CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakanım, Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlarımız, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Sayın Bakanım, uygulamalarınızdan şöyle birkaç örnek vermek istiyorum: Bakın, Sayıştayın raporlarına da yansıyan şekliyle proje değişikliklerinde yüklenicinin yüksek teklif verdiği iş kalemlerinin tercih edildiği, işin yapımı sırasında ihaleye esas projelerin değiştirilmesi sonucu yeni imalatların ihale koşullarında oluşan fiyatlardan daha yüksek bedellere yaptırılması, ihaleye esas projeler arasında yer almayan yaklaşık maliyet hesabında da dikkate alınmayan işlerin herhangi bir onay olmaksızın yüklenici tarafından yapılması ve bedellerin ödenmesi. Bunlar sadece birkaç örnek Sayın Bakan; bunlar, sizin yaptırmış olduğunuz işlerin çok yüksek bedellerle yaptırıldığına dair Sayıştay tarafından yapılan tespitler.

Yine, Sayıştay raporunda geçen bir hususu da bilgilerinize tekraren sunmak ve size hatırlatmak istiyorum: Karayolları Genel Müdürlüğünün 2019 yılı Sayıştay Denetim Raporu'nun "Denetim bulguları" bölümünde Genel Müdürlüğün mülkiyetinde bulunan otoyol, hizmet tesislerinin üç yıldan uzun süreyle kiralanması işlerine ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından verilen Bakanlık onaylarında mevzuata aykırı olarak kiralama yapılacak firmaların isimlerinin de belirlendiği tespit edilmiş Sayın Bakan. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından Edirne-İstanbul ve İstanbul-Ankara Otoyolları üzerinde bulunan ve kiralama süresi 2018-2019 yılları içerisinde, muhtelif tarihlerde sona erecek olan 6 adet otoyol hizmet tesisinin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca artırma yoluyla kiraya verilmesi ve kira süresinin on yıl olmasına ilişkin karar verildiği; ayrıca, mevzuata aykırı olarak bu yerlerin hangi firmalara kiraya verileceğinin de firma adları belirtilerek onay kararında belirtildiği Sayıştay tarafından tespit edilmiş Sayın Bakan. Yani, bu neyi gösteriyor? Bunlar ihalelerin adrese teslim bir şekilde yapıldığını, verildiğini göstermektedir ki bu Sayıştay raporuyla da artık sabittir.

Sayın Bakanım, bakın, biz bu ülkede yapılan hiçbir yatırıma karşı değiliz ancak sadece ve sadece hizmetlerin daha uygun ve daha ucuza yapılmasını savunuyoruz. Bu anlamda da sizin birçok yerde yaptığınız projelerin ben, belki de farklı şekillerde çözülebileceğine inanıyorum. Örneğin, kendi şehrim olan Antalya'da gereksiz yerlere üst geçitleri, gereksiz yerlere şehrin ortasından geçecek, bölecek şekilde yapılan çok sayıda köprüleri gördük. Yine, düz yolda giderken yaratılan bir üst geçidi de yine Antalya Döşemealtı bölgesinden Antalya'ya doğru gelirken çok sayıda görebilirsiniz.

Şimdi, sizin sunum kitapçığınızda Sayın Bakanım, şöyle bir tünel gördüm, ben de bunu merak ettim. Yani, bu tünel nasıl bir tünel diye, üstte bir şey gözükmüyor. Yani, tünel deyince bizim aklımıza dağın delinmesi gelir. Yine, devamında şöyle düz bir resim var yani boş bir alana yapılan bir tünel. Yani, bunun bir mantığı herhâlde vardır ama yani bundan başka bir yöntemle bu iş çözülemez miydi? Yani, düz yere yapılan bir tünelle neyi amaçladığınızı ben çok merak ediyorum.

Sayın Bakanım, yine sunum kitapçığınızda bakın, kent içi raylı sistemlerle ilgili bölümde Antalya'yla ilgili 19,1 kilometrelik şehir içi raylı sistem yaptığınızı ifade ettiniz, sunum kitapçığında var; ayrıca da yine bu, bütçe sunum kitapçığınızda da ilgili bölümde geçmekte. Yani, buradan ben şunu anlıyorum: Siz, 19,1 kilometrelik şehir içi raylı sistemi Antalya'ya kazandırdığınızı ifade ediyorsunuz ve bununla da çok sayıda yolcu taşıdığınızı ifade ettiniz eğer burada, sunumda yer aldıysa bu. Ve sizin de bunu yaptığınızı varsayıyoruz ve Antalya'mız adına teşekkür ediyoruz. Ancak, şimdi size gösterecek olduğum belgeyle Antalya Büyükşehir Belediyesinden siz bunun parasını istemişsiniz Sayın Bakanım. Siz, hem burada sunum kitapçığında diyeceksiniz ki "Antalya'ya biz 19,1 kilometrelik raylı sistem yaptık." arkasından da bunun parasını isteyeceksiniz, Antalya Büyükşehir Belediyesinden 379 milyon TL yani eski parayla 379 trilyon para isteyeceksiniz. Bakın, eğer ki bu talebiniz 2'nci etapla ilgiyse bu 2'nci etap, Aksu'ya kadar devam eden ve EXPO sürecinde yapılan bir projedir ve Bakanlık tarafından yapılan bir projedir. Şimdi, orada belediye değişti, değişen belediyeden siz bunun parasını istiyorsunuz. Eğer, buysa inanın yanlış yapıyorsunuz Sayın Bakan. Yani, yanlışlık şu: Ya parasını istemeyin ya da bu kitapçığa "Biz yaptık." diye yazıp da kimsenin kafasını karıştırmayın Sayın Bakanım.

