KOMİSYON KONUŞMASI

POLAT ŞAROĞLU (Tunceli) - Teşekkür ederim Başkan.

Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri ve kıymetli konuklar; görüştüğümüz bütçe teklifi, gücünü milletimizden alan ve ülkemizin dört bir yanında güvenliği sağlayan ordumuzun kaynağının oluşturulması, çeşitli kademelerde fedakârca görev yapan personelin özlük haklarının iyileştirilerek daha etkin bir şekilde görev yapmalarının sağlanması büyük bir önem taşımaktadır.

Bu doğrultuda, ülkemizin güvenliği konusunda büyük bir öneme sahip olan Türk Silahlı Kuvvetleri ve Jandarma bünyesinde sözleşmeli olarak fedakârca görev yapan, emekli olan uzman çavuşlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi ve mağduriyetlerinin giderilmesine dönük talepleri bulunmaktadır. Bu vesileyle, 12 Kasım Uzman Çavuşlar Günü'nü de kutluyorum.

6000 sayılı Kanun mağduru uzman çavuşlar, gerek sosyal medyadan gerekse tarafımıza şikâyetlerini sıklıkla iletmektedir. Bu arkadaşlarımız 45 yaşına geldiklerinde emekli hakkını kazanamadıkları için Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde sivil memur olarak görevlendirilip, devlet memuru statüsünde emekli edildikleri için hak kaybına uğramışlardır. Bu sebeple kendilerine en düşük devlet memuru maaşı bağlanmakta ve ellerindeki uzman çavuş kimlikleri, yeşil pasaportlar ve sosyal tesisleri ile orduevlerinden faydalanma hakları ellerinden alınmaktadır. Ayrıca subay ve astsubaylara verilen zati demirbaş silah hakkı uzman çavuşlara verilmemektedir. Uzman çavuşlar kendi ceplerinden Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumundan silah almakta ve bu silahların taşınması tamamen amir inisiyatifine bırakılmaktadır. Uzman çavuşlar, yaşadıkları mağduriyetin giderilerek hak kayıplarının önlenmesini, geçmişe dönük eksik aldıkları maaşlar ve tazminatlarının ödenmesini talep etmektedir. Hak kaybına uğrayan, sivil memur olarak emekli edilen uzman çavuşların söz konusu mağduriyetlerinin giderilmesine dönük bir çalışma düşünülmekte midir?

Bilindiği üzere, Komisyonumuzda kabul edilen ve yeni askerlik sistemini düzenleyen Askeralma Kanunu kapsamında bedelli askerlik uygulaması kalıcı hâle gelerek, lise ve dengi okullardaki öğrenciler için 29 olan tecil yaş sınırı 22'ye düşmüştür. Ancak bu durumdan ötürü yasa değişikliğinden haberi olmayan binlerce genç ise yoklama kaçağı ve bakaya durumuna düşmüştür. Binlerce gencimiz eğitim, iş ve sosyal hayatından kaynaklı büyük bir mağduriyet yaşamaktadır.

Bu konuda bir çalışma olacak mıdır?

Bir diğer konu ise 2019 Millî Savunma Bakanlığı Sayıştay raporunda "taşınmazların fiilî envanterinin çıkarılmamış olması ve muhasebe kayıtlarının gerçeği yansıtmaması" bulgusu yer almıştır. Buna göre, 2019 yılı mali tabloları üzerinde yaptığı incelemelerde Bakanlığa tahsis edilmiş, yönetiminde veya kullanımında bulunan taşınmazlara ilişkin ilgili mevzuata göre "25 Maddi Duran Varlıklar" hesap grubuna ilişkin kayıtların gerçeği yansıtmadığı, bu durumun Bakanlığa tahsis edilmiş, yönetiminde veya kullanımında bulunan taşınmazların tespit ve takibini zorlaştırdığı, ayrıca taşınmazların tam ve doğru olarak muhasebe kayıtları ile mali tablolara yansıtılmasını engellediği ifade edilmiştir. Bahsi geçen "25 Maddi Duran Varlıklar"da tespit edilen eksik işlemlerin giderilmesine dönük çalışmalar tamamlanmış mıdır?

Son olarak da Sayın Bakanım, seçim bölgem olan Tunceli Pülümür ilçesi Küllü köyünde bulunan Jandarma Karakolunun etrafı 1990'lı yıllardan kalma mayınlarla çevrili olup bu alanın etrafında herhangi bir tel örgü, bariyer veya beton duvar gibi koruyucu ve uyarıcı tedbirler bulunmamaktadır. Bu durumdan kaynaklı, köylülere ait olan 2-3 baş hayvan her yıl bu mayınlara basarak telef olmaktadır. Köylülerin tedbir alınmasına yönelik uyarılarına Jandarma Karakolu ve Kaymakamlık her seferinde konuyla ilgili ihale sürecinin devam ettiğini ancak sürecin ne zaman tamamlanacağını bilmediklerini söylemektedir. Bölge halkının can ve mal tehlikesi altında bulunduğu bu alanla ilgili gerekli tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz.

Bütçemizin de hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Teşekkür ederim.