KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakanım, öncelikle ben de sizlere başsağlığı diliyorum, annenize Allah'tan rahmet diliyorum.

Sayın Bakanım, Sayıştay raporlarına şöyle bir göz attığımızda, muhasebeleştirme hatalarından, bazı işlerin ihalesiz olarak Bakanlıkça belirlenmiş firmalara verilmesi, yurt dışı tanıtım desteklerinde hataların yapılması, usul hatalarının çokluğu, yurt dışı ofis desteği ödemelerinin düzenlemelere uygun yapılmaması gibi önemli hataların olduğunu görüyoruz. Ancak Sayıştayın raporunda bence hepsinden daha önemli olan bir tespit var, Sayıştay raporunda geçen şekliyle okuyorum: "Ticaret Bakanlığının ihracatı artırmaya yönelik sunduğu devlet destek ve yardımlarının, etkin bir izleme ve etki değerlendirmesine tabi tutulmamıştır, 2019 yılında ihracatı artırmaya yönelik olarak sağlanan 3 milyar 147 milyon 438 bin TL'lik destek ve yardımların program esaslı bir etki değerlendirmesi yapılmamıştır. Destek modelleri bazında amaç ve göstergelerin tespit edilmemiş olması sebebiyle destek programı ya da programlarının vatandaşlar, ülke ekonomisi ve işletmeler üzerinde etki ve sonuçlarının değerlendirilmesi mümkün değildir. Amacına ulaşmayan veya amacından büyük oranda sapma gösteren destek ve yardımların ya yeniden düzenlenerek etkin hâle getirilmesi ya da başka alanlarda desteklemeler yapılması gerekir."

Sayın Bakan, harcanan para gerçekten çok büyük bir para; sonuç veren destekler olmalı, gerçekten bu milletin her kuruşa ihtiyacı var. 17 Kasım tarihinde Cumhurbaşkanlığı Kabinesi tarafından alınan kararlarla Covid-19 tedbirleri kapsamında 369 bin iş yeri, 16 Marttan beri süregelen kapatma uygulamasıyla 14.224 iş yeri yani toplam 383 bin iş yeri... Bu iş yerlerinde yaklaşık 2 milyon çalışan ve ailesi açlığa terk edildi. Esnafımız ve yanında çalışanlar için yeni bir gelir kaybını destekleme ve işsizliğe karşı koruma paketi derhâl hayata geçirilmelidir. Esnaflarımıza aylık nakdî destekle maaş koruma programına alınmalıdır. Esnafların istihdam ettiği çalışanların gelir kaybına karşı korunması için çalışanlar ücretsiz izin uygulaması yerine kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılarak devlet güvencesi kapsamına alınmalıdır.

Sayın Bakanım, Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Oda Başkanımızın bir açıklaması var, talebi var, önerisi var. Esnaf somut destek bekliyor, mart ayından bu yana iş yapamayan esnaf ve sanatkârlara yeni ve somut destekler verilmesi gerekiyor. Coronavirüs tedbirleri kapsamında faaliyetleri durdurulan ve çalışma saatleri ile çalışma şekilleri sınırlandırılan esnaf ve sanatkârların mücbir sebep kapsamına alınması ve nakdî destek sağlanması gerektiği ifade edilmekte. Yine bu süreçte esnaf, üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdi. "Pandeminin önlenmesi amacıyla esnaf ve sanatkârlar olarak her zaman devletimizin ve milletimizin yanında yer aldık, alınan tedbirlere ve pandemi kurallarına uymaya özen gösterdik. Sağlık için alınan tüm tedbirleri destekliyoruz ancak salgının yayılmasını önlemek için faaliyetleri durdurulan kahvehane, kıraathane, internet kafe işletmeleri başta olmak üzere örgün eğitime yeniden ara verilmesi sebebiyle iş yapamayan servis araçları, kantinler vesair desteklenmelidir." şeklinde Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Oda Başkanının açıklaması var.

Yine bir başka oda başkanının feryadı, Sayın Başkanım, Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odası Başkanı der ki: "18 Kasım 2020 tarihli genelge kapsamında belirli iş yerlerinin faaliyet gösterebilecekleri zaman dilimi 10.00 ile 20.00 arası saatler. Bu genelgeyle bakkal ve büfeler -alkol satışı yapanlar hariç- manav, kasap, kuruyemişçi olarak faaliyet gösteren iş yerleri ruhsatlarında yazan açılış, kapanış saatlerine tabi tutulmaya devam edilmekte. Alkol satışı yapılan bakkal ya da marketler, büfeler 10.00 ve 20.00 saatleri arasında faaliyette bulunabilmekte. Sayın Bakanım fiiliyatta, bakkal kalmadı, ruhsatlar belediyeler tarafından market olarak çıkarılmakta. Belediyelerin vermiş olduğu bu ruhsatlar nedeniyle birçok küçük esnaf yani bakkal vaziyetinde, yani küçük esnaf niteliğinde sayılabilecek olan birçok iş yeri bugün market olarak geçmekte. İl hıfzıssıhha kurulları karar alırken market olarak karar çıkınca küçük esnafımız gerçekten çok mağdur edilmekte. Onun için yeni düzenleme yapılıp AVM, zincir marketler gibi ayrım yapılırsa küçük esnaf olarak geçen bu marketlerimizin de bakkallarımızın da zarar görmesinin, mağdur edilmesinin önüne geçeriz diye düşünüyorum Sayın Bakanım."

Yine, başka bir oda başkanımız: "Sözün bittiği yerdeyiz, esnaf çaresiz, virüsün faturasını esnaf olarak biz ödemek istemiyoruz. Küçük esnaf bitmek üzeredir."