Biz hep söylüyoruz yani yatırıma karşı değiliz diyoruz ama şunu görüyoruz: Sizin bu kamu-özel iş birlikleriyle yapılan projelerde -tabiri caizse- çok yüksek maliyetlerle halka yansıyan faturalar var Sayın Bakan. Arkadaşlarımız daha detay şekillerde de anlattı. Gerçekten de kamu-özel iş birlikleriyle Türk halkı ileriye dönük borçlandırılmakta. Verilen taahhütlerle geçenden de alıyorsunuz, geçmeyenden de alıyorsunuz Sayın Bakanım. Bakın, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü'yle ilgili verilen taahhütlerle ilgili ödemeler var. Şimdi, geçenden aldınız, geçmeyen vatandaştan da bunun parasını alıyorsunuz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - "Bu köprüler niye yapıldı?" mı diyorsunuz?

CAVİT ARI (Antalya) - Kaldı ki, bakın, 15 Mart-15 Haziran arasında bu pandemi süreci içerisinde çok sayıda vatandaşımızı evinden çıkmadı. Evinden çıkmadığı hâlde bu köprüden geçemedi yani bu nedenle. İşte sonuçta bu köprülerin yine geçilmiş gibi garanti kapsamında parasını siz ödemek zorunda kaldınız, Türk halkını tabiri caizse bu anlamda zarara soktunuz Sayın Bakan.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - "Köprüleri niye yaptın?" diyor ya.

CAVİT ARI (Antalya) - Bakın, yine her seçim döneminde seçim vaatleri arasında iktidarın yer alır "Efendim, Eskişehir-Antalya arasına hızlı treni getireceğiz." Bu seçimde de gitti "Getireceğiz." öbür seçimde de "Getireceğiz." bir sonrakinde de "Getireceğiz." İnanıyorum ki önümüzde bir seçim yapılsa iktidarı temsil edenler yine aynı vaatte bulunacaklar. Ancak siz, doğru bir şey yazmışsınız burada, yani ileride seçim vaadi olarak kullanacaklara şimdiden söylüyorum: Bakın, sizin programınızda diyor ki: "Eskişehir-Antalya tren projesi hazırlanma aşamasında olup dış finansmanla yürütülecek projeler arasında geçmektedir." Bu, sizin resmî kayıtlarınızda geçmekte, o nedenle daha Antalya halkı sizin, maalesef, hızlı treninizi daha çok beklemeye devam edecek olarak gözükmekte.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - "Antalya'ya yapılmasın." mı diyorsunuz?

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakanım, sizin sunumunuzda şunu gördüm: Bakın, ÖTV'siz yakıttan yararlanma meselesi. Şöyle bir bakıyorum, bugüne kadar 8,2 milyar ÖTV'siz yakıttan yararlanan taşımacı var, özellikle yani gemi taşımacısı olarak. Bakın, yolcu gemileri ve feribotlar yüzde 41, yine, ticari yatlar yüzde 42. Yani şimdi gemi sahiplerinin sermayedar kesimler olduğunu biliyoruz; yine, ticari yatların, özel yatların sahiplerinin ekonomik durumu kat kat iyi kişiler olduklarını biliyoruz. Tabii, bu, bir kanundur; siz, kanun gereğince kendi Bakanlık kapsamında olan kişilere bunu yararlandırmışsınız. İnşallah, Tarım Bakanı da bunu duyar da bizim emek mücadelesi veren çiftçilerimizin de ÖTV'siz mazottan gerekli şekilde yararlanmasını sağlar diye umut ediyorum.

Yine, Korkuteli-Kızılkaya arasında planlanan yolun da bir an evvel başlamasını da ilçem adına sizlere ifade etmek istiyorum çünkü orası da gerçekten önemli bir proje.

Kısa özet Sayın Bakanım, yapılan işlere hiçbir zaman karşı değiliz; israfa karşıyız, yapılan maliyetlerin çok yüksek olmasına karşıyız. İşte bunların hepsi de Sayıştay raporlarıyla tespit edilmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz bitmiştir.

Bir dakika ek süre veriyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum.

Sizin Bakanlığınız tarafından yapılan bu ihalelerin, verilen işlerin düzensiz şekilde yapıldığı Sayıştay tarafından da tespit edilmiştir. Bu ihalelere ve iş vermelere daha dikkat edilmesi... Dün Sağlık Bakanlığı bütçesinde de dile getirdik, Sağlık Bakanlığı kendi kamu kaynaklarıyla şehir hastanesi yapım sürecine geçmiştir, demek ki doğruyu Sağlık Bakanlığı görmüştür. Siz de doğruyu görerek kamu-özel iş birliği yöntemiyle bu halkın ciddi faturalar altına girmesin. geleceğimizin ipotek altına girmesine "Dur!" demenizi diliyorum.

Bütçemizin de hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ederim.