| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .02.2015 |
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, değerli bürokratlarım, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, basın mensubu arkadaşlar; şimdi, size açık teklifimiz şu: Bu maddeyi çıkaralım, yolumuza devam edelim. Yani, bu maddeyi tekliften çıkarın, yolumuza devam edelim. Yani, teklif ediyoruz, biz de bir teklif sunuyoruz.
BAŞKAN - Önergeniz var zannedersem.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Önergeler de var.
BAŞKAN - Önergeniz var zaten.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Benzer mahiyette önergeler var.
BAŞKAN - Yani, şifahi olarak teklif...
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Şifahi olarak teklif ediyoruz, müzakereye açıyoruz, diyoruz ki: Yani, bu maddeyi çıkaralım, hiç zaman kaybetmeyelim, devam edelim.
BAŞKAN - Şimdi, bu teklif üzerindeki görüşünüz çekilmesi yönünde o zaman.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Evet.
Yani, diyoruz ki: Eğer, sizin böyle bir niyetiniz varsa, böyle bir niyet ortaya koyacaksanız biz de ne kendimizi yormuş oluruz ne sizi yormuş oluruz. Bakın, bürokrat arkadaşlarımız on beş gündür başka hiçbir iş yapamıyorlar, burada oturmak durumundalar, belki de bize sinirleniyorlar. "Bunlar boş boş burada konuşuyorlar, bizi burada tutuyorlar." diyebilirler.
BAŞKAN - Hiç de öyle değil, ben ara sıra tutanaklara bakıyorum, gerçekten çok kıymetli görüşler burada paylaşılıyor.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bize demiyorlar, onlara diyorlar.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Yani, biz mutlaka iyi şeyler paylaşıyoruz da sizden taraf bir şey gelmiyor, onun için söylüyoruz.
BAŞKAN - Bu konuda da ben çok değerli görüşleriniz olduğunu düşünüyorum.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Pasif dinleyici pozisyonunda olunca karşılıklı bir etkili görüş alışverişi sağlanamıyor.
Dolayısıyla, bu konuda çok açık bir mevzuatlarda olmayan... Madem ki mevzuattan zaten böyle bir şey var, Maliye Bakanlığının, hazinenin önünde böyle bir engel yok, bunu buraya koymak biraz adrese teslim gibi bir şey söz konusu oluyor burada.
Samimiyetimle söylüyorum, bakın, açık koyun, deyin ki: "Adrese teslim şurası için yapıyoruz, kamunun da bunda yararı şudur." Ben itiraz etmeyeceğim, grup olarak biz itiraz etmeyeceğiz. Ben öyle zannediyorum ki, siz böyle bir açık koyarsanız, derseniz ki: "Ya arkadaş, şurası için yapacağız, kentsel dönüşüm noktasında başka türlü yaptığımız zaman hazinenin şu şu şu şekilde kaybı oluyor..." Bunları ifade edin, bunları koyun.
BAŞKAN - İşte söyledi arkadaşımız hazinenin kayıplarını.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Hayır, ifade etmedi. Şimdi, bunun Hakkâri'de mi uygulanacağını, bunun Konya'da mı uygulanacağını, bunun Kayseri'de mi uygulanacağını, bunun İstanbul'da mı uygulanacağını, bunun nerede uygulanacağını bilmiyorum.
BAŞKAN - Nerede uygunsa, Bakanlar Kurulu...
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Deyin ki: "İstanbul'da ya da Kayseri'de, Ankara'da şu nokta için bir düzenleme ihtiyacı duyuyoruz, başka türlü yaptığımız zaman şöyle bir kaybımız var, bu yöntemle yaptığımız zaman kamunun şöyle bir kazancı söz konusudur." Yani, herhâlde biz de "Kamu zarar etsin." demeyiz. Yani, biz de deriz ki: "Madem ki öyle, buyurun düzenlemeyi bu şekilde yapalım." Ama başka türlü, buraya böyle belirsiz koyduğunuz zaman... Bir de önergeniz gelmiş, Sayın Bilgiç'in önergesi "Bir yıl yetmez, iki yıl bekleyelim, pazarlığı iki yıl kızıştıralım." diye. Yani, şimdi, konuş konuş, bitmez bu iş.
BAŞKAN - Teklif sahiplerinden birine söz verelim, sizin dediğiniz gibi "Nedir düzenleme?" öğrenelim.
ADNAN KESKİN (Denizli) - Dinleyelim, neden getirmişler bu teklifi?
BAŞKAN - Sayın Demiröz...
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teklif sahibi Sayın Demiröz mü?
BAŞKAN - Hayır, imzası...
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bildiğim kadarıyla teklifte imzası yok Sayın Demiröz'ün.
BAŞKAN - Var.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Ya bir şey olmaz ama biliyor konuyu.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Ya biliyor, onun bilgisine hiçbir şüphem yok, teklif sahibi diye takdim etti de o yüzden.
BAŞKAN - Var, var.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Bir bilene danışıyoruz.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Ya konuyu bilen bir vekil arkadaşımız diyeyim.
BAŞKAN - Bilen ve imzası olan.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Ben görmedim imzasını da o yüzden söylüyorum.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Var, var.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Var mı? Özür.
Sizi kurtarmaya çalıştım Sayın Demiröz ama olmadı.
BAŞKAN - Niye? İmza sahibi olmak şey mi?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sizi kurtarmaya çalıştım Sayın Demiröz, vallahi olmadı, ne yapayım.
BAŞKAN - Yani, Bitlis'te de uygulanabilir, Hakkâri'de de uygulanabilir, lütfen yani.
ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bu hâliyle öyle ama bu çok da Hakkâri'de uygulanacak gibi görünmüyor.