OYA ERSOY (İstanbul) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, öyle bir gün yaşıyoruz ki iktidar, maalesef, torba yasayı alışkanlık hâline getirdi ama yetmedi bir de torba bakanlık kurdu ve biz, işçiler, kadınlar, sosyal politikalarla ilgili ayrı ayrı ele alınması gereken bütün sorun alanlarına dair her şeyi burada konuşmak zorundayız, üstüne üstlük de dört dakika gibi sınırlı bir süre içinde.

Şimdi, Hazine ve Maliye Bakanlığından sonra en yüksek bütçesi olan Bakanlığın bütçesini konuşuyoruz. Öncelikle Sayın Bakan, sunumunuzda ilk, sosyal diyaloğu önemsediğinizden bahsettiniz ve aynı zamanda kadınların karar alma mekanizmalarında yer almasının öneminden bahsettiniz. Sosyal diyalog mekanizması olarak bir Üçlü Danışma Kurulu var -en son 17 Martta toplandı, zaten istikrarlı olarak toplanmıyor, gayet düzensiz toplanıyor ve başkanlar düzeyinde toplandı- bir de Ekonomik ve Sosyal Konsey var, o meşhur 2020 referandumuyla anayasal kurum hâline getirilen. O da en son 2009'da toplandı ve on bir yıldır toplanmıyor, üstelik Anayasa'ya göre yılda 2 defa toplanması lazım.

Ve şu an Genel Kurulda bir yasa görüşülüyor, bu yasa tasarısı da yine bir torba yasa. İşçilerin kıdem tazminatını, ihbar tazminatını ve emeklilik haklarını yani tarihsel kazanımlarını gasbeden ve sermayeye de teşvik üzerine teşvik veren bir yasa tasarısı. Ne bununla ilgili ne bundan önceki istikrar paketleriyle ilgili herhangi bir toplantı yapılmadı. Şimdi, önemsediğimiz sosyal diyaloğun fotoğrafını çarşamba günü Meclis önünde verdiniz: İşte, bu fotoğraf. DİSK Genel Başkanı Sevgili Arzu Çerkezoğlu ve sendika genel başkanlarının -o, görüşü alınmayan- yasa tasarısıyla ilgili görüşlerini Meclis önünde ifade etmek üzere geldikleri yerde, işte, bir kadın olarak -o, kadınların öneminden bahsettiğiniz- DİSK Genel Başkanının bu fotoğrafta gördüğünüz gibi sesi kalkanlarla bu şekilde kısıldı. Ben buradan sormak istiyorum: Bu fotoğrafla ilgili sizin herhangi bir açıklamanız oldu mu ya da bu görüşlere dair ne diyorsunuz?

Gelelim Sosyal Koruma Kalkanı mevzusuna. Onun tablosunu siz zaten paylaştınız, elimde var ama burada göstermeyeceğim. Bu kalkana göre, destek ve yardımlarla ilgili olarak "39 milyar lirayı aştık." diye bir paylaşımda bulunmuştunuz. Bugünkü sunumunuzda da 41 milyarı geçtiğini ifade ettiniz. Şimdi, övünerek paylaştığınız bu tablodaki 39 ya da 41 milyarın zaten 30 milyara yakını İşsizlik Sigortası Fonu'ndan, yani zaten işçinin kendi parası. 2017-2020 yılları arasında İşsizlik Sigortası Fonu'ndan işverenlere verdiğiniz doğrudan destek ve teşvik ise 43 milyar lira. Şimdi, işçilerin parasından işverene 43 milyar lira aktarmışsınız, işçilerin parasının 30 milyarını işçilere verdim diye övünüyorsunuz.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Lütfen tamamlayınız.

OYA ERSOY (İstanbul) - Ben buradan şunu sormak istiyorum: Bir, geri kalan 100 milyar lira nerede ve böylesi kara günlerde yani hem ekonomik kriz hem pandemi koşullarında kullanılmayacak da ne zaman kullanılacak?

Onun dışında, pandemi boyunca en fazla şiddet gören ve ezilen kadınlar. Kadınlarla ilgili bütçede herhangi bir pay görmüyoruz. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması konusunda ne yapmayı düşünüyorsunuz? Bu bütçe toplumsal...