TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, ben de başsağlığı dileklerimi iletiyorum, acınızı paylaşıyorum.

Sizler sunumunuzda da ifade ettiniz, çoğu vakit ifade ediyorsunuz: Kadın kooperatifleri ve kadın girişimcilerinin yanında olduğunuzu ve bununla ilgili planlamalarınızı ifade ediyorsunuz. Biliyorsunuz, HDP'li belediyelerin neredeyse tamamına kayyum atanmış durumda ve kayyumların ilk icraatı belediyeler bünyesindeki kadın kooperatiflerini kapatma biçiminde olmuştur. Ben burada sizlere sormak isterim, bu konuda yorumunuz nedir?

Kürt illerinde hâlihazırda kaç kooperatif desteklenmektedir? Bunlardan kaçı kadın kooperatifidir?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - O ne demek?

Sayın Başkan, müdahale eder misiniz lütfen.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Bir diğer konu, Suriye'den gelen Afrin zeytinleri. Bu konuyla ilgili Antakya Ticaret Odası defalarca açıklamalar yapmıştır. Şu an Antakya Ticaret Odasının 90 bin ton zeytinyağının Tarım ve Kredi Kooperatifleri tarafından ABD'ye...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - "Kürt ili" diye bir ilimiz yok ve herhangi bir etnik grupla isimlendirdiğiniz bir ilimiz yoktur. Kürtlerin de Türklerin de Çerkezlerin de hep birlikte yaşadığı 81 ilimiz vardır.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, ben konuşurken bari siz yapmayın. (Gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen, bu tür ifade doğru değil Sayın Hatımoğulları. Bu, doğru bir ifade değil; bu, doğru bir ifade değil.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan bari siz yapmayın, her fırsatta bunu yapıyorsunuz ve bu ikili yönetim biçiminizi ben burada eleştirmek istiyorum. Sözüme devam etmek istiyorum ve süremi de bir daha uzatmanızı rica ediyorum.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bu, Kürtlere hakarettir! Kürtlere hakaret ediyorsun, Kürt düşmanı!

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Afrin zeytinlerinden bahsediyordum, Türkiye destekli Suriye Millî Ordusuna bağlı grupların Hatay üzerinden Afrin'den zeytin ve zeytinyağı getirdiğine dair Antakya Ticaret Odasının defaatle bu konuda açıklamaları olmuştur.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Söylediklerinin hiçbiri doğru değil, hep yalan söylüyorsun!

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Yerli zeytin üreticilerimiz bu konudan çok rahatsız çünkü ucuza zeytinyağı ve zeytin satılıyor; kendi üreticimiz bu manada da mağdurdur. "Afrin zeytinleri Afrinlilerindir." demek isterim bir kere daha. (Gürültüler)

Yine, AKP iktidarının uygulamış olduğu dış siyaset, Türkiye'nin ticaretini doğrudan etkilemiştir. Bunlardan sadece bir tanesinin örneğini verecek olursam 21/10/2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde hububatla ilgili "İthalatta yıl sonuna kadar gümrük vergileri sıfıra indirilmiştir." şeklinde bir belirti var. Burada, buğday ambarı olan ve tarım ülkesi olan Türkiye'nin bu şekilde gerçekten haksız rekabeti sağlayan, yerli üreticiyi bitirip dışarıdan sıfır vergiyle hububatın Türkiye'ye girmesini nasıl buluyorsunuz? Hele de son zamanlarda Covid-19 sürecinde tarımın bir ülke için önemine dair bütün dünya genelinde böylesi bir vurgu yapılırken bunu desteklemek yerine köstekleyen bir çizginin izlenmesini nasıl buluyorsunuz?

Ve tabii ki Suudi Arabistan ambargosu... Bu da Türkiye'de AKP iktidarının uyguladığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki siyasetle doğrudan bağlantılıdır, tıpkı Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi. Suudi Arabistan, Türkiye'nin en fazla ticaret yaptığı ilk 15 ülke arasında yer alıyor. Bununla ilgili ben sizin Bakanlığınıza da soru önergesi verdim ve üyesi olduğum Dışişleri Komisyonunda da bu konuyu dile getirdik. Şimdi, sizlerin yaptığı görüşmelerden, Dışişleri Bakan Yardımcısı bizi Komisyonda bilgilendirdi. Fakat burada bizim ısrarla üzerinde durduğumuz, yapılan boykot çağrılarına Arap sokaklarından halkın da verdiği desteğe dikkat çekmek isteriz. Çünkü, Türkiye'de AKP iktidarının uyguladığı siyaset ne yazık ki Arap sokaklarında tepkiyle karşılanmaktadır.

Değerli arkadaşlar, dünya şu anda gerçekten İkinci Dünya Savaşı'na sebebiyet veren 1929 ekonomik buhranının aynısını yaşamaktadır ve küresel sermaye bu derin krizin içinde debelenmektedir. AKP'nin aktif uygulayıcısı olduğu neoliberal politikalar küresel ölçekte iflas ediyor. Sermaye, kurtuluşunu daha çok işçi ve emekçi sömürüsünde görüyor, esnafın ekmeğine el koymada görüyor; bunun en somut örneğini Covid-19 salgınıyla mücadele programında esnaf, işçi, çiftçi, yoksul değil de büyük şirketleri kurtaran torba yasaların Genel Kurula gelmesinde açıkça görüyoruz.

