KOMİSYON KONUŞMASI

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Teşekkürler Başkan.

Sayın Bakan ve bütün katılımcı arkadaşları ben de selamlıyorum.

Zamanım kısa, hızlıca birkaç şey söyleyeceğim.

Şimdi, bu metinde çevre politikası yok arkadaşlar, bu metinde inşaat politikası var. Şimdi biz bir anlayış tartışması yapıyoruz esas olarak. Anlayış konusunda bir ortaklaşma olmadığı koşullarda yaptığımız tartışmaların hiçbir manası yok. Şimdi, çevre ve ekoloji politikası, ekonomik kalkınmacılık kapsamı içerisinde ele alınamaz, dolayısıyla doğa ile insan sağlığı her türlü ekonomik kalkınmanın önünde ele alınmak durumundadır. Biz dün Genel Kurulda Maden Yasası'nı tartıştık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız aslında bu Maden Yasası'yla ilgili ne yapmalıdır? Ayağa kalkmalıdır, itiraz etmelidir mesela. Peki böyle bir şey mümkün mü? Yok. Bakın, Maden Yasası'nda 6'ıncı madde geri çekildi fakat oraya getirildi, 2016'da lastiklerin yakılmasıyla ilgili madde de geri çekildi fakat o da 2016'daki Kanun'da hâlâ var. Şimdi orada diyor ki "Şirketler yetki alanları dışında tesis kurabilirler." Bu ne demek? Bu bir katliam demek. Şimdi, bizim Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız buna nasıl olur da itiraz etmez.

Şimdi, HES'ler meselesi: Bakın, HES Karadeniz'i çölleştirmiş durumda. Şimdi çölleştirme deyince her tarafın kuruduğu falan anlaşılmasın fakat buna doğru hızlı bir gidiş var. Biz önce bir mantık tartışması yapmak durumundayız. Burada inşaat var inşaat, burada başka bir politika yok.

Bakın, arkadaşlar, imar affı meselesi: İmar affı bir katliam, bütün bu tartıştıklarımızın esas olarak kaynaklarından bir tanesi bu. Şimdi 10 milyon 79 bin vatandaş faydalanmış bu yasadan. İzmir'de faydalanan kişi sayısı 811 bin 652; Türkiye'de 22 milyon konuttan yaklaşık 11 milyonu imar affından faydalanmış. Dolayısıyla, bakın, İzmir'de yaklaşık her 2 konuttan 1 tanesi İmar Kanunu'na aykırı. Şimdi böyle bir tablo varken biz hangi deprem meselesini tartışıyoruz. Bütün bu kitapçık esas olarak sonuçlarla ilgilenen bir kitapçık, yani nedenlerle ilgili bir perspektif burada yok. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da şunu söylüyor "Kirleten kirletsin, talan eden etsin, biz böyle renkli projelerle bunları telafi ederiz." diyor. Bakın, kendimizi kandırırız değerli arkadaşlar.

Şimdi, küresel iklim krizi diye bir meselemiz var, tüm dünyanın meselesi. Bu meseleyi tıpkı depremde olduğu gibi artık bundan yüz sene öncesi gibi tartışmıyoruz. Dolayısıyla çok yakın bir geleceğin sorunu hâline gelmiş durumda. Bugün yaptığımız her şey, aldığımız her önlem insanlığın, daha doğrusu kendimizin geleceği, o kadar yakın bir gelecekten bahsediyoruz.

Şimdi, deprem meselesinde İzmir... İzmir'in tamamı, Bayraklı gibi gevşek bir zemin üzerine kurulu. Siz burada gerçekten meseleyi köklü bir biçimde çözen bir perspektif ortaya koymazsanız sonrasında yaptığınız pansumanlarla bu sorun çözülemez. İstanbul da keza aynı şey geçerli değerli arkadaşlar.

Bakın, TOKİ deniyor, şimdi bu TOKİ bir inşaat kuruluşu, yoksullara ücretsiz ya da makul ev kazandırmakla kendisini tarifliyor. Bakın, arkadaşlar bugün aslında TOKİ zenginlere ev yapmakla esas olarak iş yapıyor, yoksullara ne yapıyor? Diyelim ki, yoksulların 4 katlı bir evi varsa alıyor, 2 katını veriyor, yirmi yıl borçlandırıyor, yani devlete kiracı yapıyor. Şimdi TOKİ... Bakın, zamanında İstanbul eski Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş diyor ki " Bizim şimdiye kadar yaptığımız kentsel dönüşüm projeleri 3-5 binlik, hâlbuki İstanbul'da 1,3 milyon binanın yarısından fazlasının yıkılarak yeniden inşa edilmesi kaçınılmaz. Biz İstanbul'a yatırım yapmak isteyen yabancı sermayeyi kentsel dönüşüm projesine yönlendireceğiz." Ya, nereye bakarsan bak, bir yabancı sermaye ya da onu çağıran bir yaklaşım. Şimdi bu TOKİ ne yapıyor? İstanbul'daki TOKİ konutlarının yüzde 56'sı lüks ve gelir getirici özelliklere sahip, yüzde 44'ü sadece sosyal konut niteliğinde; onların da niteliği belli. Şimdi dolayısıyla neresinde... Tabii zamanımız çok dar, hangi birini...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Biliyorsunuz, beş dakika süresi olanlara ek süre vermiyoruz. Son cümlelerinizi alalım lütfen.

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Bir dakika istiyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir dakika veremiyoruz, son cümleleriniz lütfen.

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Bakın, İzmir Çeşme Projesi, Kanal İstanbul'un bir benzeri, ne olduğu belli değil, bitmeyen bir proje. Bakın, Rize İkizdere'de dünyanın sayılı vadilerinden bir tanesi...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Çepni, teşekkür ediyorum. Son cümlenizi söyleyin lütfen. Beş dakika olanlarda ek süre vermiyoruz. On dakikada bir, yirmi dakikada... Veremiyorum efendim yani herkese aynı kural.

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Rize İkizdere'de projesi, vadi zaten HES'lerle perişan edilmiş. Şimdi orada İyidere'de Cengiz İnşaat liman yapacak diye o güzelim vadi heba ediliyor, bakın, dikkatiniz çekmek istiyorum.