| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) Hazine ve Maliye Bakanlığı b) Kamu İhale Kurumu c) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ç) Sermaye Piyasası Kurulu d) Gelir İdaresi Başkanlığı e) Türkiye İstatistik Kurumu f) Özelleştirme İdaresi Başkanlığı g) Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu ğ) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu h) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 17 .11.2020 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli Bakanlık bürokrasisi, değerli milletvekili arkadaşlarım ve basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, Sayın Bakanımız, bugünden öncesine kadar Başkanımızdı, bundan sonra Hazine ve Maliye Bakanımız olarak bizlerle birlikte; sunuşlarını da gerçekleştirdiler. Ben, bundan önceki Komisyon görevindeki başarılarının, bu yeni görevlerinde, Bakanlık sürecinde de artarak devam etmesi dileklerimi özellikle belirtmek istiyorum.
Tabii, siz bu göreve geldiniz, çok kısa bir süre sonra sizden önce hazırlanmış olan bütçenin takdimi için burada bulunuyorsunuz. O bütçenin hazırlanışında belki yoktunuz, bilemem ama sonradan, bundan sonraki süreçte mutlaka uygulamada en azından yeni bir bakış açısıyla farklılık yaratacağınızı düşünüyorum; yoksa, geçmiş dönem olduğu gibi, aynen devam edecek gibi bir algının şahsen bende olmadığını belirtmek isterim. Tabii, çok zor bir durum sizin açınızdan da; bazı konuları, değişiklikleri, revizyonları yapma düşüncenizi burada ifade etmekte bile zorlanabilirsiniz çünkü onların gerekçelerini ortaya koyarken aslında geçmişe bir eleştiri getiriyor gibi bir durum içerisine düşersiniz. Onu da anlayışla karşılıyorum. Tabii, siz bu bütçede herhangi bir değişiklik yapamadınız ama önümüzdeki 2021 dönemi, 2021 yılı ve 2022-2023 yılları tahminlerdeki uygulamalarınız devam edecek.
Tabii, burada, Performans Programı'nda Bakanın mesajı değişmiş. Dolayısıyla, Sayın Bakan olarak sizin mesajınız var. Orada, önümüzdeki dönemde yeni bir ivme kazandırmaktan bahsediyorsunuz sunuş yazınızda 2021 Yılı Performans Programı için ve toparlanma döneminden bahsediyorsunuz; mikro reformları içeren piyasa dostu bir dönüşüm programından bahsediyorsunuz; üretim odaklı gelir oluşturma potansiyelimizi artırmaktan bahsediyorsunuz. Tabii, iyi ve güzel şeyler. Diliyorum, hazırlanmış olan, sizin inisiyatifiniz dışında hazırlanmış olan bütçeyle bunları yapma fırsatlarınız olur. Tabii ki sizden beklentimiz, bütün diğer yürütme organlarından beklentimizdeki gibi, başarılı olmanız; bu ülkeye, bu vatana, bu millete en doğru hizmetleri verebilmeniz.
Tabii, bu ifadeleriniz önümüzdeki dönem için farklı bir stratejiyi ifade ediyor etmesine ama Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı ortada, OVP ortada, Yeni Ekonomi Programı ortada, Orta Vadeli Mali Plan ortada; bütün bunlar ortada iken -bunlara bağlı kalarak- kamu idareleri de bu plan ve programlara göre hazırlanmış iken bu yeni hedeflere ulaşabilme olasılığınız nedir; tabii, bu da sorgulanır.
Ayrıca bu "acı reçete"yle ilgili ekonomik açılımlar herhâlde öngöreceksiniz; bunları da duymak, öğrenmek isteriz. Nedir bu acı reçetenin sizin uygulamalarınızdaki, kararlarınızdaki etkileri?
Mesela stratejik planınızı yeniden gözden geçirecek misiniz? Stratejik amaç ve hedefleriniz, faaliyet alanlarınız, performans göstergeleriniz yeniden gözden geçirilecek mi bu bağlamda? 2021-2022-2023 yılları bütçeleri sizden önceki Sayın Bakan tarafından hazırlandı ve ödenek teklifleri icmali de programlar itibarıyla imzalanarak bizlere sunuldu. Tabii, bunların üzerinde nasıl bir düşünceniz var; bunları öğrenmek, duymak isteriz.
Sayın Bakan, tabii, bugün aynı zamanda -Kamu İhale Kurumuyla ilgili de- Kamu İhale Kurumu Başkanı Sayın Hamdi Güleç bizlere bir sunuş yaptılar, ben özellikle biraz bu konuya değinmek istiyorum. Bu bütçe sunuş konuşması kısa ve öz; tabii, zaman darlığı nedeniyle böyle olması gerekiyordu anladığım kadarıyla. Ancak bu kısa ve özlüğün içerisinde ben istisnalarla ilgili herhangi bir ifade, herhangi bir rakam, herhangi bir değer göremedim. Peki, nedir diye ben kendim araştırayım, bakayım dedim. 2019 yılı Kamu Alımları İzleme Raporu'nda bunlar yer alıyor, 1 Ocak 2019-31 Aralık 2019 arası. Bu izleme raporunda istisnaların yaklaşık yüzde 12,66'yı teşkil ettiği ifade ediliyor, yani 142 milyar 727 milyon TL'lik toplam kamu alımı tutarının -2019 yılında- 18 milyar 69 milyon liralık kısmı yani yüzde 12,66'sı istisnai kapsamda ifade edilmiş. Aynı zamanda 7 milyar 670 milyon da doğrudan temin yani ihale usulleri içerisinde yer almayan ama doğrudan temin olarak kamu alımı yapılabilen, daha doğrusu kanunun 22/d maddesi uyarınca yapılan doğrudan temin yüzde 5,37.
