| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) Ticaret Bakanlığı b) Rekabet Kurumu c) Helal Akreditasyon Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 23 .11.2020 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Bakanım, şahsınızda bütün heyete saygı sunuyorum ve annenize Cenab-ı Hak'tan gani gani rahmet diliyorum. Yasin-i Şerifler, Fatihalar ruhuna olsun inşallah, huzur bulsun.
Efendim, sizin nezaketinizi biliyorum. Sizin, Bakanlıktaki vukufiyetinizi, çalışmalarınızı da çok yakından takip ediyoruz. Dolayısıyla, bizim için çok özelsiniz. Burada, normalde bu HDP'liler özellikle "Kadın bakan, kadın bürokrat yok mu?" diye hep feveran ederler. Kadın bakanlara dönük de teşyîd edici, onore edici, onları tebcil edici, yüceltici hiçbir ifadelerini görmedim bugüne kadar. Bu, şunu gösteriyor: Samimiyet yok. Özellikle bu notu düşüyorum efendim.
Tabii, bizim tenkitlerimiz var, tespitlerimiz var, taleplerimiz var, teşekkürlerimiz var; bunu hep yaptık biz. Bugün de onları yapacağım.
Değerli Hamzaçebi -kendisine çok değer veriyorum. hakikaten istifade ediyoruz bulunduğu zeminlerde- burada da geldi, bir konuşma yaptı, birtakım notlar düştü. Özellikle sizden randevu talep ettiğini söyledi bir problemi halletmek üzere, bir serzenişi de oldu. Ben ona dönük de birtakım kayıtlar düşeceğim. O bağlamda, özellikle Ticaret Bakanlığımızı ilgilendiren bir hususun altını özellikle çizmek istiyorum Değerli Bakanım; ticaret ahlakı. Biz, millet olarak her zaman söylüyoruz ki "Ahlaklı bir milletiz, ahlaken tebarüz etmiş bir milletiz." En önemli vasfımız bu bizim ancak son yıllarda özellikle, bu anlamda bir sıkıntılı hâl yaşıyoruz. Ticarette faullü kazanç peşinde olanlar çok fazla. Oysa biz, sözü senet hükmünde gören bir milletiz "Söz verme borçlanırsın." anlayışını ifade eden bir milletiz. Buna rağmen, özellikle şu sanal zemin açıldıktan sonra çok daha faullü bir hâl var içeride. Tabii, burada şunu söylemek lazım: "Hırsıza beyler borçlu." Siz ne kadar kanun yaparsanız yapın. Sayın Hamzaçebi söyledi, işte, tüketiciyi koruma adına 2 defa yaptık -birinde yaptık sonra tadil ettik, noksanlarını gördük- ama buna rağmen sıkıntılı hâl var. Ben biliyorum ki siz bu sıkıntıyla çok yakın ilgileniyorsunuz ve ben biliyorum ki Meclisimiz ilgileniyor. Şu anda, Dilekçe Komisyonunda bir alt komisyon oluşturulmuş bahsettiğiniz mevzuyla ilgili, insanlar ilgileniyor, araştırıyor ve şunu da ben biliyorum ki size yansısa, size kadar gelse ne yapacaksınız? Oraya geldiğinde yapacak neyiniz var? Bir soruşturma, şirketle ilgili cezai müeyyide neyse onları yapmak, ardından da hukuka havale etmek, onun dışında yapacak bir şey yok. Öyleyse bizim yapmamız gereken insanların vicdanına hükmetmek, o vicdanda hususi bir zemin oluşturmak, ahlaki temele dayalı bir zemin oluşturmak. Bu olursa problem olmaz. Bu anlamda Akif'imiz öyle güzel kayıtlar düşmüş ki bir tanesini okumak istiyorum müsaade ederseniz? "Ne irfandır veren ahlaka yükseklik, ne vicdandır/Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır/Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havfı Yezdân'ın/Ne irfanın kalır tesiri katiyen, ne vicdanın." diyor. Allah korkusu, mühim olan bu ve yarın endişesi, yarın hesap verme endişesi. Bu olduğu takdirde bütün bunlar izale olur diye düşünüyorum.
