KOMİSYON KONUŞMASI

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, sayın Bakanlık mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ülkemizde enerji talebi sürekli artış göstermektedir. Enerji talebinin sorunsuz karşılanması için enerji arzının millî kaynaklarımızı önceleyen bir hedef doğrultusunda yerli, millî ve yenilenebilir olmasına öncelik vermeliyiz.

Ülkemiz toplam enerji üretiminde hidroliğin yüzde 30,2; ithal kömürün yüzde 20,52; doğal gazın yüzde 19,2; linyitin yüzde 15,94; rüzgâr enerjisinin yüzde 7,35; jeotermalin yüzde 3,3; biyokütlenin yüzde 1,45; güneş enerjisinin ise yüzde 0,07 payları var. Bu değerler incelendiğinde yaklaşık yüzde 40 enerji, ithalat yoluyla sağlanmaktadır. Hidrolik potansiyelimizin yüzde 55'e yakın kısmı henüz değerlendirilmemekte, rüzgâr enerjimizin ise yaklaşık yüzde 7'sini kullanabilmekteyiz. Bu potansiyellerin kullanılması, ayrıca jeotermal enerjinin yaygınlaştırılması; güneş, biyokütle, dalga ve hidrojen enerjisi gibi henüz kullanamadığımız enerji kaynaklarının enerji arzında boy göstermeye başlaması enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak adımlardır.

Ülkemizde tüketilen enerjide ağırlıklı olarak doğal gaza bağımlılık söz konusudur. Ülkemiz, ithalatının yaklaşık üçte 1'i ihtiyaç duyduğu enerjidir. Sürdürülebilir kalkınma hedefinin gerçekleştirilebilmesi için bu tablonun değişmesi gerekmektedir. Yerli ve yenilenebilir kaynakların tamamı hızlı bir şekilde devreye sokularak ülkemizin enerjide dışarıya bağımlılığının azaltılması çözümlenmesi gereken en önemli sorunlardan biridir.

Yenilenebilir enerji kaynakları yanında linyitte 8 milyar tonluk rezervle dünyanın en büyük 12'nci ülkesiyiz. Türkiye için önemli bir enerji kaynağıdır. Isı kalitesinin ve yanmada oluşan çevresel kirlilikleri azaltacak teknolojilerin geliştirilmesi hedeflenerek linyitin tüketiminde artış sağlanabilir.

2023 hedeflerinde hidroelektrik enerjide 30 bin megavat, rüzgâr enerjisinde 20 bin megavat güç hedeflenmesi memnuniyet vericidir. Fakat güneş enerjisinde 2023 hedefi 5 bin megavat olarak belirtilmiştir. Lakin güneş enerjisi için 2019 Eylül ayı itibarıyla hâlihazırda 5.594 megavat sağlanabilirken 2023 yılı için neden 5 bin megavata düşmektedir; bunu merak ediyorum.

Enerji sorunlarının çözümlerinde doğru enerji politikası ve stratejilerinin geliştirilmesinde yenilenebilir enerji kaynaklarından ve linyitten daha fazla yararlanmak ve yerli teknolojimizi geliştirmek için üniversitelerin de sürece dâhil edilmesi gerekmektedir. Enerji sektöründe yaşanan ve önümüzdeki yıllarda artarak yaşanacak teknik eleman açığını karşılayabilmek amacıyla eğitim politikaları da bir an önce oluşturulmalıdır.

9'u vakıf olmak üzere toplam 41 üniversitemizde enerji sistemleri mühendisliği bulunmaktadır. Örgün öğretimde 5.355, ikinci öğretimde 817, toplam 6.172 lisans öğrencisi; 860 yüksek lisans öğrencisi ve 186 doktora öğrencisi bulunmaktadır. 54 profesör, 40 doçent, 93 doktora öğretim üyesi, 4 öğretim görevlisi, 96 araştırma görevlisi olmak üzere öğretim elemanı bulunmaktadır. Ayrıca 153 makine mühendisliği bölümünde 153 enerji ana bilim dalının olduğunu göz önüne alarak bir enerji teknolojileri geliştirme seferberliği başlatılmalıdır. İncelediğim kadarıyla, bu bölümlerde yenilenebilir enerjiyle ilgili TÜBİTAK destekli projeler yapılmaktadır. Yapılan bu projeler, yapılan tezler takip ediliyor mu? Bakanlık gerek müfredatlar gerekse tez konularıyla ilgili YÖK'le bir iletişim içinde midir?

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Çok teşekkür ederiz Sayın Vekilim.

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sonlandırıyorum.

TÜBİTAK'ın desteklediği projelerin sonuçları herhangi bir şekilde Bakanlığınız tarafından kullanılmakta mıdır? Yine TÜBİTAK ve üniversitelerle MİLRES gibi müşterek projeler gerçekleştiriliyor mu? diyor, bu bütçenin hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.