Yine, bir başka esnaf odası başkanı: "Esnafımız büyük sıkıntı içinde, âdeta bıçak kemiğe dayandı. Acilen vergi affı ve faizsiz kredi verilmesi lazım Sayın Bakanım."

Servisçi esnafı yine aynı şekilde sıkıntıda. Servisçiler oda başkanı der ki: "Esnaf borç batağında, acil olarak devletimizden hibe desteği bekliyoruz. Okulların yeniden açılmayacak olmasıyla esnafımız şu an kara kara düşünceye dalmış durumda." Esnafın bir yıldır para kazanamadığını ifade eden oda başkanı "Okulların yeniden açılmayacak olmasıyla esnafımız şu an kara kara düşünmekte. Esnafımız çalışmadığı dönemlerde kredi kooperatiflerinden kredi çekti. Ödemeler geldi, cepte para olmadığı için ödeme sıkıntısı yaşıyor. İkinci bir kredi çekme şansı yok. Aracını satmak istiyor, satamıyor; plakasını satmak istiyor, satamıyor. Esnaf tefecilerin eline düştü diyebiliriz. Evini satan sattı, cepteki para tükendi. Esnaf tükenme noktasına geldi, borçla borç kapatıyoruz. Esnafın sonu geldi böyle giderse. BAĞ-KUR, vergi, SGK'ler esnaf çalışmadığı hâlde devam ediyor, esnaf ödemek zorunda. Devletimizden bu ödemeleri altı ay almamasını istiyoruz. 'Okular açılacak.' dendi fakat yeniden kapatıldı. Esnaf borçlarıyla baş başa kaldı."

Sayın Bakanım, yine, bu kez bir esnafın bu bütçe görüşmelerinin yapılacağını duyması üzerine dile getirdiği bir talebini buradan sizlere ifade etmek istiyorum. "Bu açıklamalar -Sayın Bakanın- piyasadaki esnaflarımızın şu an ne durumda olduğunun reel görüntüsüdür." Sizin biraz önceki bütçeyle ilgili yapmış olduğunuz açıklamalarınız sanki ülkede hiçbir sorun yokmuş gibi anlatıldı, ancak öyle değil Sayın Bakanım, yani bugün esnafımız gerçekten perişan vaziyette. "Son açıklanan pandemi yasaklarını göz önünde bulundurarak iş yerimi geçici süreyle kapatmış bulunmaktayım." diyor esnafımız. "Kadrolu 2 usta personelim var, her biri evli, 2 çocuk babası. Mecburen yarı maaşlarını ödüyorum, sonuçta onlar da evlerini geçindirecekler. Vergiler devam ediyor, personelin sigortaları devam ediyor, kendi BAĞ-KUR'um devam ediyor, dükkânın kirası işliyor, belediyeye olan vergiler devam ediyor. Ansızın kapatmak zorunda kaldığımız için, mecburen iş yerinde bazı dolaplar çalışıyor, elektrik parası devam ediyor. Bazı toptancılara kalan bakiyemiz bekliyor. Tüm bunların üstüne, şu an hiçbir gelir olmadığı hâlde şahsi giderlerimizi -yeme içme, ev kirası, haberleşme, ısınma, temizlik vesair- karşılamak durumundayım. Yirmi üç senelik vergi mükellefiyim ve şu an itibarıyla delikli kuruş vergi borcum yok devlete. Hakeza aynı süre kadar BAĞ-KUR'luyum ve oraya da borcum yok, personelin sigortasına borcum yok. Şimdi, yirmi üç sene bu devlete vergi vermiş, sosyal sigorta primlerini yatırmış bir esnaf olarak bugün benim, devletimizden yukarıda saydığım konularda yardım yapmasını beklemem kadar doğal bir şey var mı? Devlet niçin var? Eğer benden vergi, sigorta primlerini alıyorsa bunca yıl, böyle günlerde destek olmalı. Her ne kadar önümüzü göremesek de ben iyi kötü idare ederim birkaç ay daha, ya durumu müsait olmayan esnaf arkadaşlarımız ne yapacak?"

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Arı, bir dakika ek süreniz var, toparlayınız lütfen.

CAVİT ARI (Antalya) - Toparlıyorum.

"Hepimiz turizmden ekmek yiyoruz ve çalışma süremiz dolu dolu. Zaten dört ay, bu yıl yani 2020 yılında Antalya'da özellikle turizmden iş yapanların ve çalışanların çalışabilme süresi sadece iki ay oldu Sayın Bakanım. O nedenle iki aylık işle kira mı ödesinler, sattıkları malın parasın mı ödesinler, evlerini mi geçindirsinler, personelinin maaşlarını mı versinler, vergisi sigorta primlerini mi ödesinler?" Kısacası Sayın Bakan, sadece esnaflar mı? Hayır, çalışan personel daha beter. Bir gecede sadece ilçemizde... Örneğin, bunu yazan esnafımız der ki: "Binlerce personel işsiz kaldı, çalıştıkları yerde yasal olarak çalışıyor gözüküyorlarsa da 1.168 lira devlet destek veriyor kendilerine bozdur bozdur harcayın."

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ek süreniz de dolmuştur.

Teşekkür ediyoruz Sayın Arı.

CAVİT ARI (Antalya) - Toparlıyorum.

Sonuç itibarıyla diyor ki: "Neyse sonuç itibarıyla Allah esnaf, personel velhasıl tüm vatandaşlarımızın yardımcısı olsun. Sonuçta işimiz Allah'a kaldı, Allah sonumuzu hayır eylesin."

Sayın Bakanım, bütçeniz hayırlı olsun.

Teşekkür ederim.