TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Teşekkür ederim Başkan.

Sayın Bakan, değerli üyeler; ülkede tek adam rejimiyle beraber artan baskılardan en fazla gençler ve kadınlar rahatsız durumda. Türkiye'de eğitim, iş, huzurlu yaşam bakımından sorunları, hakikaten, yapılan anketlere dönüp baktığımızda rahatlıkla görebiliriz.

En iyi üniversitelerden mezun olan gençler Avrupa yolunu tutuyor. Çok büyük bir beyin göçü var. Bunun acısını bilimde, akademide yaşamaktayız ve daha da yaşayacağımız aşikârdır.

İşsizlikle ilgili, herkes söz söyledi; çok önemli bunlar. Eminim her vekil arkadaşımıza da gün içinde sayısız telefon geliyor "Benim çocuğum şu üniversiteden mezun, şöyle yetenekli bir çocuktur; işe alın, aldırın." diye. 10 milyon genç, işsiz.

Farkındalıktan bahsettiniz sunumunuzda ve çeşitli projeler geliştirmekle ilgili sunumlarınız oldu. Sunumun matbu hâlinde bu başlık altında, İslamofobiyle ilgili "web" sitesinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesinden bahsetmişsiniz. Tabii ki farkındalık, her alanda yürütmemiz gereken çalışmalardan biridir.

Şunu ifade etmeliyim: Sunumunuzda da sık sık "bilim adamı" dediniz. Bilim, adamların tekelinde olmadığı gibi, kadınlar ve LGBTİ bireyler de bilimle uğraşan insanlar olduğu için artık "bilim insanı" kavramının dilimize yerleşmesi gerekiyor. Bu konuda da bir farkındalığa ihtiyaç var.

Her gün erkekler kadınları katlediyor. Bu hafta Pamukkale Üniversitesi öğrencisi Tuğba Tokbaş, bir erkek tarafından katledildi. Gençlik ve Spor Bakanlığının yürütmesi gereken en önemli farkındalık faaliyetlerinden biri, cinsiyet eşitliği konusunda olmalıdır.

KYK borçlarından bahsetti çoğu arkadaşımız. KYK borçları silinmeli. Bu, Genel Kurulun da sık sık gündemine gelen konulardan biriydi.

Yine, partimiz adına konuşma yapan Ömer Vekilimiz ifade etti; siyasete giren gençlerin kaçırılması ve ajanlaştırma faaliyetleri, 90'lı yıllara geri dönüşün bir göstergesi. Bu, derhâl ortadan kalkmalı; hukukun hiçbir yerine sığan bir olay değildir.

Sayın Bakan, yine sunumunuzda kültürel, sanatsal aktiviteler üzerinde durdunuz; bunlar uyuşturucu ve benzeri kötü alışkanlıklardan gençlerin kurtulması için önemli çalışma alanlarından biri, doğrudur fakat köklü çözüm tabii ki bu değildir. İşsizlikle, yoksullukla mücadele edilmedikçe, eğitimde fırsat eşitliği sağlanmadıkça, gençlerin kendilerini ifade edebileceği bir özgürlük iklimi oluşmadıkça şüphesiz ki gençler kendi özgürlük alanlarını böyle yaşam alanlarında arayabilirler.

Meclis, üç ay önce, sosyal medya yasakları anlamına gelen bir yasayı geçirdi, AKP ve MHP oylarıyla geçti bu yasa ve Z kuşağının en fazla eleştirdiği yasalardan biridir. Sosyal medyayı en fazla kullanan kesimin yine özgürlük alanına çok büyük bir müdahale edilmiş durumda.

Yine, Gençlik Projeleri Destek Programı'ndan bahsettiniz "1.011 proje var." dediniz ve 17 milyon TL ayrılmış bu projelere. Burada şunu ifade etmek isterim ki: Gençlerin sanat aktiviteleriyle uğraşmasını istemeyen ya da siyasetle uğraşmasını istemeyen var mıdır bu salonun içinde? Elbette yoktur. Ama burada yine çok ciddi bir partizanlık yapılıyor. Nedir bu partizanlık? Bütün kültür merkezlerinin kendiniz etrafında, kendi çevrenizde dönmesini istiyorsunuz. Kanun hükmünde kararnamelerle Mezopotamya Kültür Merkezi gibi, 350'ye yakın kurum kapatıldı sizler tarafından ve birçok sanatçı bu manada ya cezaevinde ya da gözaltına alında vesaire.

Yine, pandemi günlerinde birçok ülkede; balkanlardan, sokaktan Covid hastalarına evde kalmak zorunda olan risk grubuyla dayanışma, onlara moral olsun diye şarkılar söylendi, şiirler okunda, danslar edildi sokaklarda. Bunu Türkiye'de yapmak isteyen gençler polis şiddetine maruz kaldı, gözaltına alındı. Gençliğimde ben amatör tiyatroculuk yapmıştım ve biz sokak tiyatrosu yapıyorduk. Sokak tiyatrosunda emin olun ki oynayan kadar izleyen de çok büyük bir keyif alıyor, hele pandemi günlerinde bu tür şeylere o kadar çok ihtiyacımız var ki. AKP'nin merkezinde olduğu birçok iş on-line bir şekilde bu manada yapılmakla birlikte, sokakta da birçok etkinlik bu şekilde yapıldı. Ama sizler gibi düşünmeyen kesimlerin bu tür etkinlikleri yapmasına, bağımsız sanatçıların, bağımsız sanat kurumlarının bu işleri yapmasına asla tahammülünüz yok. O zaman, pandemiyi gerekçe göstererek ki Türkiye'de yaşanan birçok sorun gibi pandemiyi dahi kendi iktidarınız için lehinize kullanmaya çalışan bir fırsatçılık içinde davranıldı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Vekilim, süreniz tamamlanmıştır, toparlarsanız sevinirim.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Bitiriyorum Başkan.

83 milyonun bütçesinin "devlet işleri" adı altında partinize hizmet etmesini planlıyorsunuz, bunu kabul edemeyiz.

Teşekkür ederim.