ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Başkan, bence, Sayın Bayraktar da ifade etti, o cümlesinin kayıtlara geçmiş olması da önemlidir, genel gibi gözüken bir düzenleme yapıyoruz. Evet, genel gibi gözüken... O zaman, genel gibi gözüken bir düzenleme yapmayalım.

NUSRET BAYRAKTAR (Rize) - Ama özel kanun olmaz iste, o eşitliğe aykırı.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Özel kanunu şu anda yapıyoruz.

Bakın, kanun teklifinin 16'ncı maddesinde Konya ili Hadim ilçesi Bademli beldesiyle ilgili benzer bir sorunu çözüyoruz. Aynı mahiyette olmayabilir, benzer bir sorunu çözüyoruz.

Şu anda, sanırım, alt komisyondan geçti, üst komisyonda görüşülüyor, Sağlık Komisyonunda Urfa ili Ceylanpınar ilçesinin benzer bir sorunu tartışıldı. Konuştuk, ben oraya da gittim, tesadüfen o gün bulunum komisyonda, kendilerine de sordum: "Buranın işi değil, niye burada tartışılıyor?" Urfa Milletvekili Sayın Bakan oradaydı, dedi ki: "Efendim, Türkiye'de başka emsali yok, sadece Ceylanpınar'ın böyle kangrenleşmiş bir sorunu var, çözelim." Sadece bir yerin kangrenleşmiş bir sorunu olunca da akan sular duruyor, herkes çözme gayreti içerisinde oluyor. Sultanbeyli'nin de kangrenleşmiş bir sorunudur, çözelim.

NUSRET BAYRAKTAR (Rize) - Sadece müşahhas örnek o, başka yerde de uygulanabilir.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Ben çözmeyelim demiyorum, adını koyalım diyorum. Çünkü bu emsalin arazi konusunda sıkıntılı olan, büyük sıkıntıları olan kentler açısından, başka küçük kentler açısından, vatandaşın mağduriyetine sebebiyet verecek şekilde bir uygulamaya dönüşeceği kaygımız vardır. Anlatabiliyor muyum? Örneğin, kendi ilimden söylüyorum. Şu anda, Hakkâri de kentsel dönüşüme başvurmuş bir kenttir. Bakanlık sonradan kentsel dönüşüm kapsamından çıkarmaya çalışıyor, bize gelen bilgiler öyle ama diyelim ki biz de orada bazı bölgelerin dönüştürülmesine tarafız, yerinde dönüşüm öneriyoruz, Bakanlığa da bunu söyledik, ilk başvuran yerdir de ama arazi sorunu var. Bu kentsel dönüşüm yapıldığı zaman, yerindelik ilkesi ihlal edilecek ve vatandaşı dağın başına gönderecek. Böyle bir uygulamaya kapı açacağı için bizim endişelerimiz var. Sultanbeyli'yle ilgili olarak diyorsanız, ben buna "Evet" derim. Diyelim ki, orada 200 bin vatandaşım mülkiyet sorununu çözecek. Başımız, gözümüz üstünde, vatandaşa hizmet edelim, yapalım ama başka yerlerde vatandaşın mağduriyetine sebebiyet verecek genel bir düzenleme şeklinde bunu yaptığımız zaman İstanbul'daki 200 bin vatandaşın mülkiyet sorununu, mağduriyetini ortadan kaldırırız ama başka yerde de başka vatandaşların mağduriyetine sebebiyet veririz. Endişe duyduğumuz nokta burası. Kendi adımıza söyleyelim Sayın Başkan.

FERAMUZ ÜSTÜN (Gümüşhane) - Başka nerelerde bu tür mağduriyet var?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Var, çok var.

FERAMUZ ÜSTÜN (Gümüşhane) - Ben o bölgeyi yakından biliyorum İller Bankası döneminden. 5-6 bin kişinin arazisinin üzerine bir şehir kurulmuş.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Anlıyorum.

FERAMUZ ÜSTÜN (Gümüşhane) - Sultanbeyli gibi başka yerler de var. Sultanbeyli özel bir araziye kurulmuş bir şehirdir. Buna izin veren devlet geriye dönüp hepsiyle hesap yapmalıdır. Milletin arazisi üzerinde cadde var. Şu anda, cadde...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Feramuz Bey, aynı şeyi söylüyoruz.

BAŞKAN - Feramuz Bey, söz vereceğim.

FERAMUZ ÜSTÜN (Gümüşhane) - Ben söz istemiyorum, araya girmek istiyorum.

BAŞKAN - Araya girince kayıtlara geçmiyor.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Araya gir, bir şey olmaz. Değerlendirmelerine ben karşı değilim.

BAŞKAN - Kayıtlara geçmiyor, biz sizin değerli görüşlerinizden yararlanmak istiyoruz.

Sayın Zozani...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bir de şeyi söyleyeyim, bir bilgim olduğundan değil ama şunu da merak ediyorum: Bu düzenleme kapsamında, Sultanbeyli'ye ilişkin düzenleme bu kapsamında gayrimüslimlere ait mülkiyet sorunları da var mıdır?