| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a)Sağlık Bakanlığı b)Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c)Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç) Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 18 .11.2020 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri...
Sizin yokluğunuzda, aslında AK PARTİ öncesinde sağlık yoktu, hizmet yoktu, ateş yoktu, insan yoktu gibi neredeyse konuşmalar oldu ama eleştiri geliştirici bir şeydir. O yüzden bizler de söz alıyoruz.
Öncelikle, savaş bir halk sağlığı sorunudur ve Partimizin prensipleri, hangi ülke olursa olsun herhangi bir yere daimi asker gönderme konusunda kabulden yana değildir. Özellikle de başkalarının çocukları üzerinden hamaset asla yapmayız ve bu nedenle de verdiğimiz oyların hesabını sizlere verecek değiliz. (Gürültüler)
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Onlar bizim kardeşimiz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, karşılıklı konuşmayalım. Sırası geldiğinde herkes görüşünü ifade etsin.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Bakan, kadınlar ve erkekler arasında her alanda olduğu gibi sağlığa erişimde de eşitsizlikler var. (Gürültüler)
Ben, siz konuşurken ağzımı açmadım. Şimdi, söz hakkımı aldım.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Siz de cevap verdiniz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, lütfen hatibi dinleyelim. Herkes sırası geldiğinde görüşünü ifade etsin.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Ben, savaşa ve tezkereye karşıysam ret oyu veririm, siz kabul oyu verirsiniz, siz onu savunursunuz, ben bunu savunurum. Ölenlerin ailelerine de hesaplarımızı ayrı ayrı veririz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kerestecioğlu, devam edin lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Kadınlar ve erkekler arasında her alanda olduğu gibi sağlığa erişimde de eşitsizlikler var Sayın Bakan fakat gördüğümüz kadarıyla Bakanlığınız tarafından bu konuda bir veri paylaşılmıyor ve bir araştırma yapılmış ya da bu eşitsizliği gidermek için önümüzde bir politika göremiyoruz. Gerek sunumuzda gerek bütçe dosyalarında kadınların üreme sağlığı, daha doğrusu annelik süreci dışında sağlığa erişim konusuna değinilmiyor. Anne-bebek sağlığı verileri önemli bir gösterge ama kadın sağlığı bundan ibaret değil. Örneğin, HPV oldukça yaygın bir cinsel hastalık türü ve kadınlarda rahim ağzı kanserinin nedeni. Önemli ölçüde koruyucu olan ve ergenlikte yapılması gereken bir aşısı da olmasına rağmen ulusal aşı programına dâhil edilmiyor.
İstenmeyen gebelikleri önlemek ve cinsel hastalıklardan korunmak için korunma yöntemleri konusunda okullarda, sağlık merkezlerinde hizmetler sunulması, kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor fakat bu denli önemli bir konuda bilgiye ve hizmete erişim mümkün değil. İstenmeyen gebeliği ilk on hafta boyunca sonlandırmak bir hak olmasına rağmen fiilî bir kürtaj yasağı da görüyoruz.
Yıllardır dile getiriyoruz, kadınlar hane refahı için sürekli kendi harcamalarından kısmaya çalışıyorlar; otobüse para verip doktora gitmek, ilaç almak, daima çocuklarına gıda sağlamaktan, faturalardan, eşinin sağlığından sonra geliyor. Kadınların ihtiyaçları hiçbir zaman öncelikli olamıyor. Örneğin ped fiyatları sürekli artarken kadınlar yeri geliyor, bu en temel ihtiyaçtan dahi kısmayı düşünüyor. Hapishanelerde verilen sözlere rağmen ücretsiz olarak ped sağlanmıyor. Bakanlık olarak kadınların sağlığa erişimini geliştirmek göreviniz, oysa siz şehir merkezindeki hastaneleri kapatıp çok uzaklardaki ve gerçekten erişimin güç olduğu, pandemide de bunu gördüğümüz şehir hastanelerini, dev hastaneleri kuruyorsunuz.
Pandemiyle birlikte aile sağlığı merkezlerinde iş yüküyle birlikte giderler de arttı ancak bu masraflar için yeterli ödenek sağlanmadığı gibi çalışanların hastalık durumlarında ücret kesintileri, çalışan yetersizliği, koruyucu önlemlerin sağlanmaması gibi sorunlar hâlâ çözülmedi. Başta aile hekimleri olmak üzere birinci basamak sağlık çalışanlarının diğer sağlık birimleri ve filyasyon ekipleriyle koordinasyon içinde çalışmasını sağlayacak bir düzen oturtulmadı. Bu durum salgınla bütüncül bir mücadeleyi zorlaştırdığı gibi ASM çalışanları açısından da gereksiz bir iş gücünün artışına neden oldu. Grip aşısıyla ilgili yayınlanan genelgeyle ilgili de onlar için çok kaotik bir ortam oluştu -o güne ben de şahidim kendi annem vesilesiyle- ve maalesef şiddete de açık bir ortam oluştu.
Şimdi, pandemiyle mücadelede her basamaktaki sağlık çalışanları gerçekten isyan eder durumdalar ve "Tükeniyoruz." diyorlar. Örneğin 1 tane yoğun bakım yatağı var, "Genç hasta mı, yaşlı hasta mı; hangisini yatıracağım?" kararını vermek zorunda kalmak gerçekten bir hekim için çok acı bir durum olsa gerek. Siz de bir hekimsiniz, ben şunu gerçekten merak ediyorum: En başta da...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kerestecioğlu, süreniz tamamlandı, lütfen toparlarsanız...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Bitirebilir miyim? Herkese ek süre verdiniz ve özellikle müdahaleler oldu.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok, on dakika olanlarda süre veriyoruz da beş dakika olanlarda ek süre vermiyoruz doğrusu.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Yok, daha önce de verdiniz ve özellikle müdahaleler olduğu için yarım kaldı.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Peki, tamamlarsanız, lütfen...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Evet, siz bir doktorsunuz ve on dört günlük ve ücretli izinle en başta kapanma sağlamak bu kadar zor muydu, şimdi de bu yükselişte bu kadar mı zor, yoksa o bütünlüklü politikalar içerisinde gerçekten aslında çalışanlar, işçiler, insanlar değil, yine sermaye mi tercih edildi?
İkinci sorumu da yine bir hekim olarak, bir sağlık insanı olarak size soruyorum: Cezaevlerindeki hasta mahpuslarla ilgili ne düşünüyorsunuz? Bununla ilgili bir izleme mekanizmanız var mı? Neden bu kadar çok sayıda insan ancak ölüm anında tahliye ediliyor Sayın Bakan? Gerçekten bunlar önemli sorular diye düşünüyorum.
Bir de şu anda Mecliste bir torba yasa var ve adına "biyokütle" demeye çalışıyorlar, petrol ürünü lastiklerin yanarak bunların yenilenebilir enerji olduğunu iddia ediyorlar bu torba yasada. Bu, ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Önlenebilir sağlık politikaları açısından lütfen buna bir el atın, bu lastikler biyokütle değildir ve yenilenebilir enerji de değildir.
Teşekkür ediyorum.