KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, nezdinizde bütün Bakanlığımızın bürokratlarını, değerli milletvekili arkadaşlarımı, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, konuşmama en sondan başlayayım. Sayın Bakan, Bakanlığınız faaliyetleri sonucunda aslında şu soruya yanıt bulmak lazım: Birçok faaliyetinizden bahsettiniz; bir sunuş konuşmasını, bir kitabı bize metin olarak verdiniz -tabii bire bir değil, onun özetini sundunuz- takip de edemedik. Aslında, belki onun yerine faaliyet raporunuzu bastırıp getirseydiniz daha iyi olurdu -kısa bir sunuş konuşması- ne söylediyseniz onlar metin olarak elimizde olsaydı daha sağlıklı olurdu. Bütün bunların sonucunda yani tabii ki bir amacınız var, hedefleriniz var stratejik planınızda belli tanımlanmış olan -onlara da geleceğim birkaç cümleyle- ama yani varmak istediğimiz sonuç nedir? Aslında mutlu bir gençlik. Memnun mu gençlik, hayatından memnun mu? Mutlu mu? Gençliğin her şeyi iyi gidiyor mu ya da iyiye doğru gidiyor mu? Gençliğin gelecek endişesi hiç yok mu? Yani bu soruların yanıtını herkes kendi kafasında veriyordur kendi evladı, kendi yakınları açısından. Yoksa bu endişe büyüyor mu?

"Gelecekte iş bulabilecek miyim? Mutlu, huzurlu ve ekonomik sıkıntısız bir yaşama sahip olabilecek miyim? Kendi ülkemde onurlu ve mutlu bir yaşama sahip olabilecek miyim?" diye soruyor, bu soruların yanıtını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Yoksa "Bu ülkede yaşanmaz, yurt dışına kaçayım." derdine mi düşmüş?

Bakın, genç işsizlik oranı yüzde 25,7 -resmî rakamlara göre tabii, oysa genişletilmiş işsizlik oranı bunun çok daha üzerinde- üniversiteli işsizlik oranı yüzde 20'nin üzerinde. Her üç gençten 1'i ne eğitimde ne de istihdamda yer alıyor; boşta.

Tabii, bakın, Yeditepe Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre gençlerin yüzde 76'sı fırsat bulsa yurt dışına yerleşmek istiyor. Ayrıca, 15-29 yaş arası gençlerin yüzde 64'ü vatandaşlık sunulduğu takdirde başka bir ülkede yaşayabileceğini söylüyor. Deminki soruların yanıtı aslında bu araştırmanın sonuçlarında. Ve her iki gençten 1'i yaşadığı hayattan mutsuz. İşsizlik sorunu, parasızlık, ekonomik sorunlar, borç ve gelecek güvensizliği ve tabii ki çoğu zaman da yetersiz eğitim nedeniyle özgüven yoksunluğu... Tabii, bu, araştırmada verilen bir yanıt değil ama mutsuzluğun temel nedenlerinden bir tanesi de bu. Tabii, Gençlik ve Spor Bakanlığının yanı sıra Millî Eğitim Bakanlığının da çok büyük sorumluluğu var bu konuda.

Tabii, bütçe sunuş konuşmanızın metninde bütçe yok. Yani içinde bütçe rakamı, bir tane rakam yok Sayın Bakan. Yani onun sonuna en azından gelir gider bütçenizi koyuverseydiniz -2021, 2022, 2023 tahminlerinizi de- iyi olurdu.

Misyon ve vizyon... Ben misyonu çok sıkıntılı bir misyon olarak görüyorum çünkü "Misyon" diye tanımlanan metinde şu ifade yer alıyor: "Ülkemiz gençliğini ve sporunu günümüz gerekleriyle uyumlu -bakın- geleceğin meydan okumalarına karşı hazırlıklı..." Yani işte "Yerli değerlere duyarlı" diyorsunuz ama evrensel değerlere duyarlılık yok, çağdaşlık vurgusu yok, akıl ve bilim vurgusu yok. Yarışmacı ve rekabetçi bir gençlik yaratılmaya çalışılıyor. Tabii ki rekabet... İçinde bulunduğumuz koşullarda rekabetçi koşullara uyum sağlayabilmek önemli ama "Bedensel, ruhsal ve zihinsel gelişim ve sosyal varlık olarak sağlıklı bir gençlik." tanımı misyonda yer almıyor. Başka yerlerde, işte "stratejik amaç" içerisinde yer vermişsiniz.

