenli olarak ödeyenlerin -ben size söyleyeyim- "Hay Allah, bu sefer ödemeseymişim keşke yani ben o kadar zor duruma soktum kendimi, çoluğumun çocuğumun rızkından devlete olan, kamuya olan borcumu verdim, vermeyenler şimdi ne âlâ işte yapılandırdılar, faizlerinden şey yapıyorlar."... Hatta faizi yüzde 90 oranında inecek daha erken öderse değil mi? Ocak 2021 öncesi ödenirse faiz borçları yüzde 90 oranında indirime tabi anladığım kadarıyla. Yani bu aslında toplumda bir kültürel yozlaşma. Devlete vergisini düzenli ödeme alışkanlığını ortadan kaldıracak, bu kültürü, devletine sahip çıkma ve aidiyet duygusunu da yozlaştıracak düzenlemeler bunlar. İhtiyaçsa, evet, içinde bulunduğumuz koşullar bu ihtiyacı gerektiriyor ama bu gittikçe artan sıklıkta yapılandırma ihtiyaçları gerçekten bu kültürel yozlaşmayı da beraberinde getiriyor. Ödeyenler ve ödemeyenler arasında doğan bu yükümlülüğün maliyeti, aradaki fark, bu maliyet farkı, bunun devlet tarafından üstlenilmesi de bir adaletsizlik, toplumda bir eşitsizlik yaratıyor diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlar, bu haksız, yasal olmayan, kayıtsız, adına ne derseniz deyin, kara para, ak para, gri para, kazancın ödüllendirilmesi, bir yandan işçi ve emekçinin haklarının elinden alınması, daha zor şartlara sürüklenmesi, şimdi yapılandırma... Gerçekten zor bir dönemden geçiyoruz. Bunu salt pandemiyle falan doğrudan ilişkilendirmek doğru değil. Pandemi nedeniyle esnafın, iş yapmayan, mekânı zorla kapatılmış, kapatmak zorunda bırakılmış esnafın kira borcu vesaire bütün bunlar malum, evet, bunlar üzerinde birtakım... Devlet bu insanları, esnafı bu duruma zorladığı için, aldığı kararlarla bu esnafı zor duruma düşürdüğü için bunun maliyetini üstlenme sorumluluğunda ama bütün bunlar bir kenara, bizim daha ciddi, ülkeyi yöneten siyasal iktidarın daha sorumlu ve üretime yönelik neler yapılabileceğini, bu yapılandırmanın bir daha yaşanmaması için ne gibi önlemler alınması gerektiğini daha dikkatli... Ve bizim buna daha çok zaman ayırmamız, daha çok kafa yormamız gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.