Şimdi, tabii, "istisna" deyince Kamu İhale Kanunu'na bakarsak, Kamu İhale Kanunu'nun amacına bakarsak aslında "Bu Kanunun amacı, kamu hukukuna tâbi olan veya kamunun denetimi altında bulunan veyahut kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemektir." diye ifade ediliyor. Kapsamı ise aynen okuyorum, kanundaki kapsamı: "Aşağıda belirtilen idarelerin kullanımında bulunan her türlü kaynaktan karşılanan mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihaleleri bu Kanun hükümlerine göre yürütülür." Bunun içerisinde genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler, döner sermayeli kuruluşlar, birlikler vesaire hepsi var. Ancak "her türlü kaynaktan karşılanan" ifadesi... Tabii, ihtiyaçlar olabilir, devletin bu konuda bazı durumlarda istisnai özellikleri olabilir. Birçok istisna var; (a) şıkkından başlıyor, (z)'ye kadar geliyor, (z)'de bitiyor, ondan sonra (aa) diye başlamış, kalmış; (ab), (ac), artık nereye kadar gidecek, (zz)'ye kadar gidecek herhâlde trafik plakası gibi. Yani bu kadar istisna yazmak yerine bu kanunu gelin değiştirelim, istisnaları değil de Kamu İhale Kanunu'na tabi olmayan durumları, istisnai durumları bir kanun hâline getirelim, işimiz daha kolay olur.
Ben başka bir şey söyleyeceğim, burada Kamu İhale Kurumumuzun Değerli Başkanı da aramızda: Bu istisnai durumlarla ilgili kamu alımlarının 2019 yılında 18 milyar 69 milyon olduğu ifade ediliyor ancak bu istisnaların içerisinde yap-işlet-devret yok. Bakın, bazı kanunlar var ki kanunun kendi içinde, özelinde Kamu İhale Kanunu'na tabi olmadığı ifade ediliyor. Örneğin 3996 sayılı Kanun, hani bu Yap-İşlet-Devret Kanunu, Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun. Hatta Kanal İstanbul'u da bu kanun kapsam dışında tutuyor. Bu kanunun bakın bir maddesi yani 12'nci maddesi "Yap-işlet-devret modeli ile yapılacak projelerde ilgili idaresince 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tabi olunmadan yapım ve işletme sürelerinde müşavirlik hizmet alımı yapılabilir." diyor. Müşavirlik dışında tabii bu kanuna tabi olmadığı tanımı da var bu kanunda.
Şimdi merak ediyorum, bu kamu-özel iş birliği projelerinin -yani şehir hastaneleri veya yap-işlet-devretle yapılan bütün yollar, köprüler, otoyollar vesaire- Kamu İhale Kanunu'ndaki istisnalar içerisinde yeri var mıdır, yok mudur? Olmadığını düşünüyorum çünkü istisnalar içerisinde değil başka bir kanunda, o kanunun içeriğinde ortaya konmuş bir istisna. Bunların derlenip toparlanması, hepimize saydam bir şekilde tanımlanması gerekiyor. Tabii bu kadar çok istisna bu kanunun -Kamu İhale Kanunu'nun- kapsamını da tamamen ihlal eden bir duruma neden oluyor.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz bitmek üzere Sayın Sındır, toparlayabilir misiniz.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bir dakikada toparlayacağım Sayın Başkan.
Tabii, bu Kanal İstanbul Projesi, bu büyük kanal projesi yine kapsam içerisinde. Daha yeni -yani bu kanun 191 kez değiştirilmiş, hatta 192 kez- en son Vakıfbank da kapsam içerisine alındı. "Diğer kamu bankaları bu kapsamdayken biz niye olmuyoruz?" falan gibi birtakım şeyler de oluyor. Bütün bunlar, aslında kaynakların ne kadar, israfın aslında ve örtülü yapılan işlerin ve işlemlerin... İbrahim Bey -Sayın Aydemir- "Her şey açık, saydam." diyordu az önce konuşmasında ama bakarsanız bu bütün yap-işlet-devret projeleri tamamen özel hukuk hükümlerine tabi ve ticari sır olarak tanımlandığı için bunların hiçbiri öyle şeffaf saydam değil. Bizler bile milletvekili olarak millet adına göremediğimiz sözleşmelerle yapılan iş ve işlemler.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, süreniz...
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Dolayısıyla israf ve kaynakların etkin kullanılmaması, optimum kullanılmaması, verimli kullanılmaması nedeniyle ortaya çıkan bir durum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz Sayın Sındır.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Son sözüm, Sayın Bakanım bu acı reçete, bu düzenlemeleri, bu istisnai düzenlemeleri ve yap-işlet-devret ve benzeri model uygulamalarını herkesin önünde açık, saydam, şeffaf ve israfı önleyecek bir noktaya taşıyacak mıdır?
Ben bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum. Milletimize, vatanımıza, ülkemize, insanımıza iyilikler, yararlar getirmesini diliyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sağ olun.