KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakanım, değerli bürokratlarımız, Sayın Komisyon Başkan Vekilimiz ve milletvekili arkadaşlarım; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Şimdi, şu noktada anlaşmak gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum: Bakın, bu ülkede teknolojinin gelişmesini, ekonominin iyileşmesini, büyümesini, fabrika sayılarının kat kat seviyelerde yükselmesini, sadece bir ilimizde 300 değil keşke 500 seviyelerinde fabrikalar açılmasını inanın biz sizlerden daha fazla isteriz. O konuda hiçbir tereddüdünüz olmasın. Bizim, burada siyaseten yapmış olduğumuz eleştirilerin hepsi "Ülkenin daha iyiye gitmesini nasıl sağlarız?" eleştirisidir. Dolayısıyla da bu anlamda gördüğümüz bir eksik varsa o eksiği muhalefet olarak ileriye sürmek de bizim görevimizdir. Bizim, buradaki eleştirimiz ne teknolojinin ilerlemesinden duyacağımız bir kıskançlıktır ne bir şehrimizde fabrika sayısının 300'lerde açılmasıyla ilgili bir endişemizdir. Tam tersi ülkemizin refah seviyesi daha da artsın, ekonomimiz daha da büyüsün, ülkemiz daha da güçlü olsun. Bizim en büyük gayemiz budur. Bu anlamda da işte on sekiz yıllık bir iktidarın bugün tek başına iktidarda olduğu hâlde -son dönemi saymıyorum- maalesef ki ülkeyi getirdiğiniz nokta.

Şimdi, Sayın Bakanım, sunum kitapçığınızı okudum. Değişik veriler sunmuşsunuz. Şu anda dünyanın en önemli "nonwoven" kumaş, maske, tulum ve dezenfektan üreticilerinden birisiymişiz. Ne mutlu bize.

Şimdi, Türkiye, tekstiliyle, kumaşıyla bu tip üretimiyle bilinen bir ülke zaten. Biz, maske üretimiyle bir taraftan övünüyoruz ama sürecin başlangıcında 5 maskeyi de dağıtamayan bu iktidardır. Onu da buradan hatırlatmak istiyorum. İnovasyon ve girişimcilik öncülüğünde güçlü büyümeyi çözeceğiz. Niye çözmediniz Sayın Bakanım? Çözseydiniz ya. Buraya vaatler silsilesi taşıyan bir sunum kitapçığı... Kusura bakmayın belki tarzınız öyledir Sayın Bakanım ama genelde kitapçığınızda maalesef ki "Çözeceğiz." "Yapacağız." "Başaracağız." Şeklinde vaatlerle dolu söylemler... Biz sizden öyle şeyler bekleriz ki " Evet, çözdük ve bu ülkeyi bilim ve teknoloji anlamında ileriye taşıdık." demenizi bekleriz. Şimdi, "Başarı hikâyesini sanayicilerimiz, bilim insanlarımız ve emekçilerimizle yazacağız." demişsiniz. Teşekkür ediyoruz, emekçileri de unutmamışsınız bu arada. "Ülkemizi biyoteknoloji, kuantum hesaplama, hızlandırıcılar ve yeni nesil nükleer reaktörler gibi çığır açıcı kritik teknolojilerde öncü ülkelerden biri yapmak istiyoruz." Yapın, elinizi tutan yok, on sekiz senedir yapsaydınız, hâlâ "İstiyoruz." Ee, biz de istiyoruz, yapın, yapmanıza bir engel yok. Kısacası, bakın, biz, sizin teknolojik gelişmelerinizin olmasını -tekraren söylüyorum- istiyoruz ama maalesef ki bu anlamda başarılı olmadığınızı tekrardan ifade etmek isterim.

En çok üzerinde durmak istediğimiz konu şu, hepimiz önemsiyoruz, sizlerin de önemsediğinizi biliyorum: "'Millî teknoloji, güçlü sanayi' vizyonumuzla katma değerli üretim öncülüğünde büyümeyi teşvik edecek politikalarımıza hız kazandırıyoruz."

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Vekilim, tamamlayalım lütfen.

CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum.

Evet, Türkiye'nin sorununun aslında -bana göre- ham madde sorunu değil, katma değeri yüksek ürün elde etme sorunu olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu anlamda da eğer varsa çabalarınızı bizim de gönülden destekleyeceğimizi ifade etmek istiyorum.

Yine Sayın Vekilim de ifade etti. Bakın, şunu herkes bilsin ki bu ülkede yerli ve millî bir arabanın yapılmasından biz de çok mutlu oluruz; yeter ki yerli olsun, söylendiği gibi millî olsun, söylendiği gibi gününde üretimi yapılsın, dünya koşulları içerisinde rekabet koşullarına açık ve zamanında üretilsin, piyasada yer elde edebilsin.

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Vekilim, toparlayalım lütfen.

CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum.

Şimdi siz daha iyi biliyorsunuz ama bizim yaptığımız araştırmalarda gördüğümüz, öğrendiğimiz kadarıyla, elektrikli motoru Alman Bosch'tan, bataryası Çin'den, araç entegrasyonu Almanya'dan, şasi sistemleri İngiliz'den, tasarımı İtalya'dan; alın size yerli ve millî araba. Şimdi, bu kadar dış, yabancı destekli; teknolojisiyle, çizimiyle, motoruyla, her şeyiyle yabancı kaynaklardan alacağınız bir araca siz ne kadar yerli ve millî diyebilirsiniz bilmem ama hadi yine sizin hatırınıza "yerli ve millî" diyelim, yeter ki gününde üretilsin istiyoruz, tek temennimiz bu, çünkü ülkemizin büyümesinden bizim de mutluluk duyacağımızı ifade etmek istiyorum.

Bütçenizin her ne kadar siz artırılmış olduğunu ifade etseniz de ben yine de şunu söyleyelim: Çok önemli bir Bakanlık, bu Bakanlığın gerçekten teknolojiyi, bilimi kullanabilmesi ve üretimi buna dayalı olarak gerçekleştirebilmesi adına daha da güçlü bir bütçeyle desteklenmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Bütçemizin ülkemize ve Bakanlığınıza hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.