Bakın, Sayın Erdoğan'ın 19 Ekimde İbn Haldun Üniversitesinin açılışında sözleri var, Sayın Cumhurbaşkanının: "Genç bir nüfusa sahibiz ama medeniyet tasavvurumuzu hayata geçiremiyoruz. Medyamız -bizim medyamız- bizim sesimizi ve nefesimizi yansıtmıyor. İlimde, sanatta, kültürde benzer sıkıntılarla karşı karşıyayız. Dünyaya kendimizi anlatamıyoruz. Bunun için de fikrî iktidarımızı da hâlâ tesis edemediğimiz kanaatindeyim. Zihinler, popüler kültür ve sapkın hezeyanlarla doldurulmuştur. Kuşaklar boyunca maruz kaldığımız fikrî istila vardır." Çok tehlikeli sözler. Anlaşılan, Sayın Erdoğan kendince yeni bir devlet ideolojisi kurma peşinde.

Bakın, spor, yarışmacı, sağlıklı yaşam için bu konuda sanırım stratejik birtakım belirsizlikler var. Çalışan gençler için ne düşünüyorsunuz? Onlara hem iş hem sosyal yaşam, sportif faaliyetler konusunda ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Tabii, sunuşunuzda çok şey söylediniz ama ben sistematik ve planlı bir çalışma ve performans değerlendirmesi göremedim. Derli toplu ve şurayı hedefliyorduk, şuraya vardık ve şu noktadayız, bu eksiklerimizi şöyle tamamlayacağız... Tabii, Cumhurbaşkanlığının 1 sayılı Kararnamesi'yle belirlenen, Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle Bakanlığa tanımlanan görev ve sorumluluklarda da görülüyor bu söylediklerim. Bahsettiğim etkinlikleri 2021 Performans Programı'nızda da göremedim. Bakın, performans programınızda "Gençlik" başlığı altında programınızın Gençlerin Kişisel ve Sosyal Gelişimi Alt Programı'nın hedefi güzel ancak performans göstergeleri sanırım biraz anlamsız. Yani ben performans programı hazırlanırken öyle çok yüzeysel, gerçekten performansa dayalı bir program bütçe uygulamasının takip edilebilmesi ve performansın test edilebilmesine yönelik gerçekçi kriterler göremedim performans programınızda. Mesela performans göstergesi olarak gençlik ve spor alanına ilişkin desteklenen proje sayısı... Yani proje kapsamı bile belli değil. Ayrıca, söz konusu proje sayısı da 2020 yılı için 1.500 planlanmış; evet "Pandemi" diyebilirsiniz, yıl sonu gerçekleşme tahmini 500 olmuş. 2021 yılı bütçenizi incelediğimde "Programlar" başlığı altında, tabii ki programa dayalı bütçe olduğu için 5 tane program var: Bağımlılıkla Mücadele Programı, bunun 1 alt programı var; Gençlik Programı, bunun 2 alt programı var; ki onun birinci alt programı Gençliğin Kişisel ve Sosyal Gelişimi Programı. Yani bütün bu bahsettiğim, şu ana kadar vurguladığım konuların Bakanlığınız faaliyetleri içerisinde sadece bu Gençlik Programı'nın 1 no.lu alt programı, Gençlerin Kişisel ve Sosyal Gelişimi Alt Programı içerisinde yer buluyor. Sporun Geliştirilmesi ve Desteklenmesi 2 alt program, yükseköğretimde 2 alt program, Yönetimi Destek Programı diye beşinci program.

