KOMİSYON KONUŞMASI

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çok değerli bir sözüyle başlamak istiyorum: "Bütün ümidim gençliktedir." diyor Mustafa Kemal Atatürk. Bizim de ümidimiz gençlerde ama maalesef, gençlerin ümidi yok. Bu ülkede gençler geleceğe ümitle bakamıyorsa, hayallerini bile bu ülkeyle ilgili kuramıyorlarsa, güzel bir hayata, huzura, mutluluğa bu ülkede ulaşabileceklerine inanmıyorlarsa o ülkenin kalkınması da hayal olur, gelişmesi de. Bunun suçlusuysa gençler değil onları umutsuzluğa düşüren yani bu ülkeyi yönetenlerdir. Bu ülkenin Anayasa'sının daha 2'nci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal bir devlet olduğu yazıyor. Peki, öyle mi? Eğer, bir devlet dar gelirlinin, yoksulun, işsizin, işçinin, öğrencinin, asgari ücretlinin, yarın ne olacağını bilmeyen beyaz yakalının yanında değil de; varlıklıların, ensesi kalınların, atadan rahatların, rantçıların hizmetkârlığını yapıyorsa o devlet sosyal devlet değildir. Sosyal devlet, toplumdaki gelir adaletsizliğini dengeleyen, uçurumu kapatan, eşitsizlikleri bitiren devlettir.

Türkiye'de yaklaşık 5 milyon öğrencinin KYK borcu var Sayın Bakan. "Para öde" diye gırtlağına yapıştığınız gençlerden 300 bini hakkında icra takibi var. Bu gençlerin suçu neydi? Suçları okumaktı, okuyup daha iyi bir hayat hayali kurmaktı. Her ile üniversite açtınız, "Oku evladım." dediniz, az da olsa "Al sana para." Dediniz, onlar da okudu. Sonra mezun oldular. Devlet onlara okuyacakları üniversiteyi açmıştı, ceplerine yetersiz de olsa para vermişti. E, sosyal devlet; zannettiler ki istihdam yaratma noktasında da yanlarında olacaklartı.

Oysa TÜİK'e inanmasak da bugün genç işsizlik oranı yüzde 26, ne eğitimde ne istihdamda olan genç oranı yüzde 30, istihdam oranı ise yüzde 31. Bunlar pembe gözlüklerle baktıklarımız, aslında bunların gerçekten çok daha fazla olduğunu da hepimiz biliyoruz. İş bulamayan milyonlar, bulamadığı için psikolojisi bozulanlar, yaş almasına rağmen iş bulamadığı için ailesinin eline bakmaktan utananlar, Türkiye'de bir gelecek göremiyorlar. Son yapılan araştırmaya göre gençlerin yüzde 76'sı daha iyi bir gelecek için yurt dışında yaşamak istiyor. Her iki gençten biri mutlu olmadığını ifade ediyor, yüzde 77'si ise torpilin yetenekten daha etkili olduğuna inanıyor. İşte, yarattığınız umutsuzluk iklimi bu. Gençler diyor ki: "'Bize iş beğenmiyor.' diyorlar. Deneyim kazanma bahanesiyle yıllarca saati 4 liradan sigortasız çalıştırılıyorlar. İşsizlik o kadar çok ki ben yok desem yerime o 4 liraya işe gelmek için milyonlar var. Beğenmiyorum evet, beğenmiyorum ama mecbur kaldığım bu düzeni beğenmiyorum."

"KYK borcunu ödeyemiyorum." diyor, "Almasaydın" diyorsunuz. "İş bulamıyorum." diyor, "İş beğenmiyorsun." diyorsunuz. İş bulamadığı için gençlerin azarlayan bir devlet anlayışı olur mu? İş yaratmadığı gencin gırtlağına yapışıp "Para ver." diyen bir devlet anlayışı olur mu? Tek kalemde 5'li çetenin yüz milyarlarca liralık vergi borcunu affediyorsunuz, vergi istisnaları veriyorsunuz, bu gençler size ne etti de üç kuruş alacağını silmiyorsunuz? Genç arkadaşın biri özellikle şunu sormamı istedi: "Müteahhitlere bu kadar faiz siliniyorsa, devletimiz bize mi hizmet ediyor, yoksa bu müteahhitlere mi?"

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.