Son söz olarak şunu ifade etmek isterim: Gerçekten, bozuk düzende sağlam çark olmaz. Bu planlamayla, bu bütçelemeyle ise restorasyon dahi olmaz.

Teşekkür ederim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sözünüzü geri alın o sözünüzü! "Kürt illeri" diyerek neyi kastediyorsunuz? Neyi kastediyorsunuz?

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Ben, sözümü bilerek söylüyorum. Sen bana "Sözünü geri al." deme hakkına sahip değilsin.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Ya, Çerkes, Kürt, ne fark eder Sayın Aydemir. Her şeye itiraz etmeyin.

(Gürültüler)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, lütfen...

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Ben, sözümü bilerek söylüyorum, alışacaksınız.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Neye alışacağız? Ne demek alışacaksınız?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Neye alışacağız? Neye alışacağız?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, söz talebiniz varsa karşılayayım.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Siz bunları dinlemeye alışacaksınız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bölücüsünüz siz!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, lütfen...

Tamam arkadaşlar, söz vereceğim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Siz kimsiniz ya? Siz kimsiniz de "Kürt illeri" diyorsunuz?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemirler...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Kaldır o maskeyi kaldır.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Tamer Osmanağaoğlu'na söz veriyorum.

Buyurun Sayın Osmanağaoğlu.

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kürtleri istismar ediyorsun. İstismarcısın sen!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Marksist, Leninist Türk düşmanısın sen!

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Arkadaşlar...

Lütfen yeniden başlatır mısınız.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Oradan laf atma. Bana öyle diyemezsiniz!

(Gürültüler)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, lütfen...

Söz verdim...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sen Türkiye düşmanısın!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Uğur Aydemir... Uğur Bey, lütfen...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Marksist, Leninist bir Türk düşmanısın sen!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın İbrahim Aydemir...

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sen halk düşmanısın!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sen Türkiye düşmanısın!

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - İşçi düşmanısın, emekli düşmanısın, kadın düşmanısın!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen Türkiye düşmanısın, Türkiye!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar...

Arkadaşlar, söz verdim...

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Daha sayayım mı senin düşmanlıklarını?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Memleket düşmanısın sen!

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Devam edeyim mi saymaya?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bu memleketin düşmanısın sen!

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Senin düşmanlıklarını saymaya devam edeyim mi?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sen Türkiye düşmanısın!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Her seferinde aynı şeyi yapıyor ya! Her seferinde aynı şeyi yapıyor!

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Devam edebilirim. Siz devam edin, ben de edeceğim.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Uğur Bey...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Her seferinde aynı adamı takip ediyoruz ne dedi, ne demedi diye.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, uyarı yapıyorum burada ya!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım, o sözü geri aldıracaksınız.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Tamam, tamam. Karşılıklı konuştunuz, cevabını verdiniz. Söz talebiniz varsa karşılayacağım.

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Dışarıdan gelip karıştırıyorlar Başkanım, dışarıdan geliyor. Komisyon üyesi mi?

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Sizin davetinizle gelmedik biz buraya.

(Gürültüler)

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Komisyon üyesi misin sen? "Kürt ili" ne demek lan?

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Biz milletvekiliyiz, millet için mücadele veriyoruz.

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Ne demek "Kürt ili"? Benim yanımdaki "Kürt ili" mi diyor, bölücü bir dil mi kullanıyor?

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Biz bölücülük filan yapmıyoruz.

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Bırak kardeşim, bırak! Terbiyesizler! Bırakın şu işleri!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, sakin olalım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Her seferinde aynı şeyi yapıyorsunuz.

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Şu bölücü dili bırakacaksınız. Bölmeyeceksiniz! Her seferinde aynı şeyi yapıyorsunuz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir...

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Milletvekilleri, istediği zaman gelebilir.

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Bölemeyeceksiniz!

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sakin olalım arkadaşlar, yeter, yeter.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Her seferinde aynı şeyi yapıyorlar ya!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Uğur Bey...

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Komisyon, milletvekillerine açık, istediğimiz zaman geliriz.

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Bölücü dil kullanmayacaksınız o zaman! "Kürt ili" diye bir şey yok.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Bölmüyoruz zaten, bölmüyoruz.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Oradan ne konuşacağımıza karışamazsınız siz! Ne diyorsunuz siz!

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Parmağını indir, parmağını indir! Konuşurken adam gibi konuş!

(Gürültüler)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Tamer Osmanağaoğlu...

Söz sizde buyurun, buyurun başlayın.

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım...

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Biz size bu memleketi böldürmeyeceğiz! Bunu bilin.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Ersoy...

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Sayın Bakanım, sözlerimin başında...

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Ya, siz kimsiniz? Siz kimsiniz de bize "bölücü" diyorsunuz? Biz istediğimizi yaparız. Siz bizim her yaptığımıza "bölücülük" diyemezsiniz! Yeter artık, yeter.