KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli bürokratlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de Bakanlığımızın bütçesinin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.

Sabahki sunumunuzda, madencilik faaliyetlerine değindiğiniz bölümde "Çevreye uyumu önemsediğinizi, bu amaçla düzenli denetimler yapıldığını, şehirleşme ve çevresel etkiler dikkate alınarak madencilik faaliyetlerinde çevre ve insan sağlığına zarar verildiğinin tespiti hâlinde gerekli önlemler alınıncaya kadar madencilik faaliyetlerinin kısıtlanmakta ve faaliyetlerin durdurulmakta olduğunu" ifade ettiniz Sayın Bakan. Ancak biz Türkiye'nin dört bir yanında -burada değerli milletvekili arkadaşlarımız var, her biri kendi seçim bölgeleri için konuşurlar- Eskişehir'de bu ilkelere riayet edildiğini görememekteyiz. Bakanlığınıza bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün Eskişehir'de 70 bin hektarlık alanda maden arama ve işletme ruhsatı için açtığı ihaleye baktığımızda, bu alanlara baktığımızda maalesef bu alanların neredeyse tamamının az önce "Çevre ve insan sağlığına zarar veriyorsa yapmayız." dediğiniz bölgelerde olduğunu görüyoruz. Sivil toplum örgütlerimizin, belediyelerimizin yaptığı çalışmalarda bu alanlar içinde mera, orman, tarım arazisi ve bunların yanı sıra köy kahvesi, fidanlık, su havzası, mezarlık gibi alanların bulunduğu ortaya çıktı. Eskişehir Büyükşehir Belediyemiz bu ihalelerin iptali için hukuki süreç başlatmış durumda. Şimdi, tarım alanlarını ve meraları yok etmenize Türkiye alıştı ama köy kahvesinin, mezarlığın bulunduğu arazilerin ihaleye açılmasına ilişkin görüşünüzü doğrusu merak ediyoruz.

Yine, Eskişehir'imizin Sivrihisar ilçesindeki Kaymaz beldesinde bir altın madeni ve faaliyette bulunan bir şirket var; devletin kendi şirketi durumundaki Koza Altın İşletmeleri Sivrihisar Kaymaz'da şu anda mahallenin dibine denilecek yere devasa bir siyanürlü atık barajı inşa etmekte; ilk atık barajı dolduğu için ikincisi -dediğim gibi- tamamen yerleşim alanının dibine inşa edilmekte. Covid salgınının başında -herhâlde kimse itiraz edemesin diye-ihalenin ÇED raporu gizli saklı çıktı, yayınlandı; Eskişehirliler evlerinden çıkamadıkları için apar topar bu rapor geçirildi. Kaymazlılar ile Eskişehirliler siyanür havuzuna birlikte karşı çıktık ama dinlenmedi. Yine, Büyükşehir Belediyemiz ve sivil toplum örgütlerimiz bu konuda hukuk yoluna gittiler. Ancak şunu söylemek istiyorum: Devlet, böyle yaptıktan sonra verdiği izinlerle, ruhsatlarla çalışan diğer firmalar da doğal olarak bunun daha vahimini Eskişehir'de, Türkiye'nin dört bir yanında yapmaktadır, yapacaktır. Öyle bir yerde ki bu siyanürlü havuz Sayın Bakan, yapıldığında hem Kaymaz'ın merasını yok ediyor hem uçan kuşunu zehirliyor, toprağını zehirliyor, havasını zehirliyor ama bütün uyarılarımıza rağmen "Gelin bundan vazgeçin, vazgeçemiyorsanız yerini değiştirelim, daha çorak bir yere alalım." şeklindeki taleplerimize maalesef hiçbir şekilde duyarlılık gösterilmemekte.

Az önce bahsettiğim Eskişehir'deki 70 bin hektarlık alandaki maden arama ruhsatları konusunda da Eskişehirlilerin bir kez daha buna karşı olduğunu; Sivrihisar'da, Alpu'da, Beylikova'da, Mihalıççık'ta, Sarıcakaya'da... Bakın, Sarıcakaya Orta Anadolu'nun Akdeniz'i, Antalya'sı.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Çakırözer, lütfen tamamlar mısınız.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Orada, nar üretilen, çilek üretilen, Türkiye'nin roka bahçesi olan Sarıcakaya'da şimdi madencilik yapılacak ve yaşanmaz hâle gelecek o bölge, daha doğrusu üretemez hâle gelecek. Bunun mutlaka önüne geçilmesi gerekir.

Son olarak da Sayın Bakanım, çiftçilerimizin bir talebi var, her gittiğimiz yerde, bu bütçede de önünüze getirmek isterim. Çiftçi tarımda kullandığı elektrik faturalarından Enerji Fonu, TRT payı ve KDV'nin kaldırılmasını istiyor. Çiftçiye, tarımda kullandığı elektrikte mutlaka indirimli tarife uygulanması konusunda mutlak surette sizin yapacaklarınız olmalıdır diyorum.

Teşekkür ediyorum.