FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli bürokratlar, değerli komutanlarımız; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Efendim, konuşmama başlamadan önce Millî Savunma Bakanlığımızın 2021 yılı bütçesinin milletimiz ve vatanımız için hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Sayın Bakanım, Anadolu coğrafyasını bin yıldır bizlere kanlarıyla, canlarıyla vatan yapan şanlı ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizi temsil eden bir Bakanlıksınız. Elbette terörle ve düşman yapılarla mücadelenizden büyük gurur duyuyoruz. Bulunduğumuz coğrafya güçlü bir orduyu zorunlu kılıyor, Bakanlık olarak öncelikli göreviniz güçlü ordumuzu daha da güçlü hâle getirmektir. Bu da ordunun siyasetten ayrıştırılmasıyla, daha doğrusu siyasetin ordunun içine girmemesiyle mümkün olacaktır. Sunumunuzda, tabii, şunu gördük: 20.581 Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin FETÖ nedeniyle ihraç edilmiş olduğunu. Demek ki daha önceki süreçte ordumuzun içine siyaset girmiş, hatta çok kötü bir yapı olarak girmiş ve bizi zayıflatmıştır. Bundan şunu anlıyoruz ki, sizin bundan sonraki göreviniz orduya kesinlikle siyaseti bulaştırmamak ve liyakatli kişileri hak ettikleri göreve, yerine getirmek sizin birinci göreviniz. Bunun ülkemizin bekası için de çok önemli olduğuna inanıyorum ve bundan da millet olarak hep birlikte umuyoruz ki iyi bir ders çıkarmışızdır. Daha farklı şeyleri elbette arkadaşlarımız söyledi.

Yine, askerlik, -tabii, bir hekim olarak bunu söylemek belki size uygun olmayacak ama- yani gelenekleri olan bir meslek, bir sanat tarzı; geçmişten geleceğe gurur duyulacak bir köprü vazifesi gören bir meslek. Sizler daha iyi anlarsınız beni; okulunuzda, lisede okurken bu okulda, bu sırada, efendim, bu Cumhuriyetin kurtarıcısı Mustafa Kemal oturdu demenin gururu var. Onun oturduğu yerlerde, nefes aldığı yerlerde eğitim almak tabii asker bir kişi için farklı bir gurur kaynağıdır. Bu bağlamda, binlerce yıllık geçmişi olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin günümüzle olan bağını kopartmamak adına askerî liselerin tekrar açılmasının çok önemli olduğuna inanıyorum, yani bir geleneği devam ettirmek adına.

Yine, askerî liseler gibi askerî hastanelerin açılması da bir zorunluluk ve ihtiyaçtır, bu da çok önemli. Bir hekim olarak ifade etmek istiyorum. Sahadaki sivil hekim arkadaşlarımız zaman zaman askerî görevlerde görevlendiriliyorlar ama büyük sıkıntı yaşıyorlar; inanın, yeteri kadar da faydalı olmadıklarını inanıyorlar. Tabii, askerî hekimlik, askerî tababet çok farklı bir noktada. Biraz önce de zannediyorum arkadaşlarımız söylemişlerdir, 600 bin civarında askeri olup da askerî hastaneleri olmayan, askerî hekimlik müessesi olmayan belki tek orduyuz. Bu da çok büyük bir ihtiyaç, bunun bedelini millet olarak da çok ağır ödüyoruz. Sizden ricam askerî hastanelerin de tekrar açılması.

Yine, sunumunuzda yerli savunma sanayisinin güçlendirilmesi ve hangi noktada olduğumuza dair ibareleriniz oldu, elbette gurur duyuyoruz. Yerli sanayinin ne kadar güçlü olması, oranın artması bizi elbette güçlü hâle getirir ama Sayın Bakanım şimdi, geçen yılki görüşmemizde -tutanağı da getirdim yanımda- "Artık yerli tankı da üretmemiz gerekir." diye ibareniz var. Buradan Sakarya Tank Palet Fabrikasının özel bir şirkete verilmesini eleştirmiştik, bundan dolayı bu ibareyi kullanmıştınız. Üzülüyorum ki bir yıldır yine aynı noktadayız Sayın Bakanım. Bakın, evet, yerli tankı biz üretmek durumundayız, üretebilecek gücümüz de var ama üretemiyoruz, birtakım aksaklıklar var. Bunu da lütfen gidermenizi rica edeceğim. Eğer verilen şirket yapamıyorsa -ki yerli tankı üretmesi için Sakarya Tank Palet fabrikası o kişiye verildi- "Efendim, motor yok, şu yok, bu yok." diyerek bu milletin önünü kapayamaz o kişiler. O kişilerin varsa siyasi bir destekçileri bundan vazgeçsinler. Milletimiz adına sizden istekte bulunuyorum, bu yerli tankı görmek istiyoruz Sayın Bakanım.

Yine, bir milletvekili arkadaşımız, Ekrem Bey bahsetti uçak gemisi konusunda. Evet, ben de katılıyorum. Doğu Akdeniz'de Fransa'nın, bize sanki bir gözdağı verircesine "Uçak gemisini gönderiyoruz." demesine karşılık biz de uçak gemimizi Ege'ye, Akdeniz'e çıkartmak durumundaydık. Bu da büyük bir ihtiyaçtır. Bunu da gidermenizi... Çünkü gemi sanayinde de ileri bir noktadayız, bu da önemli.

Diğer bir son noktada...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlarsanız memnun olurum.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Çok kısa...

Sayın Bakanım, Anıtkabir hepimizin ortak değeri. Mustafa Kemal hepimizin büyük saygı duyduğu, ülkemizin, cumhuriyetimizin kurucusu. Büyük minnet borçluyuz kendisine. Yani, Anıtkabir'in böyle bir propaganda alanı hâline getirilmesinden çok büyük rahatsızlık duyuyorum. İnanın kendi partimden kişiler yapsa dahi bunu söylemeyi kendime bir görev olarak addediyorum. Lütfen bunu engelleyin. Yani orası siyasi bir alan değildir, Türk milletinin vatanıyla bölünmez bütünlüğünü temsil eden bir mabet alanıdır. Ona uygun şekilde davranılmasını lütfen sağlayın. Bu görev de sizin efendim.

Çok teşekkür ediyorum, görevinizde başarılar diliyorum. Bütçenin hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Sağ olun.