KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Bakan, değerli komisyon üyeleri; hepinizi selamlıyorum.

Birçok arkadaşımız ayrıntılı bir şekilde enerjiden bahsetti, ben birkaç örnek vererek tanımlayacağım. Tabii ki enerji 21'inci yüzyılın temel maddesidir, tüketim maddesidir, olmazsa olmazdır; bu noktada biz de katılıyoruz ama bu enerjiyi üretiminden, yalıtımından, tüketimine kadar nasıl organize ve koordine edeceğiniz çok önemlidir. Bakınız, benim bölgemde de -Urfa, Mardin, Şırnak, Batman, Diyarbakır- 21 dağıtım şirketinden biri olan DEDAŞ'ın yaptığı faaliyetleri acaba denetliyor musunuz Sayın Bakan? Mardin DEDAŞ İl Müdürü Mehmet Bulut bu yaz ayında tutuklanmış. Kamuyu milyonlarca lira zarara uğratmış. Geçen ay, eylül ayında 1 milyon 700 bin kefalet vererek serbest bırakılmış arkadaşlar. Kurumları, kamuyu milyonlarca lira dolandırmakta ve sonra pişmanlık yasasından yararlanıp 1 milyon 700 bin TL para karşılığında serbest. Bu parayı nereden getiriyor? Bu kurumlar ne kadar denetleniyor? Ve yerine yeni gelen -bu kişi tutuklandı, bir-bir buçuk ay önce serbest bırakıldı- bir DEDAŞ Müdürü var: Halil Homan. Çiftçinin 1 milyar 4 milyon borcunun olduğundan, bu borcun bir an önce ödenmesi gerektiğinden, eğer çiftçiler bu borcu ödemezse enerjinin kesileceğinden bahsediyor, daha yeni. Siz ne kadar denetliyorsunuz Sayın Bakan? Bakınız, benim şehrim Urfa tarım arazisinin yüzde 5'ine sahiptir. Aslında tüm bakanlıkların birbirleriyle koordine hâlinde çalışması gerekiyor. Bir tarım şehridir. Tabii ki Enerji Bakanlığı ile Tarım Bakanlığı birbiriyle koordineli bir şekilde çalışacak. Enerji bağlamında GAP yüzde 80 tamamlanmış ama sulama kanalları yüzde 20 civarında; yüzde 80'lik bir sulama kanalına ihtiyaç vardır. İnsanlar arazilerini sulayabilmek için 600-700 metre sondaj vurarak sudan faydalanıyorlar, bu suyu çıkarmak için de elektrik enerjisinden faydalanıyorlar ve milyonlarca lira fatura yazılıyor; buna bir çözüm getirmek lazım.

Doğrudur, kafa-kol ilişkisi, rantın merkezi, enerji için birçok devlet savaşmaktadır. Orta Doğu savaşın merkezi hâline gelmiş, temelinde de enerji faktörü vardır; önemli bir durumdur ama biz politikalarımıza kendi ülkemiz için yenilenebilir, doğaya zarar vermeyen, insana zarar vermeyen bir perspektiften bakmak durumundayız. Maalesef bu koordinasyonu sağlamıyoruz. Ülkenin yüzde 1,14'ü maden alanlarına açılmış. Bundan beş altı yıl önce Soma'da 301 maden işçisi öldü. Kömür madenleri ne kadar denetlenmektedir? Her gün de kimi madenlerde insanlar ölmektedir, haber bile olmamaktadırlar. Kimisi kaçak. Şırnak'ta da kaçak kömür madenleri var, devlet kurumlarıyla ilişkileri vardır ve bu şekilde insanların ölmesine sebebiyet vermektedirler.

Enerji Bakanlığının diğer bakanlıklarla koordineli bir şekilde çalışması gerekiyor ve doğa, insan merkezli olması gerekiyor; sadece sermayeyi önceleyen, sermaye şirketlerinin çıkarlarını düşünen perspektiften vazgeçmesi gerekiyor; insanı ve doğayı merkeze alması gerekiyor.

Tüm arkadaşları selamlıyorum.