DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, Sayın Genel Müdür, "Bulgu 1: 8.1.7"de ifade edildi: "Stokta bulun şarapların değerlendirilmemesi." Bu daha önce 2018 yılı Sayıştay Raporu'nda var. Bu bulgu bugün önümüze gelmediği için ben de geneli üzerinde değerlendirmede sizinle paylaşıyorum. Net, somut veriler, tarihlerle söyleyeceğim, sonra da size soracağım.

2018 yılı Sayıştay Raporu'nda diyor ki: "Stoklarda 30 bin litre dökme, 50.874 adet 75'lik şişelenmiş şarap bulunmaktadır." Net, stokta ne olduğunu 2018 yılı itibarıyla 2018 yılının sonuna kadar, yani 2019'un başına kadar olan denetimde, Sayıştay denetçileri yazmış, bunlar bulunanlar. Sonra da tespit olarak diyor ki: "Stokta bulunanların yüzde 60'lık kısmının ise bozulmuş şarap niteliğinde olmadığı." Bakın, yüzde 60'ı kesin ve kesin bozulmuş şarap niteliğinde değil ve diyor ki: "Şarapların üretim hatasından değil zamanında satışa arz edilmediği için stoklarda kaldığı tespit edilmiştir."

Şimdi, bu noktadan hareketle Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekilimiz Sayın Ömer Fethi Gürer'in Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli'ye bu şarapların akıbetini sorduğu bir yazılı soru önergesi var. Soru önergesinin tarihi 16/6/2020. "Atatürk Orman Çiftliği stoklarında bulunan şarap miktarı ne kadardır?" diyor. Gelen yanıt tek cümle: "Bakanlığımız bağlı kuruluşu olan Atatürk Orman Çiftliği stoklarında satışa konu şarap bulunmamaktadır." Tam bir yıl sonra gelen yanıt. Şimdi, 2019 yılının başında üretilmiş olan bu şaraplar stokta, 2020 yılında stokta yok. 2019'da, 2020 yılının içinde Sayıştayın tespitine göre herhangi bir bozulmanın olmadığı, yüzde 60'lık kadar şaraba, 30 bin litre dökme, 50.874 adet 70'lik şişelenmiş şarabın size akıbetini soruyorum. Ne oldu bu şaraplara? Şarapları siz mi içtiniz, yoksa kamu zararı doğacak şekilde çöpe mi attınız? Bunun yanıtını net olarak sizden istiyorum.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Aynı zamanda, bunu da söylemeden geçemeyeceğim.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun Sayın Vekilim, devam edin.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Formula 1 şampiyonu Lewis Hamilton'a kutlama sırasında şampanya yerine gazoz verildi. Ya, burada neyden endişe ediliyor? Onu anlamak istiyorum. Yani Lewis Hamilton'un şampanyayı içip sarhoş olup ortalığı dağıtacağından mı endişe ediliyor? Burada güvensizlik duyulan kim? Formula 1 pilotları mı, ülke olarak kendimize karşı bir şüphemiz mi vardır, nedir? Yani bu tip saçmalıkların da artık Türkiye gündemine getirilmemesi, Türkiye'nin bu tip yapılan garip, acayip, anlaşılması güç ve Türkiye'nin de reklamına gerçek anlamda, sanki üçüncü dünya ülkesiymiş gibi bir anlayışa sahip, çeşitliliğe müsaade etmeyen, farklı yaşam tarzlarını içinde barındırmayan, bunlara nefes alma imkânı vermeyen bir ülkeymiş gibi algılatılması oldukça yanlış.

Son bir soru olarak en başta söylediğimi tekrar söylüyorum: Biz KİT Komisyonu olarak evet, bir tavsiye kararı vereceğiz ama tavsiye kararına gelen yanıt tekrar bizi en başa döndürmesin diye söylüyorum, bu kamu kurum ve kuruluşlarına Atatürk Orman Çiftliğinin satış yapabilmesiyle ilgili istisna kapsamına alınması, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı enstitü ve üretim istasyonları vasıtasıyla da mümkün diye bulguya verilen bir yanıt vardı. Burada enstitü kurulması noktasında ve bu istisna kapsamına hızla kanuni bir düzenleme olmadan veya Hazine ve Maliye Bakanlığının oluru beklenmeden adım atmak mümkün mü?

Teşekkür ediyorum.