| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) Ticaret Bakanlığı b) Rekabet Kurumu c) Helal Akreditasyon Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 23 .11.2020 |
MAHİR POLAT (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli bürokratlar; hepinizi selamlıyorum.
Sayın Bakan, annenizin vefatı dolayısıyla başsağlığı dilerim.
Sunumunuzu büyük bir dikkatle dinledim. Dinlerken gümrük müşavirleriyle ilgili bir şey söylenecek mi diye titizlikle takip ettim, fakat hiçbir şey söylenmedi. Gümrük müşavirleri ve dernekleri, kanunlarla kurulmuş, Osmanlı'dan bu yana gelen, dış ticaretin önemli unsurlarından bir tanesidir. 100 bin kişinin üzerinde istihdam sağlarlar. Fakat, bunların, 2000 yılında yürürlüğe giren 4458 sayılı Yasa'nın geçici 6'ncı maddesinde öngörülen kamu kurum niteliğinde meslek teşekkülü yani oda oluşturmalarıyla ilgili beklentileri vardır. Geçici 6'ncı madde yirmi yıldır kalıcı 6'ncı maddeye döndü. Fakat gümrük müşavirlerinin oda olmasının önündeki en büyük engelin, bakıldığında, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu olduğu görülüyor. Dönemin başbakanına, bakanına ve müsteşarlarına yazdığı yazıyla gümrük müşavirleri odasının kurulmasına engel oluyor. Yani kanunun amir hükmünden daha amir hâle gelmiş durumda.
Yine 2011 yılında TOBB Başkanının İstanbul'daki TOBB'da, gümrük müşavirleri dernek başkanlarının 5'iyle yaptığı toplantıda kendilerine sigorta acenteleriyle birlikte bir oda teşekkül etmeleri gerektiğini aksi takdirde kendisi var olduğu sürece bunu yapmayacağını, engel olacağını; kabul ederlerse bir yıl içinde olacağını söylemiştir. Yani Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu'nun insafına bırakılmış. Yine aynı toplantıda mesleklerini lojistikçilere ve hızlı kargoculara kaptıracaklarına dair önemli uyarılarda bulunmuşlar. Ondan sonrasında baktığımızda, hızlı kargocuların kargo 2009/15481 sayılı Talimatname'nin 126'ncı maddesinin dışında işlem yaptıklarını görmekteyiz. Yani o kanunla çizilmiş alanın dışına çıkıp belli ithalatları tıpkı gümrük müşavirleri gibi gümrüğe tabi olmaksızın yaptıklarını görmüşler. Burada devletin vergi kaybı olduğu gibi özellikle gıda ithalatlarında, gıda ürünlerinin belli kısımlarda ithal edilmesinde gıda güvenliği ve insan sağlığı açısından da ciddi sıkıntılar ortaya çıkacaktır. Bununla ilgili önerimizse "Hızlı Kargo Gümrük Müdürlüğü" adı altında gümrük müdürlüklerinin oluşturulması ve burada denetimlerin artırılarak devletin kaybının engellenmesidir.
Yine, Sayın Bakanım, ilave gümrük vergileriyle ilgili kararlar alınıyor. 2423, 2424, 2425 sayılı Cumhurbaşkanı Kararları, başlamış işlemleri yok sayarak yani serbest bölgelerde, antrepolarda olan malları dahi kapsayacak şekilde vergiler konulmuş oluyor. Bu da insanların plansız, programsız bir şekilde üzerlerine ilave yükler getirmeye başlamış. Sanayiciler, ithalatçılar, ara mal ithalatçıları burada sıkıntılar yaşıyor. Tıpkı daha önce olduğu gibi başlamış işlemlerde bundan sonra bir vergi tarh edecekseniz eğer başlamış işlem uygulamasına gitmenizi öneriyoruz.
Sayın Bakanım, burada "temassız ticaret" diye bir uygulamadan bahsettiniz, özellikle dorse taşımacılığının tampon bölgelerde ve Ro-Ro'larda olduğunu söylediniz. Ben, yaşadığım bir şeyden örnek vererek bunun doğru olmadığını, sizin doğru bilgilendirilmediğinizi söyleyeceğim. Aynı tarihte, anılan tarihte İzmir Alsancak'ta supalan sahasında 2 tır şoförüyle bir araya geldim; birisi Fransız, birisi Türk. Hırvatistan'dan geliyorlar, aynı firmaya yük getiriyorlar ve bunlar İzmir'e gelene kadar hiçbir sağlık kontrolüne tabi tutulmadan geldiler. Yine aynı dönemde, anılan dönemde, pandeminin İran'da en yoğun olduğu dönemde, İran'dan Türkiye'ye gelen tırlar İran Bazargan Kapı'ya girdikleri tarihten itibaren karantina süreçleri başladı. Yani beş gün kaldılarsa Türkiye'ye geldiklerinde dokuz gün karantinada bırakıldıktan sonra döndüler.
Yine, Sayın Bakanım, maskeyle ilgili bir açıklama var sunumunuzda. Maskenin 4 Mart itibarıyla kayda bağlandığını söylediniz, evet, bağlandı 4 Martta; ne hikmetse maske ihracatı 5 Martta, 6 Martta, 7 Martta usul ve esasları belli olmadan yapıldı. Türkiye'de insanların maskeye erişiminin, devletin maskeyi yurttaşlarına eriştirmedeki sıkıntılarının yoğun olduğu, yani insanların maske diye inlediği dönemde Türkiye Cumhuriyeti 13 milyon 927 bin 653 tane maske ihraç etti, karşılığında da 12 milyon 109 bin 504 dolar para aldı ve ben bunların kimler olduklarını biliyorum aslında ama kamuoyuna da açıklanması gerektiğini düşünüyorum.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, lütfen tamamlar mısınız.
MAHİR POLAT (İzmir) - Bitiriyorum efendim, az kaldı.
Yine, Sayın Bakanım, Türkiye'de son dönemlerde sahte içkiden dolayı ölümleri çokça yaşadık. Son dönemde, baktığımızda, 1 Ocaktan bugüne bakıldığında, 765 beyanname muhteviyatında etil alkol Türkiye'ye gelmiş. Bunlar 52 milyon 708 bin 975 litre. Bunlardan kaç tanesi içindeki metanol oranlarına bakılacak şekilde gümrüklerde analiz edilmiş? Eğer edilmeden geçtiyse ve bunlar kullanıldıysa bizlerin de sorumluluğu oluştuğunu söylüyorum.
Teşekkür ediyorum.