Şimdi, 2021 yılı bütçesine baktığımızda burada Gençlik Programı'nın bütçedeki payı yüzde 3,25; yani 22 milyar 859 milyon liralık bütçenin sadece yüzde 3,25'i Gençlik Programı'nın içerisinde. Onun da Gençlerin Kişisel ve Sosyal Gelişimine Yönelik Alt Programı'nın -diğeri çünkü Gençlik Programı'nın gençlik tesisleriyle yürütülen etkinlikler- yani somut olarak gençlerin mutluluğunu sağlayacak, gençliğin kişisel ve sosyal gelişimine yönelik alt programın ise bütün bu bütçe içerisindeki payı yüzde 0,94; yüzde 1 bile değil.

Şimdi diğerlerine bakacak olursak tabii, yükseköğretimin yüzde 83,26'lık bir oranla program olarak, yurtlarla ilgili barınma, beslenme ve burs ve verilen krediler üzerinden özellikle yükseköğretim kaynağı çok yüksek. Yani bütçenizin yüksek olduğu, oransal olarak şu kadar artırıldığı falan... Evet, verilen krediler üzerinden bu belki çok önemli bir bütçe gibi görünüyor ama Bakanlığınızın misyon, vizyon, stratejik amaç ve hedeflerine yönelik baktığınızda bu bütçe aslında yok denecek kadar az bir bütçe. Yani gençlerin kişisel ve sosyal gelişimi için ve Gençlik Programı altında ve bağımlılıkla mücadele... Bağımlılıkla mücadelenin toplam bütçe içerisindeki payı on binde 1,5; on binde 1,5 bağımlılıkla mücadelenin sizin bütçenizin içerisindeki payı, genel merkezî yönetim bütçesi demiyorum, sadece Bakanlığınızın bütçesi içerisindeki payı. Dolayısıyla performans programı da...

Bu faaliyet maliyetleri tablosunu da inceledim, personel giderlerinin her alt programda ve faaliyette dağıtılmadığını, tek bir alt programa dayalı bir faaliyette toplandığını gördüm. Bu da faaliyetlerin personel giderleri açısından sağlıklı bir maliyet göstergesi olmuyor ne yazık ki.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, Sayın Sındır, süreniz dolmuştur.

Bir dakika ek süre veriyorum tamamlamanız için.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bir dakika süre rica ediyorum.

Tabii, Sayıştayın denetimiyle ilgili arkadaşlarımız söyledi, öğrenci yurdu olarak kullanıma elverişli olmayan binaların kullanılmaya devam edilmesi ve biten kira sözleşmelerinin yenilenmesi. Sanırım Aladağ'da 12 gencecik çocuğun, çocuk yaşta evladımızın yaşamını yitirdiği yurt yangınından ders alınmamış ki deprem dayanıklılığı veya deprem yönetmeliğine uygun olmayan binalar da yurt olarak kullanılıyor; bu, çok tehlikeli bir durum.

Ben, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verdiğim soru önergesinde kaç kamu binasının imar barışından yararlandığını sorduğumda 300 bine yakın binadan bahsedildi. Yani kamu binalarının neredeyse tamamı -ki Millî Emlakten aldığım verilerle- imar barışından yararlanmış, bunu da çok sakıncalı bir durum olarak görüyorum.

Teşkilat başkanlığında 35 işçiye 20.941 saat fazla mesai ücreti ödenmiş, Bakanlık olarak, hele hele teşkilat başkanlığında böyle bir şeyin yapılması çok sakıncalıdır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süremizi aştık Sayın Sındır.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bitiriyorum, son cümlemi toparlıyorum.

Reklam bedeli adı altında 2019 yılında ödenen meblağın -belediyeler için 765 milyon lira- hangi belediyelere verildiğini de sormak istiyorum. Aslında başka söylenecek birçok şey var ama sürem yetmediği için burada tamamlıyorum Sayın Bakan.

Bütün bunlara rağmen, tabii ki, Bakanlığınızın amaç ve hedefleri doğrultusunda, yeter ki sağlıklı, çağdaş, sorgulayan, analiz yeteneğine sahip ve aydın bireyler yetiştirilmesinde, bu uğurda bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ederim.