| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Toplantıda görüşler ifade edilirken sabırla dinlenilmesi, büyük tepki gösterilmemesi gerektiğine ve Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'ın Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un soruları cevapladığı sırada Bakana yönelik kullandığı bazı ifadelere ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 20 .11.2020 |
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir de usul konusunda size bir şey söylemek istiyorum içerik anlamında değil.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye.
Herkes burada görüşünü ifade ediyor, saatlerce konuşuyoruz. Katıldığımız görüşler olur, katılmadığımız görüşler olur, hiç hoşumuza gitmeyen, hoşumuza giden görüşler olabilir ama sabırla dinlemek durumundayız. Hakaret olmadığı sürece, açık olarak kişilik haklarına bir saldırı olmadığı sürece büyük tepkiler göstermeyi ben açıkçası yadırgıyorum, doğru bulmuyorum bunu ifade etmek isterim.
İkinci bir husus, özellikle bu husus Garo Bey'le ilgili. Belki sonradan oturup sohbet de ederiz bu konuda. Çünkü benim gördüğüm kadarıyla gerilim şundan çıkıyor: Garo Bey bakanların siyasi faaliyet yapmadığını düşünüyor, kendi bakış açısı içinde bakanlar siyasi bir yorum yapmışsa, bir tercihte bulunmuşsa buna hakları olmadığını düşünüyor benim algıladığım -bunu sonra konuşabiliriz- buradan da bir gerilim çıkıyor. Yani sadece vekiller siyaset yapar, başka kimse yapmaz gibi bir anlayışı ben doğru bulmuyorum. Bunun ne hukuki bir zemini var ne de siyaset biliminde ben böyle bir şey bugüne kadar gördüm doğrusu. Elbette yeni sistemimizde bakanlar milletvekili değiller ama siyaset sadece milletvekillerinin yaptığı bir iştir gibi bir anlayışı kabul etmek mümkün değil. Sokaktaki vatandaş da siyaset yapar, akademik çevrelerde de olur her türlü... Siyaset dediğimiz sadece Meclis, sadece milletvekillerine has bir faaliyettir gibi bir anlayışı doğrusu kabul etmek mümkün değil. Çünkü böyle gidersek bütün bakanlarımızla aynı gerilimi yaşayacağız, ben bunu doğru bulmuyorum.
Bakanların yeni sistemdeki konumu bellidir. Hükûmet mensubu olarak gelip Mecliste yemin ediyorlar, milletvekili yeminleri var. Görevleriyle ilgili bir hata yaptıkları zaman Yüce Divana gidiyorlar. Hiçbir bürokratın tabi olmadığı birtakım süreçlere tabiler. Yine Meclisin soruşturma faaliyetlerine muhataplar, hesap vermek durumundalar, siyasi olarak hesap vermek durumundalar. "Siyaset yapmasınlar." demek bana doğrusu çok tartışılır bir yaklaşım gibi geliyor.
Bunu dediğim gibi Garo Bey'le oturup ayrıca siyaset felsefesi olarak hukuk olarak nereye oturttuğunu gerçekten dinlemek isterim. Bunu ben zihnime oturtamadım doğrusu ama sadece bugün bir usul olarak söylüyorum çünkü böyle baktığımız sürece bütün bakanlarımızla aynı gerilimi yaşayacağız. Bu, doğru bir şey değil bence. Bakanlar siyasi bir ekibin parçasıdırlar, seçimlerde vatandaşın önüne koyulan siyasi bir programı hayata geçirmek üzere görev yapmaktadırlar. Yeni seçimlerde farklı bir siyasi programı vatandaş benimser, farklı bir siyasi anlayışa onay verir; o zaman farklı görevlendirmeler çıkar ortaya. Dolayısıyla bu konuyu bence bir gerilim konusu olmaktan ziyade oturup birlikte konuşalım, tartışalım. Ben gerçekten merak ediyorum: Niye böyle keskin bir ayrım yaptığınızı çünkü gördüğüm kadarıyla gerilime sahip olan şey bu yaptığınız keskin ayrım. Onu ayrıca konuşalım diye ifade etmek istiyorum ama bu sürekli bir gerilim kaynağı olduğu için sadece usul açısından bu açıklamayı yapma ihtiyacı duydum. Burada... Bu tartışmaya yukarıda devam edelim isterseniz.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Her gelen bakan İçişleri Bakanı gibi konuşursa kendi alanında konuşmazsa...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Elbette konuşacak ama sadece sorulara cevap verme diye bir şey yok. Görüş, eleştiri ve sorulara; usul bu. Görüşe de cevap verecek, eleştiriye de cevap verecek, soruya da. Burada öyle yazıyor. Yani görüş, eleştiri ve sorulara cevap vermek üzere söz veriyoruz. Gelen eleştiriye de kendisi de cevap vermek durumunda. Onu beğenirsiniz, tatmin edici bulursunuz, bulmazsınız o sizin bileceğiniz bir iş. Sırası geldiğinde siz de görüşünüzü, eleştirinizi ifade edersiniz. Bundan tabi bir şey olamaz.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Bu, işin kolay tarafı Başkan. Gelen her bakan bunu yapıyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sataşmadan söz istiyorum Başkanım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Öyle bir sataşmadan söz usulü yok biliyorsunuz Komisyonda.
Şimdi önergeleriniz var, orada görüşlerinizi ifade edersiniz.