KOMİSYON KONUŞMASI

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, size Adalet Komisyonu üyesi olarak birazdan sunacağım Adalet Raporu'nu, mart ayından itibaren ülkemizde yaşanan hak ihlallerini, adaletsizlikleri ve hukuksuzlukları içerdiği çerçevede incelerseniz sevinirim. Bu raporu değerlendirmeniz ve ülkenin Adalet Bakanı olarak yaşanan hak ihlallerinin bir an önce son bulması için üzerinize düşeni yapmanız gerekir diye düşünüyorum.

Sayın Bakan, on sekiz yıldır yargı AKP iktidarı tarafından ne yazık ki baskı unsuru olarak kullanıldı. Hükûmet tarafından yıllar içinde tüketilen adil yargılanma hakkını anlamlı kılan bağımsız ve tarafsız yargı bağımlı ve taraflı hâle geldi. Toplumda haksızlık, adaletsizlik ve yargının siyasallaştığı algısı yerleşti; yargıya olan güven yüzde 30'lara geriledi. Günümüzde, artık, yargı sisteminin temelini oluşturan hâkim, savcılar ne yazık ki hukuki donanımlarıyla değil, ideolojileriyle bulundukları konuma gelmekte. Gücünü kanunlardan ve Anayasa'dan alarak görevlerini yürütmeye çalışan bağımsız hâkimler sürgün edildi.

Siz defalarca söylediniz, "Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü." demiştiniz, ancak 2020 Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde Türkiye 128 ülke içinde 107'nci sırada yer aldı. Türkiye'nin en kötü olduğu iki başlık; 128 ülke arasında 124'üncü sırada geldiği "hükûmet yetkilerinin kısıtlanması" ve 123'üncü sırada yer aldığı "temel hak ihlalleri" oldu. Değerlendirmede Türkiye'nin en düşük puanı aldığı alt başlıklar ise -siz hep söylediniz yargıda reform açısından- "bağımsız denetim" ve "yargı süreçlerine saygı" oldu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye'ye karşı açılan dava sayısı 3.645 iken davaların yüzde 85,5'unda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi en az 1 hak ihlali olduğuna hükmetti. Son altmış yıl içinde Türkiye'nin hiçbir maddeyi ihlal etmediğine hükmedilen karar sayısı ise sadece 87'ydi.

Anayasa Mahkemesi bireysel başvuruları kabul etmeye başladığından beri 10 binden fazla hak ihlali kararı verdi. Bu verilere baktığımızda, 23 Eylül 2012 tarihinden bugüne mahkemeye toplam yaklaşık 285 bin başvuru yapıldı, bunun yüzde 85,5'u karara bağlandı. Bu ihlal kararlarının dağılımında ilk sırada, yüzde 52'si adil yargılanma hakkı oldu yani adil yargılanma hakkının ihlali tüm ihlallerin yarısından fazlasını teşkil etti.

Ayrıca, Avrupa Birliği 29/5/2019 tarihli Türkiye raporunda paralel bir sistem oluşturma riski taşıyan sulh ceza hâkimliği konusunda vermiş olduğu kararda sulh ceza hâkimliği kurumuna ilişkin herhangi bir değişiklik yapılmadığını, sulh ceza hâkimliği kararları üzerine yürütme erkinin etkisi bulunduğuna dair algıya ilişkin ve...

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Bülbül, tamamlayalım lütfen.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - ...yargı yetkileri ve uygulamalarıyla ilgili endişelerinin devam ettiğine ilişkin ve adil yargılanma hakkıyla ilgili endişelerinin devam ettiğine ilişkin raporda çıkarımlar yapıldı.

Son olarak cezaevleri konusunda, cezaevlerinde sağlık, eğitim, iletişim ve kişisel verilerin korunması gibi pek çok hak zaten ihlal edilirken salgın döneminde yeni ihlaller ortaya çıktı. Bazı cezaevlerinde maske ve dezenfektan dağıtımında aksaklıklar olduğu, mahpuslara para karşılığı maske ve dezenfektan verildiği ve koğuşların cezaevi yönetimi değil, kişilerin kendilerinin yaptığı, ilaçlamaların yapılmadığı, özellikle risk grubuna giren kişiler için önlemler alınmadığı bilgilerine ulaşıldı. Cezaevlerindeki bu soruna bir an önce çözüm bulunması açıkça gerekiyor.

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Bülbül, teşekkür ederiz.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Pandemi ortamı bunu gerektiriyor.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.