| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI (Bütçe + Kesin Hesap + Sayıştay Raporu) Yükseköğretim Kurulu (Özel Bütçe), (Bütçe + Kesin Hesap + Sayıştay Raporu) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (Özel Bütçe),(Bütçe + Kesin Hesap + Sayıştay Raporu) Yükseköğretim Kalite Kurulu(Özel Bütçe), (Bütçe + Kesin Hesap + Sayıştay Raporu) Üniversiteler (Özel Bütçe), (127 Bütçe + 127 Kesin Hesap + 95 Sayıştay Raporu) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 03 .11.2020 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, Değerli Bakanımız, Bakan Yardımcılarımız, bürokratlarımız, değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de hepinizi öncelikle saygıyla, sevgiyle selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Bütçe sunumunda Sayın Bakan Millî Eğitim olarak bütçeden ciddi bir pay aldıklarını, özellikle bütçenin önemli şekilde desteklendiğini ifade etti, biz de bu rakamlardan memnun olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Çünkü Millî Eğitim, gerçekten çok önemli bir kurumdur ve Türkiye'de yaşayan herkesi ilgilendiren bir bütçedir. Tabii, bütçeden alınan pay önemli, daha da fazla bir payın Millî Eğitim tarafından alınmasını biz de canıgönülden isteriz ve destekleriz de. Ancak Millî Eğitim öyle bir kurum ki öyle bir Bakanlık ki burada bence tek sorunun para olmaması gerekir, para değil. Öncelikle, burada rakamlardan çok bir zihniyetin konuşulması gerekirdi. Bugün, Millî Eğitim Bakanlığı olarak, eğitim politikası bize göre her şeyden daha önemli. Eğitimde çağdaş, medeni ülkeler arasına girecek bir eğitim politikası olması gerektiğini öncelikle ifade etmek istiyorum. Gençlerimiz, okul öncesi eğitimden başlayarak dünyaya açılan, dünyadaki gelişmeleri izleyebilen, çağdaş, medeniyet seviyesine ulaşabilecek bir şekilde yetiştirilen gençler olmalı. Özellikle, genç nüfusun çok yüksek olduğu ülkemiz açısından çok önemli ve değerli bir anlayış olacaktır. Millî eğitimde fırsat eşitliğine dayalı, teknoloji odaklı akademik becerilerle birlikte diğer gelişim alanlarını da dikkate alan bütüncül bir sistem hedeflediğinizi ifade etmektesiniz.
Yine, Millî Eğitim Bakanlığı yatırım bütçesinde tekli eğitim ve okul öncesi eğitim hedefinin yanında okulların sağlamlaştırılması, meslek atölyeleri için Sayın Bakanım, bütçenizde ödeneğin 5,8 milyardan 11,8 milyara çıkarıldığı ifade edildi. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız da bu rakamları burada kendi sunumunda açıkladı. Ben öncelikle, bu konu yönünden şunu ifade etmek istiyorum: Sayın Bakanım, bakın, 5,8 milyar geçtiğimiz dönemde harcanan bir para. Bu para gerçekten önemli ancak bakın, ben size başka bir rakam daha ifade etmek istiyorum. Taşımalı eğitime ve yemek yardımına ayrılan bütçe; 5,5 milyar olarak harcandığı ifade edildi. 1 milyon 256 bin öğrencinin taşımalı eğitimden yararlandığı ve 2019 yılı itibarıyla 5,5 milyar liranın taşımalı eğitime ve yemek yardımına harcandığı ifade edildi.
Şimdi, biraz önceki rakama dönersek bakın, okulların sağlamlaştırılması, yapılması, laboratuvarların desteklenmesi gibi; 5,8 milyar paranın 11,8 milyara çıkarıldığını ifade ettiniz. Bu rakamın taşımalı eğitimle karşılaştırmasını yaptığımızda Sayın Bakanım, bakın, 1 milyon 256 bin öğrenciden yaklaşık 200 öğrenciye 1 okul isabet ettiğinde -ortalama konuşuyorum, genelde bu taşımalı eğitim yapılan yerlerin köyler, uzak mesafeli yerler olduğunu kabul edersek- yaklaşık 6 bin okula ihtiyaç var. E, biz bir yıl içerisinde bütçeye baktığımızda, bu kadar ödeneği sadece taşımalı eğitime harcıyoruz ve geçtiğimiz yıl tüm yatırımları da neredeyse aynı parayla yapmışız. Dolayısıyla bir matematiksel hesaplama yaptığımızda neredeyse, Sayın Bakan, 25 milyarlık bir bütçeye, taşımalı eğitimden vazgeçme noktasına gelebilme ihtimali var. Eğer taşımalı eğitimden kademeli bir şekilde vazgeçersek bu elimizdeki bütçeyle -ki yeterli bir bütçedir- yerinde eğitime geçiş sağlanabilme ihtimali mevcut. Böylelikle, ayrıca, yaklaşık 250 bin öğretmenin de yine bu okullarda iş bulabilme ihtimali söz konusu.
Şimdi, atama bekleyen öğretmenlerden atama yönünde hepimize sayısız talepler geldiğini biliyoruz. Sayısız talepler var. Bugün atama bekleyen 500 bin öğretmen her gün atamalarının ne zaman yapılacağını sizlere, bizlere sormakta. Dolayısıyla, sadece bu yönüyle baktığımızda 250 bin civarında öğretmene de bir iş imkânı doğacak ve yine çocuklarımız uzak mesafelerden başka yerlere taşınarak zorlu bir eğitimden kurtulmuş olacaktır.
