MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu. Evet, devlet görevlileri, bakanlar korunacaktır, korumaları olacaktır ama düşüncemizi ifade etmemizi engellemeye kalkamazlar. Bir bakanı benden kim koruyor? Polis kim oluyor, burada ben düşüncemi ifade edeceğim, polis orada adama çektirmeyecek, susturacak? Böyle bir şey olmaz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Bekaroğlu, danışmanlar, usulümüzde...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Güvenlikçilerin, korumaların Plan ve Bütçe Komisyonuna kurdukları bu baskıyı kınıyorum. Bunu yapmayın, buna gerek yok.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Böyle bir şey olmadı yahu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Buna gerek yok arkadaşlar. Yani bakanlarımız bizden mi korkuyor?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Kısa bir açıklama yapayım Sayın Bekaroğlu.

Bahsettiğiniz polis arkadaşımız Bakanımızın koruması değil Meclisimizin görevlisidir.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Olsun, ne işi var? Bakanımızın koruması basın mensuplarının çekmesini engelliyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Danışmanınızın çekimine engel oldu. O da usulümüzde yok.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Danışman çekemez mi? Yapmayın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - O açıdan bir müdahalesi var, yoksa size herhangi bir müdahalesi yok. Gün boyunca zaten bu müzakerelerimizi yürüteceğiz. Herkes de özgür bir şekilde fikirlerini ifade edecek, orada hiçbir problemimiz yok.