Gene, bizim Yahya Kemal gibi bayrak bir ismimiz bu anlamda not düşmüş. Özellikle "Yarın adına neyin hesabını yapıyoruz?" diyenlere kayıt düşüyor ki bakın yarın orta yerde hiçbir şey kalmayacak, dikkat edelim.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayıştay raporuna bu şiirler yazılsın.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Nasıl?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen konuşmacıya müdahale etmeyelim, böyle bir usulümüz yok Sayın Yavuzyılmaz. Böyle bir usulümüz yok, lütfen.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Anlamadım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz devam edin Sayın Aydemir. Böyle bir usulümüz yok.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hiçbir teknik tarafı yok söylediklerinizin.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Deniz Bey, böyle bir usulümüz yok, lütfen, rica ediyorum.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sana mı soracağım nasıl konuşacağımı? Saygısızlık bu! Bu saygısızlığın ötesinde terbiyesizlik! Bu işte, ahlaksızlık bu!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hakaret ediyor Sayın Başkan.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydemir, lütfen devam edin.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ahlaksızlık tam da bu. Tarif ettiğim terbiyesizlik tam da bu. Senin ne haddine bana bunu öğretiyorsun ya? Sen kimsin? Sen ne hakla bunu konuşursun benimle ya?
SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - İbrahim Bey, çok ayıp lütfen.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Terbiyeli olmak, sizin bu hakaretlerinize cevap vermemek.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ahlak dediğim bu işte.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydemir, lütfen.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen kimsin bana bunu anlatıyorsun ya? Sen ne hakla bunu anlatırsın bana ya? Bu terbiyesizliktir, bu terbiyesizliktir!
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Konuşmanıza devam edin lütfen Sayın Aydemir, rica ediyorum.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yaptıkları sürekli budur, başka hiçbir şey değil. Eğer sen...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hakaret ediyor, sözlerini geri alsın.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydemir, siz devam edin. Siz de lütfen, lütfen...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Eğer siz de bir hassasiyet varsa orada müdahale edeceksiniz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, söz sırası geldiğinde herkes görüşünü ifade ediyor, ikili konuşmayalım lütfen.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben yemem bunları, ben yemem. Kim bu? Nadan bir adam, dört başı nadan bir adam.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, hakaret ediyor. Hakaret mi edilmesi lazım? Uyarın.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz başlattınız Deniz Bey, siz başlattınız, lütfen... Usullerimize uymak zorundasınız.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Uyarın. Şiir okuyor ya.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz başlattınız. Usullerimize uymak zorundasınız.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Saygısız, terbiyesiz bir adamsın sen!
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hakaret ediyor. Hakaret yok.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Nadan adam!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, ben hakaret etmedim.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hakaret etmedi.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen terbiyesizlik yaptın. Sen kimsin bana konuşmayı öğretiyorsun?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Deniz Bey, Komisyonun düzenini bozmayın.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Senin ne haddine bana konuşmayı öğretmek ya? Senin çapın ne bana konuşmayı öğretesin? Saygısız!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Özür dileyin!
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Komisyonumuzun usullerine saygı gösterin lütfen.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hakaret ediyor.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun Sayın Aydemir, devam edin.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Saygısız bir adamsın sen!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, hakaret ediyor, sözlerini geri alsın.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz başlattınız bu usul hatalarını, maalesef bu noktaya geldik, maalesef, üzgünüm ben.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hayır, terbiyesiz bir adam! Tam bir nadan!
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sözünü geri alsın, özür dilesin. Ben hakaret etmedim. Hakaret mi ettim?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz usullere uymadınız, usullerimizi bozuyorsunuz, kusura bakmayın.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hakaret mi ettim?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Usullerimizi bozuyorsunuz, kusura bakmayın.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben hakaret etmedim. Hakaret mi ettim?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen, Sayın Aydemir, konuşmanıza devam edin.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hakaret ediyor Sayın Başkan, ben hakaret etmedim.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - AK PARTİ'li vekiller de müdahale ediyor.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Başkanım, bak hocam, hocam, bu konuda hassasiyetiniz varsa oraya müdahale edeceksin. Sen her seferinde bunu yapıyorsun.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Kişisel hakaret ettiniz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen de sureti haktan gözüküyorsun. Sana mı soracağım ben? Konuşma şeklimi size mi soracağım? Var mı hakaret içinde, var mı bir şey? Teknik bir şey yokmuş, sen kimsin ya bana teknik öğretiyorsun?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydemir, rica ediyorum.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen cümle cahili bir adamsın. Benimle konuşamazsın öyle!
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Herkes teknik olmak zorunda değil ki.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen nadan bir adamsın. Benimle böyle konuşamazsın! Sen kimsin ya?