Bunun yanı sıra, Sayın Bakan, taşımalı eğitim sisteminde de zaten sistemde sıkıntılar olduğu, Sayıştay raporlarına kadar da yansımış durumda. Sayıştayın vermiş olduğu raporda, taşımalı eğitimde planlama konusunda özellikle ciddi bir sıkıntı olduğu yazılmış durumda.
Ayrıca, şunu da söyleyeyim: Taşımacı esnafı da ciddi sıkıntı içerisinde, özellikle bu yaşanılan süreç yönüyle baktığımızda, bir taraftan alması gereken ücretleri alamadığı gibi, önümüzdeki yıl için de ödenmesi gereken yani takdir edilmesi gereken ücretlerin de daha düşük bir rakam olarak takdir edildiğini taşımacı esnafımız ifade etmekte, bu yönüyle de ayrıca bu konu esnafı da bir şekilde ilgilendirmekte.
Sayın Bakan, özellikle, Sayıştay raporunda önemli bir konuyu dikkatinize sunmak istiyorum. Bakın, ilçe Millî Eğitim müdürlüğü kadrolarına gerekli koşulları sağlamayan kişilerin atandığına özellikle Sayıştayımız vurgulama yapmış. Geçtiğimiz yılki konuşmalarımızda da hep ifade ettik. Bakın, Türkiye'nin ve -bana göre- Millî Eğitimin en önemli sorunlarından bir tanesi liyakat meselesi. Ben, bu sorunun sadece ortaokul seviyesindeki idarecilerin atanmasında olduğunu düşünmüyorum, aynı şekilde lisede olduğunu düşünüyorum, aynı şekilde üniversitede de bu sorunların olduğunu düşünüyorum; daha doğrusu, görüyorum Sayın Bakan. Sizlerin de böyle, çevrenizdeki, çevre illerdeki okulları şöyle bir dolaştığınızda kılığıyla kıyafetiyle, birikimiyle -bakın, birikimiyle- zihniyetiyle o okullarda idarecilik yapamayacak olan birçok kişinin belirli niyetlerle oralara idareci olarak atandığını görüyoruz. Hatırlarsanız, geçen yıl size şöyle bir şeyden bahsetmiştim: Bir sendika temsilcisinin sendika üyelerine cep mesajıyla "Müdür yardımcısı olarak atanmak isteyenler buradan müracaat etsin." şeklinde bir mesajı burada paylaşmıştım ve ismini vermiştim, kim olduğunu da sizlere burada isim olarak açıklamıştım ve bu konuyla ilgi bir çalışma yapmanızı, araştırma yapmanızı istemiştim. Sendika temsilcisinin, yöneticisinin cep mesajıyla idareci aradığı bir Millî Eğitimden başarı beklememiz mümkün değildir. Liyakatsiz idarecilerin olduğu bir yönetimden başarı bekleyemezsiniz. Örneğin, bu sendika temsilcisi aradığı yöneticiyi acaba buldu mu, bulmadı mı; bu konuyu ben sizlere sormak istiyorum.
Sayın Bakanım, özellikle, özel eğitimle ilgili yani özel okulların desteklenmesiyle ilgili de burada bir şey söylemek istiyorum. Bakın, resmî okul alanı olarak ayrılmış taşınmazların bir şekilde satılarak özel okullar hâline dönüştürüldüğünü sizlere ifade etmiştim geçen sene de siz de buradan "Hayır, öyle bir şey yok; varsa gösterin." demiştiniz, ben de size "Evet, var, biliyorum ve hatta çok sayıda var ve bunlar da çok sayıda örnekleriyle yaşanmakta." demiştim; imar planlarında okul alanı olarak ayrılan yerler özel okul alanı hâline dönüştürülmekte ve buralara okul yapılmakta, böylelikle de planlamalarda devlet okulu olarak ayrılan yerlerin devlet okulu yapma imkânı bırakılmayacak hâle getirildiğini ifade etmiştim.
Sayın Bakan, bu anlayış hızlı bir şekilde devam etmekte, ben size söyleyeyim. Muhtemelen, bununla ilgili olurlar ilk önce Bakanlıktan alınmakta ki bu planlamalar öyle yapılmakta ve şu an elimde de bir tane örnek var ve buraya yapılan okulun ismini de açıklamak istemiyorum; adası, parseli, her şeyi burada mevcut. Bu, adasıyla, parseliyle beraber Antalya'nın merkezinde, Antalya'nın en değerli yerine özel bir okul dikildi. Bu özel okulun ismini vermek istemiyorum özellikle, size az sonra söylerim.
Sayın Bakanım, kısacası, imar planında okul alanı olarak ayrılan yerlerin korunması sizin asli görevinizdir, dolayısıyla buralara sahip çıkmanızı diliyorum. Paradan çok, Millî Eğitim olarak zihniyetimizin çağdaş eğitim seviyesine yükseltilmesine dönük bir anlayışla eğitim sisteminin düzeltilmesi gerektiğini ifade ediyorum, bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.
Teşekkür ediyorum.