| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a)Gençlik ve Spor Bakanlığı b) Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 13 .11.2020 |
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sabahtan beri genellikle "Gençleri nasıl kurtarabiliriz?" diye soruluyor. Ben öyle düşünmüyorum Sayın Bakan, "Gençler bizi kurtarabilecek mi?" diye düşünüyorum. Gerçekten, gençler dinamik bir zihne, üretken bir beyne sahiptir; hepimizden çok daha iyidir beyinleri ama biz gerçekten bu yüzyılı emanet edeceğimiz gençlere yönelik bir eğitim ve gençlik programı oluşturabiliyor muyuz? Ben çok öyle bir durum olduğunu düşünmüyorum. Arkadaşlar sabahtan beri tabloları ortaya koyuyor, hiç iyi bir tablo yok. Ve en önemlisi, gençler için, gençliğin gelişimi için en önemlisi ifade özgürlüğü. Bugün gençler ifade özgürlüklerini kullanamıyor. Sosyal medya hesaplarını daha da artıracaklarına daha da azaltıyorlar çünkü işe girişlerini engelleyen bir şey sosyal medya hesapları. Orada yazdıkları cümleler, kelimeler yarın öbür gün işe girmelerini engelliyor. Gençlerin ifade özgürlüğünü kullanmasının önünde çok büyük engeller var. Bu aslında genel bir sorun. Sadece lokal bir siyaset anlayışıyla da bakmamak lazım. Gençliğin bir hazine olduğunu bilmek lazım. Bu yüzyılda biz bayrağı gençlere bırakacağız ve onlar bu ülkeyi, bu toprakları ileriye götürecek.
Sayın Bakan, sayın vekiller, sayın bürokratlar; size bir soru sormak isterim: Önemli bir eğitim kitabi vardır, bilirsiniz sanırım hepiniz, Ölü Ozanlar Derneği. Kitabı ve filmi vardır. Gerçekten çok önemli bir eğitim kitabı ve filmidir; gençliği anlama açısından da son derece önemlidir. Olay 1950'li yıllarda İngiltere'de Welton Akademisinde geçer. Statik, katı, Ortodoks eğitim veren bir okuldur Welton Akademisi ve gençlerin tek hedefi bir üniversite kazanmaktır ve hayatları sınıf ile yatakhane arasında geçmektedir ama o okula bir gün John Keating isimli bir İngilizce öğretmeni gelir ve onlara "Anı yaşa ve hayatını olağanüstü kıl." sloganıyla çok farklı bir eğitim anlayışını sunar. Gençler, bu eğitimden sıkılan gençler gerçekten çok önemli bir şey bulmuştur ve müthiş bir gelişim gösterirler; zihnen, bedenen özgürlüğü tadarlar ve gerçekten o mengene içinde geliştiremedikleri beyinlerini özgürlük alanında geliştirerek müthiş bir performans sergilerler ama sonrasında büyük hayal kırıklığı yaşanır ve -ayrıntıya girmeyeceğim- birtakım eski anlayışların ortaya çıkmasından dolayı bir genç intihar eder. Ben aslında bu intiharla biten hayal kırıklığı hikâyesini maalesef Türkiye millî eğitimi ve gençlik politikası olarak görüyorum. Zamanında "Okullar olmasa millî eğitimi ne güzel idare ederdik." diyen bir klasik bürokrasi anlayışının devam ettiğini görüyorum.
Tabloyu arkadaşlar çizdi. İşsiz ve eğitimsiz gençlerde yüzde 30 durumdayız ve gençler yükselmek için torpile ihtiyaçları olduğunu düşünüyor ve üçte 2'si aileye bağımlı. Sayın Bakan, böyle bir gençlik 21'inci yüzyıl Türkiyesini oluşturabilir mi? Hepimiz elimizi vicdanımıza koyalım; böyle bir gençlik bu ülkeyi, bu toprakları ilerletebilir mi?
Ve yine, gençliğin yüzde 10'u siyaseti sevmiyormuş, siyasete katılmak istemiyormuş arkadaşlar -bakın, ben burada parti ayrımı yapmıyorum- parti gençlik kollarına üye olmayı istemiyormuş. Ya, bu kadar farklı bir dünyada olan gençlerimizi biz niye anlamıyoruz? Siyaseti sahiplenmeyecek bir gençlik varsa bu ülke ileriye gidebilir mi arkadaşlar? Bakın, parti ayırt etmeksizin söylüyorum bunu. Burada genel bir gençlik politikasında sıkıntı var. Biz, yaşı da bırakalım, genç bir ruh oluşturabilecek miyiz? Bazen yaşı ilerleyen insanlar, yaşı genç insanlardan çok daha genç ruhludur.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Gergerlioğlu, süreniz tamamlanmıştır, lütfen toparlayınız.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sözlerimi tamamlıyorum efendim.
Gençlerin işsizliğinden bahsediyoruz ama güvenlik soruşturmalarında karşılarına çıkan siyasi engellerden hiç bahsetmiyoruz. Son olarak da şunu demek isterim, genç işsizliğinden hepimiz bahsettik ama... Ben bu konuda bir yasa teklifi de verdim; gelin, o zaman tüm iktidar da buna imza versin; 30 yaşa kadar gençlerin sigorta primlerini devlet ödesin ve gençler işsiz kalmaktan kurtulsun. Arkadaşlar, işte size bir teklif, bunu gelin hepimiz imzalayalım, bu işin edebiyatını değil fiiliyatını yapalım.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.