TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli hazırun; pandeminin bütün dünyayı her manada çok etkilediği açık bir gerçektir. Bilim Kurulu oluşturulduğu zaman ilk etapta gerçekten bizler dâhil olmak üzere büyük bir güven hissettik duyduk. Ancak, sonraki uygulamalar Bilim Kurulunun -belki de Sayın Bakan, sizin bile- özgür karar alamadığı bir ortam gelişti. Türk Tabipleri Birliğinin kurumsal olarak Bilim Kurulunda etkin rol üstlenmemiş olması sorgulanması gereken bir şey. Bir de ayrıca, özellikle bu son zamanlarda, pandemi koşullarında her yerden tabiplere, sağlık emekçilerine teşekkürler sunulurken ve minnettarlık belirtilirken TTB'nin bu şekilde iktidar tarafından hedef hâline getirilmesini kabul etmiyor ve kınıyoruz.

Cumhurbaşkanın şahsı ve iktidarın bekası 83 milyondan daha önemliymiş gibi kararlar alınıyor; ekonomik anlamda alınan kararlar, pandemiyle mücadelede daha belirleyici. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere Hükûmetin sorumluluğu açıktır, ortadadır. Sağlık Bakanlığının kamuoyunu salgın hastalığın gerçek boyutu, bulaşma yolları, tanısı, tedavisi, korunma yöntemleri hakkında doğru ve zamanında bilgi paylaşması yaşamsal bir öneme sahiptir ama ne yazık ki bilgilerle ilgili sanıyorum ki Türkiye'de bütün yurttaşlarımızın kaygıları var çünkü verilen bilgilere yeterince inanılmamakta.

İnfaz Yasası çıktı, gerekçe pandemiydi. Cezaevlerinin doluluk oranı, kapasitesinin oldukça üstünde. Bu yasadan gazeteciler, siyasetçiler, düşüncelerinden dolayı cezaevinde olanlar faydalanamadı, en önemlisi hasta tutsaklar faydalanamadı. Bu konu Adalet Bakanlığı ve sizin Bakanlığınızın ortak kararıyla yeniden gündeme gelebilmeli ve başta hasta tutsaklar olmak üzere cezaevleri koşulları bu manada iyileştirilmelidir.

"Hayat Eve Sığar" dediniz evet, elbette ki hayatı bir manada evde yaşayacağız ama hayatın eve sığabilmesi için ekonomik ve sosyal hayatta Covid-19 salgınının etkileri azaltılmalı. Bununla ilgili yapılan çalışmalara baktığımızda, biz, muhalefetin şerhlerine rağmen Meclisten çıkan yasaya baktığımızda, bariz bir örnek vermek isterim: Varlık Fonunun iflas eden şirketleri kurtarmak için kullanılması kararı çıktı. Evde kalan işçinin, yoksulun yemesi, içmesi, ödeyeceği faturalar hiç hesaba katılmadı pandemiyle mücadele için kararlar alınırken.

Atamalarla ilgili de bir şey ifade etmek isterim. Başta hekimler olmak üzere sağlık personelindeki açıktan bahsettiniz sunumunuzda. Bu açık pandeminin en yoğun yaşandığı İstanbul başta olmak üzere bütün Türkiye için geçerlidir. Sağlık emekçileri ağır koşullar altında çalışıyor, tüm Türkiye adına ben buradan onlara bir kere daha teşekkür ediyorum. Çok büyük bir fedakârlık yapıyorlar, izinleri ve istifaları şu an yasak. KHK'yle ihraç edilen deneyimli sağlık emekçileri var ve bu sağlık emekçilerinin çoğunun durumu komisyonlarda bekletiliyor, başvuruları bekletiliyor. Sağlık emekçilerinin KHK'yle ihraç edilmiş deneyimli sağlık emekçilerinin Türkiye'nin içinden geçtiği bu olağanüstü koşullarda geri çağrılması gerektiğini düşünüyor ve bunu bir kez daha öneriyoruz.

Güvenlik soruşturmasıyla atanmayan yüzlerce doktor, binlerce sağlık emekçisi var. AKP iktidarı güvenlik soruşturmalarını hukuk çerçevesinde yapmaktan ziyade farklı görüşten olan ya da olma ihtimali olanları cezalandırma aracı olarak kullanıyor, bu kabul edilemez; insan sağlığı AKP'nin siyasi geleceğinden bin kat daha önemlidir.

Sayın Bakan, burada, sunum yapan birçok Bakan gibi siz de "bilim adamı" dediniz kimi Bakanlar "iş adamı" dedi. Biz, kadınlar olarak Mecliste ve birçok alanda uyarılarımızı bu konuda yapmaya devam ediyoruz. Kadınlar ve LGBTİ bireylerde bilim insanı ve iş insanı olabilir bu yetenekleri haiz çok sayıda kadın ve birey var. Bu konuda farkındalık yaratmak için bu vurguyu diğer bakanlıklarda ve Genel Kurulumuzda, komisyonlarımızda yaptığımız gibi burada da bir kez daha yapmak isteriz.

Teşekkür ederim.