KOMİSYON KONUŞMASI

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, süre çok kısıtlı olduğu için çok hızlı sorularımı sormak zorundayım. Soru sorarak aslında bu süreyi değerlendireceğim çünkü iki buçuk yıldır hiçbir soruma neredeyse cevap alamadım ve 665 gündür de bilgi edinmeden hâlâ cevap gelmeyen sorularım var.

Ben, ilk soruma şöyle başlamak istiyorum: Milletin seçtiği bir milletvekili olarak, sorduğumuz soruları cevaplamayarak neden Anayasa ve Meclis İçtüzüğü'nü ihlal ediyorsunuz Sayın Bakan, öncelikle bunu merak ediyorum. Umarım, birazdan soracağım sorulara da cevap alabilirim.

Yoğun bakım yataklarının yetersiz olduğunu her söylediğimizde tüm ülkedeki doluluk oranlarını söylüyorsunuz. Bu oranı söylerken çocuk bakım yataklarını da hesaba dâhil ediyor musunuz? İl il doluluk oranlarını neden açıklamıyorsunuz? Türkiye'de grip aşısı getiren şirketin Şubat ayında kaç aşı istendiğine dair Bakanlığınıza soru sorduğu ama süresi içerisinde cevaplanmadığı iddiasını neden cevaplamıyorsunuz? Bir grip aşısı dağıtımı nasıl kriz hâline getirilir, sizin döneminizde yaşadık. Türkiye'de en az 20 milyon risk grubu varken risk kriterlerini hangi bilimsel verilere göre yapıyorsunuz? 90 yaşında kanser hastası, kalp hastası bu aşıyı alamıyorsa kim alıyor? Amacınız "Aşıyı getirdik, sizin kriterleriniz tutmadı." demek mi? Umarım bu soruya da "Tabii, 83 milyonu aşılama gibi bir gerçeklik yok." diye cevaplamazsınız çünkü ben hiç kimsenin böyle bir gerçekliğin olmayacağını bildiğini düşünüyorum. Covid-19 aşılarını da şimdiden ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri milyonlarca doz sipariş etti, Bakanlığınızın bir çalışması var mı? Grip aşısında yarattığınız krizi Covid aşısında da yaşayacak mıyız? Dün, SMA hastası çocuklarımızın aileleriyle yapacağınız görüşmeyi ertelediniz, Meclisin Nadir Hastalıklar Komisyonu raporu da dokuz aydır rafta bekletiliyor. Bu çocuklar için bir saniyenin dahi önemli olduğunu bir hekim olarak bilmiyor musunuz? Evlilik öncesi çiftlere SMA tanı testi için, kit üretimi için yıllardır bekleniyor. Sayın Demircan döneminde adım atılmıştı, Komisyon raporumuzda da var, 2019'da görüşmeleri başlattığınızı söylemiştiniz, iki yıl oldu. Bu tanı kitleri ne zaman devreye girecek? Geçtiğimiz her günün öneminin farkında mısınız? Sağlık Bakanlığı bütçe payı geçen yıl oranıyla 0,3 oranında arttı oysa bir yılda dolar kuru yüzde 30 artmışken yüz yılda bir gelen bir pandemi süreci içerisindeyken bu artışı yeterli buluyor musunuz?

Bugüne kadar 64 hekim hayatını kaybetti. İzin haklarını, istifa haklarını aldınız, hak ettikleri ücretleri vermediniz, üzerine gördükleri şiddete seyirci kaldınız, Covid-19'un meslek hastalığı olması talebini neden görmezden geliyorsunuz?

Dünya Sağlık Örgütüne "2021 sağlıkçılar yılı olsun." önerisinde bulunurken Türkiye'de sağlık çalışanlarının taleplerine kulak tıkadığınızı da söylediniz mi? Sadece bir kuru teşekkürle geçiştirdiğiniz sağlık emekçileri ölüyor, farkında mısınız?

Sağlıkta Şiddet Yasası'nın fayda sağlamadığını sabahki konuşmanızda söylediniz. Bunu bilmeyecek bir şey yoktu, biz de zaten gerekli uyarıları yaptık. "Bu yöntemle sağlıkta şiddeti önleyemezsiniz." dedik. Maalesef, haklı çıktık, keşke sağlık birliklerinin ve bizlerin sözlerine kulak asmasaydınız Sayın Bakan.

Şu anda da, euro kuru 9,18 lirayken ilaç fiyat kararnamesinde 3,81 olarak işlem görüyor. Bu ilaç krizinin kapıda olduğunu gösteriyor, ilaç firmaları bunu bir tehdit unsuru olarak kullanıyor. Kur belirlemesini, yıl içerisinde bir değil en az 3 kez yapmak gibi mantıklı ve çözüm odaklı bir öneri hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunu merak ediyorum.

Yine, bulaşma riskinin en çok olduğu kâğıt reçetelerin uygulanmasıyla ilgili neden hâlâ en aza indirecek altyapı sistemi hazırlanmadı?

Dün açıklanan tedbir kararları, dokuz ay önce zaten denemişti, aynı şeyi yapıp farklı sonuç mu bekliyorsunuz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, teşekkür ediyoruz.

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Son cümlem Sayın Başkan.

Konuşmanızda "Kışla birlikte kapalı ortamlarda bulunma nedeniyle salgın artıyor." dediniz. AVM'ler açıkken vatandaş otobüste, metroda tıklım tıklım işe giderken içinde bulunduğumuz, tedbir almadığınız salgın artarken vatandaşı Twitter'dan azarlamak kolayınıza mı geliyor?

AKP mitinglerinde Genel Başkanınızın çay dağıttığı etkinliklere neden bir şey söylemiyorsunuz?

Ve, son olarak Sayın Bakan, süreci neden şeffaf yönetmiyorsunuz?