| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a)Çevre ve Şehircilik Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 20 .11.2020 |
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, sabahki sunumunuzu izledik, burada "2020 yılı içerisinde çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla 30 bin çevre denetimi yaptık. Çevreyi kirleten 4.047 tesise 202 milyon lira idari para cezası uyguladık." demektesiniz. Ancak benim şahsen yaşamış olduğum bir tecrübe bu çevre denetimleri konusunda, çevre denetimlerinin niteliği konusunda daha almamız gereken çok mesafe olduğunu göstermekte.
Şimdi, 28 Şubat 2020 tarihinde Manisa yerel basınına ve Türkiye basınına "Akhisar'da yer alan Başlamış Deresi kırmızı akıyor." diye bir haber düştü. Ben de bu haberi okudum. Şöyle bir fotoğraf vardı, kıpkırmızı akan bir dere, Akhisar'ın Başlamış Çayı. Bu haberden sonra hemen Manisa'daki Çevre ve Şehircilik İl Müdürüyle temasa geçtim, "Konu hakkında bilginiz var mı, numune alındı mı?" dedim. Çevre ve Şehircilik İl Müdürümüz, bize, konu hakkında bilgilerinin olduğunu, numune almadıklarını, bu kırmızı akan derenin bölgede DSİ'nin yapmış olduğu hafriyat çalışmalarından kaynaklandığını söyledi. Daha sonra, ben Google arama motoruna "dünyadaki kırmızı akan dereler" diye bir ibare yazdım, önüme bir sürü haber düştü, bir sürü görsel düştü. Esasında, bu kırmızı akan dereler, renkli akan dereler bir tek Başlamış Çayı'nda olmamış, dünyanın birçok bölgesinde ve Türkiye'de de buna benzer olaylarla karşılaşılmış. İşin tuhafı, bu kırmızı renkli derelerin bulunduğu yerlerde mutlaka bir maden tesisi var ve bunların atık barajı var. Söz konusu Başlamış Çayı'na çok yakın bir mesafede bir nikel zenginleştirme tesisi var ve bunun atık barajı var. Daha sonra, sizin taşra teşkilatınızla, İl Müdürünüzle bir kere daha temasa geçtim. Dedim ki: "Çok yakında bir nikel zenginleştirme tesisi var, atık barajı var, lütfen burada denetim yapın." Daha sonra, 3 Mart tarihinde zannedersem yani olaydan dört gün sonra İl Müdürlüğü bölgeye gidiyor ve tesiste incelemelerde bulunuyor ve herhangi bir bulguya rastlanmadığını bana bildirdiler. Daha sonra, 28 Şubattan on gün sonra 9 Mart tarihinde ben bölgeye gittim, bölgede atık barajı... Şunu da göstereyim, bakın, atık barajı şöyle bir şey, kıpkırmızı bir şey. Bu atık barajına çok yakın, yaklaşık 200-300 metre mesafede bir çay var ve bu çay da Başlamış Deresi'ne bağlanıyor. On gün sonra bölgeye gittiğimizde şöyle bir manzarayla karşılaştık yani derenin kıpkırmızı olduğunu gördük. Bu fotoğraflarla beraber, tekrardan Çevre ve Şehircilik il Müdürüyle görüştük, göreve davet ettik, burada çok ciddi bir çevre felaketi olduğundan bahsettik. Ancak ne yazık ki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünü harekete geçirmemizin imkânı olmadı. Numune alması gerektiğinden bahsettik, ne yazık ki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü numune almadı. Biz de Akhisar Belediyesine başvurduk, Akhisar Belediyesi görevlileri bu dereden numuneyi aldılar, daha sonra akredite bir laboratuvara gönderdiler. Buradan gelen sonuçları biz Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesindeki yetkililerle değerlendik, bir rapor hazırladılar. Bu rapor sonucunda, almış olduğumuz su numunesindeki kobalt oranının olması gerekenden 389 kat daha fazla olduğunu, bakırın olması gereken eşik değerden 310 kat daha fazla olduğunu, civanın 71 kat, nikelin 30 kat daha fazla olduğunu ve Yer Üstü Su Kaynakları için Belirli Kirleticiler ve Çevresel Kalite Standartlarına göre de bu derede yoğun bir ağır metal kirliliği olduğunu ortaya koydular. Biz daha sonra, bütün bu belgeleri, bilgileri, raporları, fotoğrafları, hepsini tekrardan taşra teşkilatınıza gönderdik; basın açıklaması yaptık, soru önergeleri verdik, size mektup yazdık "Burada çok büyük bir çevre felaketi var, lütfen harekete geçin." dedik. Ancak bu kadar çabamıza rağmen ne yazık ki ne İl Müdürlüğünüzü, ne Bakanlığınızı harekete geçirmemizin imkânı olmadı. Ne yazık ki İl Müdürlüğünüz ve Bakanlığınız burada üç maymunu oynadı, "Görmedim, duymadım, bilmiyorum, konuşmuyorum." dedi ve bunca şey varken, böyle acı bir örnek varken ben şimdi size bir soru istiyorum: Siz Çevre Bakanı olarak bu ülkenin deresine, havasına...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz, sürenizi aştınız.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Efendim, bitiriyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bitirdiniz, süreniz bitti.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Siz bu ülkenin Çevre Bakanı olarak bu ülkenin havasına, suyuna, toprağına sahip çıktığınıza inanıyor musunuz, bu konuda gönlünüz ferah mı?