KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Tabii, ben toplantı gündemine bakınca, aslında çalışma takvimi, görevlendirilecek uzmanların belirlenmesi ve davet edileceklerin tespiti konuları var. Bütün arkadaşlarımız bu Komisyon çalışmalarına duydukları heyecandan dolayı, bundan sonraki sürece vermek istedikleri katkı dolayısıyla değişik konularda düşüncelerimizi paylaştılar.

Şimdi, ben öncelikle ilk toplantıda olamadım. Bilmiyorum, tanıyan var mı? Ben de İzmir Milletvekiliyim ve Bayraklı'nın hemen komşusu olan Bornova'da 2009'da belediye başkanlığı yapmış birisiyim. Tabii, Bayraklı benim sınırımın dışındaydı ve yıkımlar Bayraklı'da oldu ama bu şu anlama gelmiyor: Bornova'da da hasarlı binalar oldu yıkım olmasa da veya Bornova'da da yıkım olabilirdi. Yani bu, şu anda Türkiye'nin dört bir yanında özellikle depremselliği yüksek herhangi bir noktada herkesin başına gelebilecek, bütün bölgelerin başına gelebilecek bir süreç.

Şimdi, tabii ben sistematik çalışmayı seven, programlı çalışmayı seven birisiyim. Biz bu Komisyonun sonuç raporundan ne bekliyoruz, bunu net olarak tanımlamamız gerekiyor. Komisyonun adı aslında bunu bir şekilde tanımlıyor, yani, Depreme Karşı Alınabilecek Önlemlerin Depremlerin Zararlarının En Aza İndirilmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu. Şimdi, bu başlık üzerinden, bu Komisyon sadece İzmir vesaire üzerine değil, en son örnektir İzmir... Aslında, İzmir depreminden alınacak çok ders olduğunu düşünüyorum ben de ama öncelikle, çalışmamızın içeriğinin, hedeflerimizin ve çalışma programının, takviminin belirlenmesinde fayda var. Yani böyle toplantıdan toplantıya bir araya gelmekle değil, içeriğinin ve programın takviminin de ortaya konması ve taslak rapor başlıklarının da önceden bilinmesinde fayda olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda, mevcut durumu yani şu anki bütün yasaları önümüze alıp yasalarla ilgili sorunlar üzerinden mutlaka bir gözden geçirme çalışması yapmamızda fayda var diye düşünüyorum. Eminim hepimiz aynı düşüncedeyiz. Bu Komisyonun asla ve kata siyasi bir Komisyon olmadığını, akıl ve bilimin ışığında bir araya gelen bir heyet olmamız ve kimsenin de ikinci bir ajandasının, ikinci bir şeyinin olmaması gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum.

Tabii, geçmişten günümüze "Deprem Yönetmeliği" adını verdiğimiz yönetmeliğe göre, aslında Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik'e göre, 1975 yılında yapılmış yönetmeliğe göre yapılmış birçok bina yıkıldı aslında şeyde. Şimdi, bazı arkadaşlar bana soruyor: "Ben yönetmeliğe uygun yaptım. 1998'de bir yönetmelik değişikliği oldu, o yönetmelikle bina yapı statiğinde, betonarmesinde ve demirinde, malzemelerinde çok ciddi bir değişiklik oldu. Onlar yıkılmadı, bu yıkıldıysa neden ya da niye ihtiyaç duyuldu yeni bir yönetmeliğe? Demek ki o yönetmelik yeterli bir yönetmelik değildi." diyor arkadaşlarımız ama sonrasında, 2007'de, 2018'de bu yönetmelikler hep değişikliğe uğramış. Tabii, bizden toplumun beklediği, başlıkta yer alan, bir daha bu acıyı yaşamamak; kendi yapılarıyla ilgili, kendi çevreleriyle ilgili bu korkuyu, bu endişeyi yaşamamak ve tabii ki milletin vekilleri olarak, temsilcileri olarak onlara bu güveni hep beraber vermemiz gerekir diye düşünüyorum.

Ben Komisyonumuzun bir taslak, öneri çalışma programının ve takviminin Komisyon Divanımızın, Sayın Başkan sizlerin ve sizin önderliğinizde yapılıp bundan sonraki ilk toplantıya getirilmesinde ve aslında, ona göre uzman isimlerin daha çok netleşmesinde fayda olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ederim.